Eskisini geride bırakıp, yeni bir yıla adım atarken, eski yılın olumsuzluklarını geride bırakıp, yeni yılda her şeyin daha iyi, daha güzel olmasını dileriz. Ancak karşılanan her yeni yılın sağlıklı, mutlu ve umut dolu olmasının bir dilek olmaktan çıkarak gerçekleşmesi için somut adımlar atılmadığı sürece,  yaşanan yılın bir önceki yılı “mumla aratır hale geldiği” gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor.  
Önceki yıllarda olduğu gibi 2014’te de sistemi, iktidarı, patronları ile dört bir koldan yürütülen saldırılar, iş cinayetleri, doğa katliamları, başta eğitim olmak üzere, yaşamın her alanını kuşatan dini muhafazakarlık uygulamaları bütün hızıyla sürdü.
2014’te sermaye güçleri açısından olumlu olan her gelişme, iktidarın temsil ettiği kesimlerin çıkarına uygun olarak attığı her adım, emekçiler cephesinde daha fazla ölüm, kan, gözyaşı ve önemli hak kayıplarını beraberinde getirdi.
Sermaye ve hükümet güçleri, karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirerek emekçilere yönelik saldırı hamlelerini “müjdeler” eşliğinde hayata geçirdiler. Attıkları her adımda planlı ve “organize” bir şekilde hareket ederken, sendikalar ve diğer emek örgütleri genellikle karşı tarafın hamlelerine yanıt vermeye çalışarak, gerçek güçleri ile orantılı olmayan tutumlar belirlemeye çalıştılar. Ancak başta üyeleri olmak üzere, kendilerinden beklenen güçlü karşı koyuşları gerçekleştirmekte son derece zayıf ve etkisiz kaldılar.
2014 yılı açısından emeğin muhasebesini yaparsak, zarar hanesinin oldukça kabarık olduğunu ve geçmiş yıllardan birikerek gelen ve katlanarak artan sorunların 2015’e bütün ağırlığıyla devredildiğini söyleyebiliriz. Yılın son günü asgari ücrete yapılan “üç kuruşluk” zam ise milyonlarca asgari ücretlinin 2015’te de sefalet ücretine mahkum edileceğini gösterdi.
2014 yılı, önceki yıllarla kıyaslanamayacak şekilde iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi, kişileri ve kurumları potansiyel hedef haline getirdiği Kürt, Alevi, kadın, çocuk, aydın, gazeteci demeden “tehdit” olarak gördüklerini siyasi ve adli baskılarla hizaya getirmeye çalıştığı bir yıl oldu.
Geçtiğimiz yıl içinde ülkenin pek çok bölgesinde toplumun çeşitli kesimlerinin kendi özgün talepleri etrafında çok sayıda eylem ve direnişine şahit olduk. Yıl içinde gerçekleşen eylemlerin genellikle birbirinden kopuk ve dağınık olarak yaşanması ise emekçilerin gerçek gücünü göstermesini büyük ölçüde engelledi.
Her yeni yıl, aynı zamanda yeni başlangıçların, yeni ve umut verici adımların işareti olabildiği oranda anlam kazanır. Her yeni yılda eskisinden öğrenilerek girildiğinde, yaşanmışlıkların üzerine ne konulabilirse, yenisini daha iyi yaşama fırsatını yakalanabilir.
Takvim yaprakları birer birer geçmişte kalırken, emekçilerin ve mücadele örgütlerinin geçmişten geleceğe biriktirecekleri en değerli şeyin, insanca bir yaşam için verdikleri mücadele ve bu mücadele içinde edindikleri deneyimler olduğunu unutmamak, geçmişten geleceğe atılacak adımları atarken olumlu ya da olumsuz bütün yaşanmışlıkların öğreticiliğini asla unutmamak gerekiyor.
2015’te emek mücadelesinin mücadele deneyimi ve birikimlerini arttırmak, olumsuzlukların ve yanlışların üzerine cesaretle giderken, olumlukları ve doğruları inatla ve kararlılıkla geleceğe taşımak hedeflendiğinde ömrümüzden geçen zamanın anlamını ve değerini bilebiliriz.
Yeni yılınız kutlu olsun…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sermaye için iş birlikçi pazarlık

Sermaye için iş birlikçi pazarlık

Ekonomide sıkışan Erdoğan yönetimi; ABD Trump yönetimi ile Ukrayna konusundaki çelişkiyi fırsata çevirmek için Avrupa Birliği ile pazarlıkta. Hedefte Erdoğan iktidarının arkasındaki sermaye güçlerinin, yerli ve yabancı tekellerin iştahını kabartan AB’nin 800 milyar avroluk silahlanma pastası var. “Antiemperyalizm” diye pazarlanan bu adımlar emperyalistlere bağımlılığı daha da artıracak, fatura emekçilere çıkacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et