Merkez Bankası'nın faiz indirimi ne getirir?
Fotoğraf: Envato
Hükümetin uzunca bir süredir merkez bankası üzerinde sürdürdüğü faiz indirimi baskısı kısmen de olsa sonuç verdi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizinde 50 baz puanlık bir indirime gitti. Diğer yandan, bu tavizin de hükümeti tatmin etmediği anlaşılıyor. Karar sonrası AKP cephesinden gelen eleştiriler sonrası dolar da tekrar yönünü yukarı çevirdi. Görünen o ki, siyasi iktidar ile Merkez Bankası arasında süregiden faiz kavgası seçimlere kadar devam edecek. Ekonomideki aksaklıkların, hız kesen büyümenin faturası Başçı’ya kesilmeye çalışılacak. Dahası, AKP iktidarının ilk yıllarında yabancı sermayeye hoş gözükmek için sıkça altı çizilen Merkez Bankası bağımsızlığı kavramı önümüzdeki günlerde sıkça tartışılacak.
Merkez Bankası bağımsızlığı ana akım iktisat teorisi açısından önemli başlıklardan biridir. Son yıllarda Merkez Bankası tarafından uygulanan enflasyon hedeflemesinin de olmazsa olmazı. Bu teorik yaklaşımı kısaca özetlersek, hükümetler oy kaygısıyla özellikle seçimler öncesinde kamu harcamalarını arttırır, iç tüketimi ve yatırımları kısa vadede yükseltecek önlemler almaya yönelir. Bu dönemlerde fiyat istikrarını bozabilecek genişlemeci para politikası eğilimi ağırlık kazanır. Bu nedenle, uzun vadede para birimine dönük güvenin korunabilmesi, dış yatırımların çekilebilmesi, kur riskinin ve sert fiyat hareketlerinin sınırlandırılabilmesi açısından para politikasının oy kaygısı taşımayan, fiyat istikrarını korumayı hedefleyen bir para otoritesi tarafından kontrol edilmesi önerilmektedir. Merkez Bankası bağımsızlığına dönük inancın yitirilmesi ise enflasyonist beklentileri tetikleyecek ve uzun vadede nominal faiz hadlerinin yükseleceği beklentisi yaratacaktır. Bu durum özellikle kur istikrarı ve uzun vadeli faizlere duyarlı olan doğrudan yabancı yatırımların ülkeye girişini sınırlandıracak ve sıcak paraya bağımlılığı arttıracaktır.
Gelelim faiz indiriminin kısa vadeli sonuçlarına. Öncelikli olarak kredi faizlerine etkisinin oldukça sınırlı olacağını hep birlikte göreceğiz. Diğer yandan haftalık repo faizinin gerilemesi bankaların merkez bankasından düşük faizle borçlanması anlamına geldiği için kâr marjını arttıracaktır ki, karar sonrası banka hisselerinin yukarı yönlü sert hareketi de bu beklentinin fiyatlanmasıdır. Dolayısıyla bu karar ve muhtemel yeni faiz indirimleri Erdoğan’ın dönem dönem altını kazmakla suçladığı finansal rantiye kesiminin kârlılığını arttıracaktır.
Dışarıdaki tabloya baktığımızda ise ikili bir tablo ortaya çıkıyor. Bir yanda durgunlukla boğuşan AB ekonomisi diğer yanda ise toparlanma sinyallerinin giderek güç kazandığı ABD ekonomisi. Avrupa Merkez Bankasının (AMB) daha uzunca bir süre daha düşük faiz politikasını sürdürmesi, hatta bu hafta içerisinde yeni bir tahvil alım programını yürürlüğe koyması bekleniyor. Fed’in ise bu yıl içerisinde faiz artışına gideceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Mevcut tablo küresel dolar talebini şiddetlendirirken, avro’un dolar karşısında değer kaybını da hızlandıracaktır. Avro-dolar paritesindeki bu eğilim Türkiye ekonomisi açısından da sıkıntı yaratacaktır. Şöyle ki, özellikle avro ile satış yapan ancak dolar ile alım yapan ve borçlanan ihracatçı sektörlerde kâr marjları daralacak, borç çevrimi zorlaşacaktır. Dahası özel sektör borçlarının önemli bir bölümü dolar cinsi borçlardan oluştuğu için Merkez Bankası üzerindeki faiz baskısı iç piyasada doların ateşini yükselttiği sürece özel sektörün borç yükünün artmasına neden olacaktır.
Hükümet cephesinden baktığımızda ise genel seçimler öncesinde ekonomideki balonun patlaması endişesinin ağır bastığı açıkça görülüyor. Özellikle, son dönemde büyümenin motoru haline gelen inşaat sektöründeki büyümenin yavaşlaması siyasi iktidarı endişelendiriyor ve faizler bastırılarak en azından önümüzdeki 6 ay içerisinde emlak talebinin canlı tutulması amaçlanıyor. Uzun vadeye gelince… İşin gerçeği, o kısmına henüz pek kafa yorulmadığı net bir şekilde görülüyor.
- Kurtarıcı mı, yoksa yeni günah keçisi mi? 09 Haziran 2023 04:18
- Seçim senaryoları ve ekonomiye dönük beklentiler 12 Mayıs 2023 04:19
- Kurda istikrar illüzyonu 28 Nisan 2023 04:21
- SVB krizinin arka planı ve düşündürdükleri 17 Mart 2023 04:52
- Para politikasındaki ayrışma belirginleşiyor 24 Eylül 2022 04:50
- Şimdi solun tam zamanı 12 Ağustos 2022 04:26
- Enflasyon gelir dağılımını bozuyor 08 Temmuz 2022 04:47
- Merkez Bankası şaşırtmadı 27 Mayıs 2022 01:12
- Kehanet çöktüğünde 22 Nisan 2022 00:37
- Enflasyon doludizgin 08 Nisan 2022 00:40
- Faiz politikasının bilançosu 10 Mart 2022 23:31
- Enflasyon geriler mi? 10 Şubat 2022 23:18