İnsan ve yaratıcılık
Fotoğraf: Envato
Şu sıralar, klasik batı müziği besteci ve yorumcularından Ludwig van Beethoven’in yaşamından, yapıtlarından kesitler içeren bir kitabı okuyorum. Bu arada bir Beethoven hayranı olduğumu söylemeliyim. Kitabı Philippe Autexier yazmış, dilimize Orçun Türkay çevirmiş. (YK-2014 ). Müzikle az çok ilgilenenler de Beethoven’in olağanüstü yaratıcı müziğini haksızlıklara karşı isyanını, insan eşitliği, kardeşliği için nasıl mücadele verdiğini bilirler. Ünlü korolu 9. senfonisi de günümüzde Avrupa Birliği'nin simgesidir. Beethoven Senfonisi’nin koro bölümünü, büyük Alman şair ve düşünürü Schiller’in “Sevinçe Övgü” şiirinin dizelerinden bestelemiştir. Bu coşkulu yapıt için insanın yaratıcılığına adanmış bir müzik demek kanımca doğru olur.
Aslında amacım müziğin derin sularına dalmak değil. Bir müzik ve sanat sevdalısı olarak çağımızda giderek dışlanan evrensel kültür üzerine okura küçük bir pencere açmak. Örneğin ülkemizde kültüre ayrılan para komik. Kültür değerlerimiz anamal düzeninin hoyrat, acımasız ellerinde yok olup gidiyor. Yaşamını yitiren evrensel değerdeki insanlarımızın yerine kolay kolay yenileri yetişmiyor. Bilime değil dogmalara yönelmiş bu coğrafyada elde kalan kültürümüzü nasıl koruyacağımızı da bilemiyoruz. Sözü Beethoven’den açtık yine ondan bir anekdotla sürdürelim. 2001 yılında yitirmiştik Faruk Yener’i. Klasik batı müziğini kitlelere sevdiren isimlerden biriydi. Müzik üzerine kitaplar yazmış, opera sözlüğü hazırlamış, müzik tutkunu bir kültür insanıydı. Kendisinin derleyip sunduğu programlar ilgiyle izlenirdi. Radyoda çalışırken tanıştık. Kopmayan bir dostluk bağı oluştu aramızda. Ölümüne dek de sürdü. Karıma ve bana imzaladığı kitaplarını özenle saklıyorum kitaplığımda. Sohbetlerimizde anlattığı bir anekdotu okurla paylaşmanın tam sırası şimdi:
“Viyana’da görkemli parkların birinde Beethoven ve Goethe yürüyüş yapar bir yandan da sohbeti koyulaştırırlar. Derken karşıdan yürüyüşe çıkmış Kral ailesi görünür. Goethe Beethoven’e döner, ‘Kral ailesi geliyor kenara çekilerek yol verelim’ der. Beethoven o kendisine özgü öfkesi ile patlar. ‘Asıl onlar çekilsinler sen Goethesin’der. Goethe yine de kurallara uyar ve yolun kenara çekilir. Beehoven ise ısrarla kral ailesinin üstüne doğru sürdürür, kral ailesinin şaşkın bakışları arasında içlerinden geçerek yürüyüp gider.”
Sözün özü, yaratıcı sanatçılar ölümsüzdür. Yapıtları, yazıp çizdikleri insanlık tarihinde yerini alır. Krallar, diktatörler ise ölümlüdür, Onları ya kimse anımsamaz, ya da insanlara yaptıkları zulüm ve haksızlıklarla yer alırlar tarihin belleğinde. Tarih sayfaları arasında isimleri yiter gider. Anımsanmaz olurlar.
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10
- İçe bakış 25 Eylül 2024 01:47
- Çivisi çıkmış toplumda çocuk olmak 18 Eylül 2024 04:28
- Çıkmaz sokak 11 Eylül 2024 04:44
- Çocuğun gördüğü düştür barış 04 Eylül 2024 04:10
- Orman Siyaseti 21 Ağustos 2024 04:24
- Akıncı ruhlar 14 Ağustos 2024 04:53