10 Şubat 2015 00:52

Gezici mevsimlik tarım işçileri sandıkta sözünü söyleyebilecek mi?

Gezici mevsimlik tarım işçileri sandıkta sözünü söyleyebilecek mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’de kimilerine göre 1 milyon kimilerine göre ise daha fazla mevsimlik tarım işçisi var. Bu kesim, ya hiç toprağı olmayan ya da kendi toprağında yaptığı üretim ile geçinemeyen kişilerden oluşuyor. Hepimizin bildiği gerçek şudur ki: Bu insanlar 1990’lı yıllarda güvenlik nedeniyle devletin uyguladığı mera yasağı, köy boşaltmaları vb nedenlerle yerinden olmuş kişiler ve onların çocuklarıdır. Hemen hepsi yoksul Kürtlerdir. En iyi bildikleri iş olan tarım işlerini yapmak için ülkenin çeşitli yerlerinde emeklerini satmak üzere her baharda ailecek yola düşerler.
Bu yolculuk başladığında devam eden okul, mevsimlik tarım işçilerinin çocukları için orada biter. Aynı şekilde eylül ayında yeni dönem başladıktan 1-2 ay sonra okula başlayabiliyorlar. Bursa’dan bir dayıbaşı diyor ki: “16 yıldır her yıl buraya işçi getiriyorum. Daha önce bebek olarak ailesiyle gelip şu anda işçi olarak çalışanlar var.”
Bu ne demek oluyor? Doğduktan itibaren her yıl bu göçe katılmış, çocukluğunu tarla köşelerinde geçirmiş ve sonra da çocuk işçi olmuş birileri var. Üstelik bu yaşam koşulları ona eğitim hakkı tanımıyor. Hayatın ona sunduğu olanak sadece mevsimlik tarım işçisi olmak... Bunun ötesine geçenler yok mu? Elbette var. Ama eski bir söz vardır: İstisnalar kaideyi bozmaz. Biz burada başarı öykülerinden değil, bir topluluğun geneli için söz konusu olan bir durumdan bahsediyoruz. Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları gelecekteki mevsimlik tarım işçileridir. Buna kader denebilir mi?
Mevsimlik tarım işçisinin çalışma koşulları şöyledir: Günde 35-37 TL arasında günlük yevmiye, bunun yüzde 10’u dayıbaşına kesilir, kadın ve çocukların yevmiyesi düşüktür, günde 10-12 saat çalışılır. Sigortaları yoktur çünkü tarım işinde 50 ve daha fazla işçisi olan işverenlerin sigorta yapması zorunludur. Diğerlerinin bir zorunluluğu yoktur. O zaman bu işçiler tarım çalışanlarının isteğe bağlı sigortasına tabi olarak sosyal güvenlik hakkı elde edebilirler. Bu durumda da ödedikleri primin oranı gelirin yüzde 34’dür. Yani gelirlerinin üçte biri. Bu koşullarda isteğe bağlı sigorta yaptıran birileri varsa gerçekten kutlamak isterim. Zira ben olsam yapmam. Emekli olup olmayacağımın belli olmadığı bir meçhule neden para yatırayım diye düşünürüm. Haa devlet bütçesinin buna ihtiyacı varsa da bunu benden değil patronlardan alsın diye düşünürüm. Ne de olsa devlet nezdinde pek “kıymetliler”…
Devam edelim, sağlık hizmetlerinden yararlanmaya gelince devreye gelir testi giriyor. Çünkü bu insanlar yoksul ve devlet de 5510 Sayılı Yasa ile demiş ki: “Geliri asgari ücretin üçte birinden az olanların primini ben ödeyeceğim.”  Gelir testinden geçip bir şekilde SGK’lı olan bir mevsimlik tarım işçisi sağlık hizmetlerinden ne kadar yararlanıyor? Sağlık kuruluşuna başvurduğu zaman yevmiyesi kesildiği için gerçekte sadece çok gerekli yani ciddi durumlarda başvurabiliyor. Bu arada aşılama vb koruyucu sağlık hizmetlerinin de aksadığını biliyoruz. Geçen hafta Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı Toplum Sağlığı Merkezi ve Bağlı Birimler Yönetmeliği’nde ilk kez mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bazı hizmetler tanımlanmış olmasına karşın sağlık sisteminin bazı yapısal sorunları nedeniyle ne kadar uygulanacağını yaşayarak göreceğiz. 
Sağlık, eğitim derken son olarak gelelim en temel vatandaşlık hakkı olan seçme ve seçilme hakkına. Geçtiğimiz yıllarda basına da yansıyan ‘oy kullanamama’ sorunu hala çözülmüş değildir. Eğer bir düzenlenme yapılmazsa mevsimlik tarım işçileri Haziran ayında gerçekleşecek genel seçimde geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine oy kullanamayacak. Yani bu kesimin en temel vatandaşlık haklarından biri olan ‘seçme hakkı’ kağıt üzerinde kalmış olacak. Günümüzün teknolojik ve ‘ileri demokrasi’ çağında her şeyin bir çözümü olabileceği kanaatindeyim. Yurtdışında çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına bir şekilde oy kullanma olanağı tanınabiliyorsa, bu olanak ekmek parası için ilinden ayrılmış diğer vatandaşlara neden tanınmasın? 
Mevsimlik tarım işçilerinin sağlık, eğitim sorunları çözülmesi zaman alabilir. Ancak yaklaşan seçimlerde mevsimlik tarım işçilerinin oy kullanması son derece basit bir şekilde gerçekleştirilebilir. 
Bu denli ihmal edilmiş bir kesime, en azından sandıkta kendilerini var etme olanağı sağlanmalıdır. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa