Faiz cehaleti
Fotoğraf: Envato
Bazı koşullarda insanların ve toplumların genel düzeyleri çok net olarak yansır. Gençler arasında tertiplenen uluslararası bilgi yarışmalarında oldukça gerilerden gelmemiz hiç de rastlantısal değildir. Geçen günkü öğretmen atamalarına bakalım; en çok ve en az öğretmen atamalarının hangi alanlarda yapıldığına bir göz atalım. Diğer taraftan bir sorgulamada bir savcının insanlara, din ve vicdan özgürlüğünden mi yoksa ifade özgürlüğünden mi yana olduklarını sorması, eğer kasıtlı değilse, eğitim sistemi üzerinde derin düşünmemizi ve kafamızı taşlara vurmamızı gerektiren bir durumu sergilemektedir. Din ve vicdan deruni ve her insanın kendi tercihine göre içinde olan, niteliği itibariyle engellenmesi söz konusu olamayan bir alan, ifade ise bir duygu ve düşüncenin topluma açık edilmesidir. Bir alan, niteliği itibariyle engellenemez, diğer alan ise zorbalıkla bir süre için engellenebilir. Eğitimde felsefe okutulmadığı, toplumda yayılan her sözcüğü düşünmeden kullanmaya başladığımızda böylesi cehalet örnekleri çoğalabilmektedir.
Toplumsal cehaletin günümüzdeki görüntüsünü yansıtan faiz üzerindeki tartışma tam bir cehalet örneğidir. Faiz konusunu siyasetçi başka bir amaçla tartışmaktadır. Ekonominin iyi gitmediği ortamda seçime gidilirken, buna bir gerekçe bulmak gerekiyor. Parti il ve ilçe yöneticilerinin mal bildirimi konusunda usulsüzlüklere yeşil ışık yakan bir siyasi kafa, ekonomi alanında da bir günah keçisi bulmak zorundadır. Siyasi etik ve usullere de aykırı olmasına karşın siyasetçiyi anlamaya çalışsak da, danışmana ne denebilir ki?
Gelelim tartışmanın özüne. Faiz öncelikle bir gösterge, ikincil derecede ve kısıtlı alanda yönetim aracıdır. Faiz, bir ekonomik gösterge ve zayıf araç olarak, emre tabi değildir. Bu emri cumhurbaşkanı da, Merkez Bankası Başkanı da veremez. Böyle bir emir ekonomiyi sarsar. Faiz üzerinde etkili Merkez Bankasının elindeki en önemli araçlardan biri politika faizi, diğeri faiz koridoru ve bir üçüncüsü de açık piyasa işlemleridir. Şimdi sırası ile bu işlemleri devreye sokalım, bakalım ne olacak.
MB politika faizini düşürdüğünde mevduat bankalarının nakit olanakları artacak, dolayısıyla krediler artacak ve sonuçta fiyatlar yükselme eğilimine girecektir. Fiyatların yükselişi, negatif faiz oluşmaması için tekrar faizleri yükseltecektir. Faiz koridoruna bakarsak, MB borç verme ve borç alma faizleri narasındaki koridoru daraltır, hele de bunu borç verme faizi yönünde gerçekleştirirse, yine bankaların kredi olanakları artar, piyasaya para sürülmüş olur ve fiyatlar yine yükselme eğilimine girer ve faizleri yukarı doğru zorlar. Açık piyasa işlemlerinde ise, MB piyasadan tahvil toplayarak piyasaya para sürer ve yine aynı kısır döngüye girilir.
Bu çok özet çözümlemede ekonomide üretimin para arzı artışına koşut olarak artmadığı varsayıldı ve cari açığın finansmanı sorunu gündeme alınmadı. Zira, siyasetçi faiz ile enflasyon üzerinde durmaktadır. Siyasetçinin faiz ile enflasyon üzerinde durmasının sebebi de, konuyu bir seçim malzemesi haline dökmektir. Zira, yükseltilemeyen maaş ve ücretler, emeklilerin perişan durumları karşısında seçim meydanlarında kullanılacak yalancı koz bellidir; faizleri düşürmek ve kredi borçlularını rahatlatmak! Ne var ki, geçici olarak faizler düşse de bu müjdeler yalan olacaktır. Umuyorum halkımız 12 yıllık iktidar döneminde dışarıdan gelen ve yüksek faizle halkımızı soyan sıcak paranın niçin yatırıma dönüştürülmediğini sorumlulara sorar da, seçim sandığını, bu uğursuz emperyalizme teslim politikasını uygulayan siyasetçinin kafasına geçirir.
- Sistemin sis perdesi: Bütçe tartışmaları 23 Kasım 2024 05:00
- Akılcılığa yöneliş 16 Kasım 2024 04:51
- TÜYAP konuşmaları 09 Kasım 2024 04:25
- Cumhuriyet halk rejimidir, fakat… 02 Kasım 2024 05:08
- Kaos 26 Ekim 2024 03:57
- Kevork Ağabey, müjde, oğlun Nobel aldı! 19 Ekim 2024 04:46
- Siyasi yalan 12 Ekim 2024 05:00
- İktidarın anayasa histerisine şiddetle karşı çıkılmalıdır! 05 Ekim 2024 04:33
- Boğaziçililer günü 28 Eylül 2024 05:07
- Cinayetin siyasallaştırılarak, perdelenmesi 21 Eylül 2024 04:40
- AKP’nin özü netleşiyor 14 Eylül 2024 04:45
- AKP, politikalarını düzeltebilir mi? 07 Eylül 2024 04:56