Nasıl yapmalı: HDP

Yaşamın belli anlarında ilklerle sınanırız. Misal çocukluğumdaki en büyük ilk hediye sıra arkadaşımdan gelmişti. Açmak için sabırsızlanıyordum.  O gün benim doğum günümdü ve kocaman bir uçmayan balon ilk öğüdü fısıldadı kulağıma. Yaşar Kemal’in ardından taşınan “insanlar evrende gölgeleri kadar değil yürekleri kadar yer tutarlar” sözü arkadaşımın yüreğini hatırlattı dün. Balon patlayıncaya kadar futbol oynamıştık, çok mutluydum.

Yaşar Kemal’i kendi sesinden ilk çağrıcılarından olduğum Türkiye Barışını Arıyor konferansında dinlemiştim. Açılış konuşmasının bir yerinde şöyle demişti: “Bir ülke insanları yaşamayı, mutluluğu, güzelliği seçecekse, bu önce evrensel insan haklarından, sonra da evrensel, sınırsız düşünce özgürlüğünden geçer. Buna karşı çıkmış ülkelerin insanları da 21. yy’da onurunu yitirmiş, insanlığın yüzüne bakamayacak durumlara düşmüş insanlar olarak yaşarlar.” Tam da “İç Güvenlik Yasa” tasarısının TBMM’de oylandığı günlerde zihin açıcı sözlerini miras bırakarak ayrıldı aramızdan. 

2007 yılındaki aynı konferansta diğer açılış konuşmasını yaşamını Kürt edebiyatına adayan Mehmet Uzun yapacaktı ama hastalığı el vermemişti. Gönderdiği metinde şöyle diyordu: “Barış insanlığın yarattığı en önemli, en erdemli eserdir. Ölümsüz birey yoktur ama bireyler tarafından yaratılan ölümsüz eserler ve eserlerin tümünden oluşan ölümsüz insanlar vardır.”  Muhtemeldir ki yaşasaydı Yaşar Kemal’in ardından aynı sözleri söyleyecekti.

Bu iki çınarın yaşam pratikleri ve eserleri seçim sathına girerken nasıl bir HDP / HDK sorusuna da cevap üretiyor. Cem Terzi Hoca bir yazısında “Neden HDP’li oldum” derken, ötekileşmiş, bellekleri farklılaşmış, yerinden edilmiş topluluklardan oluştuğumuzu hatırlatıyordu. Tüm bu ortak suretimizi edebiyatçılar kadar iyi kim belletebilir ki geniş halk kesimlerine! Cem Hoca’nın dediği üzere “çoğulcu bir toplumu rıza ve eşitlik temelinde yeniden kurmak” ve hafızaları eşitlemek zorundayız. “Bir partiden öte çoğulcu bir birlik olarak HDP’de ötekinin onuru, hak ve özgürlük arayışları için bir araya geldik”  nihayetinde.

HDP’den İzmir için aday adayı olurken sordum dostlarıma “nasıl yapmalı” diye. Onur Hamzaoğlu Hoca “İzmir’den Diyarbakır’a, Amed’den Smyrna’ya halkların köprüsü olmalısınız, sağlıklı yaşam hakkını şiar edinmelisiniz “ dedi. Mehmet Zencir Hoca  “Başlangıç değil mücadelenin sürekliliği, bireysel değil kolektif, değerlerin temsilcisi değil parçası olunmalı” dedi. Sokaktan alınan güçle söyleyen değil eyleyen, dönüştüren ortak  bir pratiği, mesleğe, emeğe, topluma, yaşama ve doğaya yabancılaşmaya karşı TIHV, TTB, İHD, SES, DTK Sağlık meclisi ve toplumsal muhalefetin parçası olan hattın devamlılığı için vurgu yaptı.

Şimdi dönüp her birimiz kendimize de sormalıyız: “Nasıl yapmalı?”

Ve şimdi ben çocukluğumdaki o balon misali barış, emek, demokrasi mücadelesinden nice yüreği hediye almakla meşgulüm ellili yaşımda.  İyi ki doğdunuz.

Sağlıcakla kalın.