TV karşısında
Fotoğraf: Envato
Bilenler, bildiklerinden çok emin, fevkalade kıvrak zeka ürünü olarak gördükleri, kendi gibi başka bilenlerce de diğer TV kanallarında tekrarlanan ‘bilgeler topluluğu’ refleks yorum-açıklamasını, yapmacıklığı sırıtan üzüntülüymüş görüntülerine ekledikleri munis ve mütevekkil bir konuşma havasıyla kafamıza sokmaya uğraşıyorlar. Bizleri Fransa’daki vahşetin arkasındaki nedenleri anlamaya çalışarak katliam illüzyonundan kurtulmaya çağırıyorlar; onca insanın öldürülmesi bir görüntü, görüntüye aldanıp gerçekten uzaklaşmayın diyorlar. Gerçeği iki yüzlü Batı’nın ektiğini topluyor olmasında aramamız gerektiğini ‘fetvalıyorlar’, munis ve mütevekkil görüntüleriyle. Batı’da gelişen İslam karşıtlığının ezdiği, aşağıladığı, toplum dışına ittiği gençlerin feryatlarını duymazlıktan gelenler ileri gidip Müslümanların kutsal değerlerini aşağılamaya cüret ettiklerinde, bizlerin vicdan fukarası kesilip önümüze düşen cesetlerin görüntüsüne takılıp kalmamamız gerektiğini biraz da tehditkar bir sükunetle ilan ediyorlar.
TV karşısında, bir kanaldan diğerine, bu ‘bilgeler topluluğu’ üyelerinin tornalanmış beyinlerde üremiş tıpa tıp kopyası refleks yorum-açıklamaları dinleyerek bu güruhun katliam işbirlikçiliğinden tiksiniyorum. Katliam gerçekleştirenler kendi eylemlerinin vahşetine takılıp kalmamamızı, cesetlerin ve katliamı lanetleyenlerin görüntülerini hafızamızdan silip eylemin ardında yattığını ileri sürdükleri toplumsal nedenlerin meşruiyetinde onları kutsamamızı, örneğin şehit saymamızı isterler. Öldürmüşlerdir, öleceklerdir, ölmezlerse daha çok öldüreceklerdir, öldüreceklerdir, sonunda öleceklerdir. Bu ölüm cehenneminin arkasında sırıtan tek şey, katliam gerçekleştirenlere birilerini düşman belleten, düşman bellettiklerinin öldürülmeleri gerektiğine inandırtan bir inanç sisteminin varlığıdır; bu inanç sistemini sorgulamak yerine yaşamların varlık nedenine dönüştüren ‘bilgeler topluluğu’ korosudur.
Koro Fransa’daki katliam karşısında da üstüne düşen görevi yaptı. Vahşetin arkasında vahşet için yetiştirilmişleri, yetiştirenleri, yetiştirilmelerindeki inanç sistemini değil, toplumsal itilmiş-kakılmışlığı görmemiz gerektiğini işleyip durdular TV kanallarında. Katliam işbirlikçiliği böyle süregeldi birkaç gün.
Bir TV kanalında, unvanından üniversite öğretim üyesi olduğu anlaşılan biri, diğerlerinden farklı olarak munis ve mütevekkil görünmeden, küstah ve tehditkar üslupla, ‘o mizah dergisi İslam karşıtı bir siyaset izlemek için yayına başladı ve sürekli olarak Müslümanlara karşı kin üzerinden hiciv yaptı; Hıristiyan ya da Yahudi karşıtı hicivlere aldanmayın, o bir kamuflajdır’ dedi. Yalan söylüyordu, Fransız mizah dergisini hiç izlemediği besbelliydi. Katliama sevindiğini düşündüm, ürperdim. Üniversitede bir öğretim üyesi…Katliamı gerçekleştirenleri kutsayıp, inanç sisteminin ürettiği canileri şehit oldular diye ‘onurlandırıyordu’ kendince.
Midem bulandı, televizyonu kapattım. Katliam işbirlikçileri bir kanaldan diğerine aynı yorum-açıklama teranesini sürdüredursunlar, önümdeki ekran karardı…
- Yücel Sayman'ın eşinden veda notu 17 Aralık 2021 04:40
- Taburcu olmak/tezkere bırakmak 30 Ekim 2021 23:16
- YAE atışması üzerine 17 Ekim 2021 00:14
- Gülünç bile olmayan bilinçli davranışlar 12 Eylül 2021 00:12
- Makul ve makbul olmayan dilin yakın tarih serüveni 05 Eylül 2021 00:12
- Yıllara meydan okuyan kitap 22 Ağustos 2021 00:13
- Güvenlik/Özgürlük: Son aşamalara doğru 08 Ağustos 2021 00:12
- Sınırları aşan kitlesel hareketlilik 01 Ağustos 2021 00:12
- Yansımalar 27 Haziran 2021 00:30
- Yeşiller Partisi 13 Haziran 2021 00:15
- Yetilerimi kamulaştırmışlar!.. 06 Haziran 2021 00:50
- Şaşırtabildiklerimizden misiniz?.. 09 Mayıs 2021 00:02