21 Şubat 2015 01:00

AKP'nin muhalefeti sindirme taktiği

AKP'nin muhalefeti sindirme taktiği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İç Güvenlik Paketi”ni görüşmek için toplanan TBMM Genel Kurulu, “paketi” görüşmeye başlayamıyor. Çünkü muhalefet, “İç Tüzük”ten doğan haklarını kullanarak AKP’nin “paketi” geçirmesini önlemeye çalışıyor. Ama AKP Meclis çoğunluğuna kaba kuvveti de ekleyerek muhalefet milletvekillerine karşı tokmak, sandalye, su bardağı fırlatmadan yumruklamaya, tekmelemeye her araç ve yöntemi kullanıyor. Bu “şiddeti” AKP Milletvekilleri bir yandan “HDP’li kadın vekiller kendi kendilerini darbetti”gibi akıl almaz bir biçimde saptırırken, öte yandan da bazı vekiller, muhalif vekilleri neden yumrukladıklarını, bu yumrukları, tekmeleri ve tokmağı atmakta ne kadar haklı olduklarını büyük bir soğukkanlılıkla TV kameraları önünde anlatarak bütün bu marifetlerini savunuyorlar.

Bu kavgalı iki oturumda muhalefetin yaralanan milletvekili sayısı altı, AKP’nin yaralanan milletvekili sayısı ise sıfır!

Bu tablo bile gösteriyor ki, AKP’li vekiller muhalefeti şiddet kullanarak sindirmeye kararlıdır.

Ama buna karşın, Özgecan Aslan’nın hunharca katledilmesi ve Gazeteci Nuh Köklü’nün bir “kartopu atıldı” gerekçesiyle vahşice öldürülmesi etrafında çok haklı olarak oluşan “şiddete lanet” ortamından da etkilenen kimi liberal çevreler, medyanın kimi önemli yazar ve yorumcuları, “idam savunuculuğuna” kadar savrulurken, “meclisteki kavga” konusunda da benzer bir savrulma içine düşmüşlerdir.

“Şiddetten bıktık!”, “Mecliste de şiddet olur mu?” diyerek  “şiddete karşı” olduklarını söyleyen sermaye medyasının “yazar “ ve “yorumcuları”, Meclisteki kavganın nedenine, kimin kışkırtıp kimlerin tetikçi olarak sahnede olduğuna bakmadan; “Bıktık bu şiddetten!”, “Kavgalar olmasın”, “Meclisteki vekiller aralarında oturup anlaşsın”, “Orta bir yol bulunsun”,… gibi sureti haktan görünen öneriler ortaya atıp bunları “uzmanlara” tartıştırmakta, “halk görüşleri” olarak topladıkları görüşleri “Halk Meclisteki kavgalara son verilmesini istiyor”, “Halk vekillerin birbiriyle anlaşmasını istiyor” biçiminde yayımlamaktadırlar.

İlk bakışta “Ne var böyle yayın yapmakta; Meclisteki tablo, ‘böyle sürsün’ denecek, ‘iyi yapıyorlar’ denecek bir tablo mudur?” diye sorulabilir.

Elbette tablo iyi değildir ama “Kavga olmasın, vekiller uyum içinde çalışsın!” gibi herkesi kapsayan soyut çağrılar yapmak anlaşılır değildir. Çünkü Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Hükümetin ve AKP milletvekillerinin; muhalefetin meşru hakkı olan “İç Tüzük imkanlarını kullanma” hakkını gasbetmesini görmezden gelip olup biten sanki amaçsız, nedensiz, kimin çıkarıp kimin, kimlerin kışkırttığı bilinmeyen sorumlusu belirsiz bir kavgaymış gibi, niyetten bağımsız olarak, muhalefeti, Meclisi, şiddetle sindirme taktiğine, çanak tutmak anlamına gelmektedir. 

Çünkü çok açık ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin “Bu paketi mutlaka engelleyeceğiz” tutumu karşısında kendisini ortaya atıp; “Bu yasa acilen çıkmalı, bir an öce uygulamaya sokulmalıdır; geç bile kalınmıştır!” diye Meclisteki AKP grubunu kışkırtmıştır. Dahası Başbakan Davutoğlu’nun; üç hafta önce, “Bu yasa çıkacak, çıkacak, çıkacak!” diye ortamı germesiyle başlayan söz düellosunun bu kavgaların başlıca nedeni olduğu apaçıktır. Meclisteki onca kavgadan sonra bile Davutoğlu’nun kendilerinin mağdur olduğunu, muhalefetin AKP’li vekillerin haklarını gasbettiğine dair açıklamaları da açıkça gösteriyor ki, AKP Grubu yumruğu, tekmeyi, linç etmeyi, bulunursa tokmak, sandalye, su bardağı,… gibi öteki kavga araçlarını Meclis çalışmasının bir unsuru olarak kullanmaya devam edecektir!

Bu yüzden, soyut bir “Mecliste kavga olmasın!”, “Vekiller konuşarak anlaşsın!” çağrısı sadece kavgayla şiddetle karşı tarafı sindirmeye çalışan AKP’nin işine yarayacak bir çağrıdır.

Bugün Mecliste olup biten için tek doğru çağrı, AKP’nin şiddetten vazgeçmesi, muhalefetin haklarına saygı gösterme çizgisine çekilmesi çağrısıdır. Ama, AKP’nin böyle çağrılardan anlamayacağı da düşünüldüğünde halkın da kendi yöntemleriyle mücadeleye katılmasının, sorunun tek gerçekçi çözümü olacağı da ortadadır.

AKP Hükümeti’nin halka karşı saldırısının ifadesi olan “İç Güvenlik Paketi”ni engellemenin tek sağlıklı yolunun da sürece halkın müdahalesi olduğu tartışılmazdır.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa