Moskova müzakereleri ve Suriye'nin geleceği
Fotoğraf: Envato
Moskova’da Suriye sorununa siyasi çözüm bulmak amacıyla Rusya’nın girişimleriyle bir araya getirilen Esad yönetimi ve muhalefet temsilcileri arasında yapılan müzakereler sona erdi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un da bir bölümüne katıldığı görüşmelerde Suriye yönetimini BM Temsilcisi Başar Caferi temsil ederken, muhalefetten aralarında PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in de yer aldığı 30’dan fazla temsilci katıldı. Ancak merkezi İstanbul’da bulunan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu’nun (SMDK) katılmadığı müzakerelerde yer alan grupların büyük bölümü ‘iç muhalefet’ olarak adlandırılan Suriye’ye dış müdahaleye karşı olan ve rejimle askeri olarak çatışmaya girmemiş gruplardan oluştu. Görüşmeler sonunda ‘Moskova Prensipleri’ adı altında dört maddede anlaşmaya varıldığı açıklandı. Görüşmelere moderatör (kolaylaştırıcı) olarak katılan Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Vitali Naumkin tarafından açıklanan bu maddeler; Suriye’nin bütün bölgelerine insani yardım ulaştırılması, Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması, İsrail’in Suriye ve Lübnan’a yönelik saldırılarının kınanması ve Suriye’ye dış müdahaleye karşı çıkılması başlıklarından oluşuyor.
Önümüzdeki ay yine Moskova’da sürdürülmesi kararlaştırılan bu müzakereler ile ilgili söylenebilecek ilk şey, bu görüşmelerden Suriye sorununa siyasi çözüm bulmanın çok zor olduğudur. Ancak bunun toplantıya ev sahipliği yapan Rusya tarafından öngörülemeyecek bir durum olmadığını da söylemek gerekiyor. Dolayısıyla bu müzakerelerin Suriye sorununa bir çözüm bulmaktan çok çözümün yönünü belirlemek bakımından önem taşıdığı söylenebilir. Bu görüşmelerin Suriye sorunu ve çözümü bakımından ortaya çıkardıkları sonuçları birkaç başlık halinde özetlemek gerekirse:
Birinci olarak, bu müzakereler Suriye sorununun çözümünde Rusya’nın belirleyici rolünü pekiştirmiştir. Ayrıca toplantıya katılanların Suriye’ye dış müdahaleye karşı çıkma konusunda anlaşmaları, Türkiye gibi hâlâ Suriye’ye müdahale isteyen ülkeler karşısında Rusya’nın politik dayanaklarını güçlendirmiştir.
İkinci olarak, bu müzakereler geçen yıl yapılan Cenevre-2 Görüşmeleri’nden bir sonuç çıkmaması sonrasında Suriye sorununa siyasi çözüm bulma konusunda oluşan olumsuz havanın dağıtılması için önemli bir adım olmuştur. Moskova müzakereleri, şimdiden Cenevre-3 tartışmalarını başlatmış, ötesinde de olası Cenevre-3 toplantısı öncesinde Rusya’nın çözüm konusunda anlaşabileceği güçlerin toparlanmasını sağlamıştır.
En önemli sonuçlardan biri de, Cenevre-2’ye katılması engellenen PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in bu toplantıya katılmasıdır. Kobanê zaferiyle aynı zamana denk gelen bu görüşmeler, Suriye sorununun çözümünde PYD/Kürt kantonlarının artık göz ardı edilemeyeceğinin kabulü olarak da anlam kazanmıştır. Dolayısıyla Türkiye güdümlü SMDK (SUK) gibi örgütlerin bugüne kadar sürdürdükleri PYD/Kürtleri süreçten dışlama tutumu da artık geçerliliğini kaybetmiştir.
Bu müzakerelerin Türkiye-AKP Hükümeti bakımından sonucu ise, Türkiye’nin Suriye politikasının hiçbir geçerliliğinin kalmadığını ve bağlı olarak Davutoğlu-Erdoğan’ın iddialarının tersine Türkiye’nin Bölge genelinde ve Suriye sorununun çözümünde rol ve etkisinin giderek zayıfladığını göstermesidir.
Toplamı üzerinden söylemek gerekirse, IŞİD’in önemli bir tehdit haline gelmesi, Suriye’de öncelikleri değiştirmiştir. Bu süreçte SMDK gibi muhalif gruplar giderek etkisiz hale gelirken Esad rejimi de elini güçlendirmiştir. Öte yandan Kürtler, hem Suriye’de (Rojava), hem de Irak’ta IŞİD’e karşı mücadele eden ve artık Suriye’nin/Bölge’nin geleceği belirlenirken kimsenin göz ardı edemeyeceği önemli bir siyasi güç haline gelmiştir.
Özetle Moskova müzakerelerinin Suriye sorununun çözümünde değişen dengeleri belirginleştirdiği söylenebilir. Ancak değişen bu dengelerden kalıcı bir çözüme ulaşmak için Rusya dahil bütün dış/emperyalist güçlerin müdahalelerinin son bulması ve ilişkilerin halkların kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi temelinde düzenlenmesi gerekiyor.
- Düğüm yine Kobanê'de çözülecek! 20 Aralık 2024 05:30
- Yeni Suriye kurtlar sofrasında! 17 Aralık 2024 05:00
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30
- Adı konulmamış ‘süreç’te Rojava çıkmazı! 06 Aralık 2024 06:45
- Cihatçı saldırının yol işaretleri ve Halep'te kesişen yollar 03 Aralık 2024 06:55
- HTŞ’nin Halep saldırısının arkasındaki güçler ve hesaplar 30 Kasım 2024 06:50
- Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor? 29 Kasım 2024 06:20
- Selefi Ebu Hanzala in, demokrasi ve laiklik out! 26 Kasım 2024 06:45
- ‘İşgalci ülke’ açıklaması ve Erdoğan iktidarının Suriye’de alarm veren politikası 19 Kasım 2024 05:00
- Trump'ın Ortadoğu'su ve Erdoğan'ın Kürt sorunu 12 Kasım 2024 04:45
- Devlet ‘yeni sürece’ kayyım atadı! 05 Kasım 2024 05:04