Maldivler'de demokrasi
Fotoğraf: Envato
Üç yıl önce darbeyle devrilen Maldivler Devlet Başkanı Muhammet Naşid, halk tarafından seçilen ilk başkan olma unvanını taşıyordu. Yüksek düzey bir yargıcı, “Muhalifler aleyhine sert cezalar verdiği” gerekçesiyle görevden almış, ardından da polis teşkilatının düzenlediği darbe sonucu görevden ayrılmıştı.
Geçen gün Naşid, tutuklandı, yargılandı ve 13 yıl hapse mahkum edildi. Gerekçe, “terörle mücadele yasasına muhalefet etmek”! Naşid, muhaliflerin hukuk dışı usullerle yargıç tarafından baskı altına alındığını düşünüyordu ve yüksek yargıcı görevden almasını böyle açıklıyordu. Naşid’in muhalifleri bunu yargıya müdahale olarak görmüşlerdi. Görülen o ki, Naşid’i yargılayanlar, işin boyutunu büyüterek bunu teröre yardım olarak değerlendirmişler.
İslamcı iktidar Maldivler gibi dünyanın en önemli turizm alanlarından biri olan ülkede, alkol ve domuz eti satışını yasaklamış bulunuyor.
İslamcı görüntünün koyulaştırılması ile demokrasinin hallaç pamuğu gibi atılması arasındaki sıkı bağ orada da kendisini gösteriyor.
Şeriat, her türlü yolsuzluk, rüşvet ve baskıyı kabul edilebilir hale getirmek için Müslüman halklara dayatılan bir yönetim biçimi olarak yaygın biçimde kullanılıyor. Yalnızca Suudi Arabistan değil, Pakistan, Endonezya, Afganistan vs. gibi ülkelerin tümünde aynı sorunlar aynı yoğun propaganda ile kol kola gidiyor. Bu ülkelerin halklarının gözüne hükümetler Allah’ın emirlerini uygulayan ve bu yüzden yedikleri her nanede ilahi bir gerekçe bulunan kurumlar olarak sokuluyorlar. İslamcı kimi yazarlara sorarsanız, bu ülkelerde ayyuka çıkmış olan hırsızlıklar ve yolsuzluklar, “Şeriatın tam olarak uygulanmamasından” kaynaklanıyor! Her biri açıkça şeriatla yönetilmekle övünen bu bataklıkların savunulabilir, “evet İslam budur” diye gösterilebilir hiçbir özellikleri yoktur ve en koyu şeriatçılar bile, bin bir tevil yolu bulmadıkça bu ülkeleri savunamamaktadır. Çünkü sorun İslam’ın tam olarak uygulanıp uygulanmaması değil, dinin hırsızlık, yolsuzluk ve siyasi baskıları örtmek için kullanıldığının görülmemesidir.
Maldivler, demokratik yollardan seçilmiş başkanı hapse atarken, din yolunda da daha sıkı adımlar atıyor. Bunun anlamı açıktır: ne kadar çok dinden söz ediliyorsa, o kadar rezillik olduğunun da yeni bir örneğini temsil etmektedir.
- Örtülü dünya savaşı çağı: Savaşın çapı göründüğünden daha büyük 06 Ekim 2024 04:52
- İngiltere’de sokaklar faşizme kapalı 11 Ağustos 2024 06:41
- İki ucu savaş değneği 24 Mayıs 2017 00:56
- Olsaydıyla bulsaydı... 17 Mayıs 2017 01:00
- İdam... 19 Nisan 2017 00:10
- Gariplerin ölümü 29 Mart 2017 00:38
- Devletin ve milletin çıkarı nerede? 15 Mart 2017 01:00
- Almanya'ya karşı birleşik milli cephe! 08 Mart 2017 00:10
- ‘Sözde bayrak’ 01 Mart 2017 01:09
- Provokasyon ihtiyacıyla yaşamak 21 Aralık 2016 01:00
- Amerika gitsin, Rusya mı gelsin? 10 Ağustos 2016 00:59
- Darbenin gizli kalan iki ayağı! 27 Temmuz 2016 00:43