Büyüyen barış umuduyla Newroz pîroz be!

Bugün, Newroz! Bugün, “Yeni Gün”; doğanın yeni bir yıla uyanışının, baharın başlangıç günü! Bugün, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Kafkaslardan Mezopotamya’ya, geniş coğrafyanın ezilen halklarının, zalim egemenlere karşı başkaldırısının kadim mücadele günü!

Bugün doğanın yeni yıl için uyanışının, halkların zulme başkaldırısının, özgürlük, barış, kurtuluş için mücadele edenlerin yeni bir dünya için mücadele günü!

2015 Newrozu, IŞİD’e karşı kahramanca direnişiyle bütün dünyanın dikkatini çeken Kobanê’nin sınırında 17 Mart günü Newroz ateşinin yakılmasıyla başlayan kutlamalar hafta içinde Urfa, Batman, Dersim’e… yayıldı, bugün Diyarbakır’da yüz binlerin katılımıyla Newroz kutlanacak. Yarın da İzmir, İstanbul başta olmak üzere onlarca kent merkezinde Newroz’un kutlanacağına tanık olacağız.
Çeyrek yüz yıldan fazla bir zamandan beri süren ve son yıllarda daha da çok boyutlu hale gelen Kürtlerin özgürlük mücadelesi ve bölge halklarının özgürlük talepleriyle harlanan Newroz ateşi bu yıl daha da büyümüş görünüyor.

Nitekim, 2015 Newrozu;

1- IŞİD’in Suriye ve Irak topraklarında geniş bir coğrafi alanda “İslam Devleti” ilan etmesi sonrasında IŞİD’e karşı gerçek ve ciddi mücadele etme kapasitesi taşıyan en önemli güç olmayı da aşarak, bölgedeki her din ve etnik kökenden halklar için Kürtlerin, “kurtarıcı” bir güç olarak ortaya çıkması,

2- Kobanê halkının tüm dünyanın dikkatini çeken kahramanca direnişinin arkasından gelen ilk Newroz olması,

3- Newroz’un 7 Haziran Genel Seçimi’ne yaklaşan günlerde ve seçim tartışmalarının her konuyu içine çektiği önemli gelişmelerden sonra kutlanıyor olması, elbette 2015 Newrozu’nun vereceği mesajları çok önemli kılmaktadır. Ama bütün bunların da ötesinde 2015 Newrozu’nu asıl önemli kılan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bugün Diyarbakır’da okunması beklenen “mektubu”dur!

Bu yazı yazıldığında Öcalan’ın “mektubunda” ne yazdığı henüz bilinmiyordu. Ama mektubun Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için atılması gereken adımları olduğu kadar bölge halklarının kardeşliği ve barış içinde bir bölge için “perspektif” sunmasına dair beklenti, 2015 Newrozu’na ayrıca önem kazandırmış bulunmaktadır.

Çünkü Newroz, son yıllarda “halkların kurtuluşu” için “barış” ve “umut”u bir araya getirmektedir. Nitekim 2015 Newrozu’na yaklaşan günlerde giderek daha çok “barış”tan, “barış umudunun büyüdüğü”nden söz eden mesajların yoğunlaşması da bunu göstermektedir.

“Kürt sorununun barışçıl çözümü”ne, “barışa” olan umudu büyüten bir Newroz olarak, 2015 Newrozu; barışı siyaset panayırında bir metaya dönüştürmek isteyenlere, “Kürt sorunu yoktur” diyenlere (*), sahte barış havarilerine ve açık barış düşmanı ırkçı-şoven güçlere… karşı mücadele için de büyük bir dayanak; barış ve demokrasi güçlerine halkların desteğinin ifadesi olan büyük bir şölendir!

Son haftalarda, özellikle de son bir aydan beri, Öcalan’ın Newroz Mesajı’nın muhtemel içeriğine dair “Barış umudunu büyütecek bir çağrı” beklentisi etrafında yapılan tartışmalar açıkça göstermektedir ki, 2015

Newrozu barış ve demokrasi güçlerine halkların desteğinin ifadesidir.

Newroz kutlu olsun!

Newroz pîroz be!

(*) Son günlerde günde iki kez, “Kürt sorunu yoktur” diye nutuk atan Erdoğan, dün Ukrayna’ya gitmek için geldiği Atatürk Hava Limanında, “İzleme Heyeti’ne ben karşıyım. Bunu eskiden beri söylüyorum” diyerek, “Çözüm Süreci”nin ilerlemesine karşı olduğunu, bu kez de Newroz arifesinde, bir kez daha yinelemiş oldu.