Gazeteler son günlerde milletvekili adayı olan bürokratların çokluğunu anlatmak için “bürokrasi boşaldı” diye manşetler atıyor.
Yüksek bürokratlar niçin milletvekili olmak ister? Millete daha iyi hizmet için mi?
Sanmıyorum.
Amaçları gerçekten “millete hizmet” olsa, bu işi bulundukları makamda yapmak daha mümkün. Milletvekillerinin yaptığı işi biliyoruz. El kaldır, el indir. Politikalar partilerin genel merkezlerinde belirlenir. Hatta, büyük patronların belirlediği politikalara partiler yasal kılıflar uydurur ve milletvekilleri de o yasaları Meclisten çıkarır.
O zaman, milletvekilliğine bu kadar heves etmenin başka nedenleri olmalı.
Belki kariyer hırsı, belki dokunulmazlık zırhı, belki de kıyak emeklilik olanağı... Ama, “millete hizmet aşkı” olmadığı kesin.
Aslında, bu Meclis sistemi temelden sakat. Böyle bir sistemde halka hizmet etme olanağı yok.
Milletvekili faaliyeti çok tartışıldığı için örnek olarak Hakan Şükür’ü ele alalım. Halka hizmet adına dört yıl boyunca ne yaptı. Tartışmalardan görüleceği üzere toplantıların çoğuna dahi katılmadı. Milletvekiliğinden çok spor yorumculuğu yaptı. Milletvekilleri para karşılığı böyle işler yapamaz diye yasa olmasına rağmen futbol yorumculuğunu sürdürdü. AKP, bu durumu düzeltmek için özel yasa çıkardı.
Gerçekten demokratik bir meclis yerel yönetimlerin üzerinde oluşan bir meclistir. Yani halk, mahallesinden başlayarak ilçe ve ilinde yerel meclisler eli ile kendini yönetir ve daha geniş bir alan için üretilecek politikaları bir üst meclise aktarmak üzere içinden temsilciler seçerek üst meclise gönderir. O zaman, o temsilciler halkın gerçek temsilcileri olurlar ve halkın sorunlarını bulundukları meclislerde tartışıp politikalar üretebilirler. Bunu layığıyla yapamayanları, seçen kitleler geri alır. Meclis üyesi olmanın dokunulmazlık, yüksek maaş, kıyak emeklilik gibi hiçbir ayrıcalığı olmaz. Meclis üyeleri, temsilciler çalıştıkları işlerden maaşlarını alırlar, meclis toplantısına gitmek için harcayacakları para kendilerine yolluk ya da harcırah olarak verilir. Halka hizmet vermek böyle olur. Halkın temsilcisi olmak budur.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİSAM: Açlık sınırı 22 bin 886 TL, yoksulluk sınırı 79 bin 165 TL.

Evrensel'i Takip Et