DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Türkiye’nin en büyük sorunu Arınç-Gökçek kavgası mı?
 Sayın Cumhurbaşkanımız Büyük Usta’nın salı toplantıları mı?
 Doların, altının, faizlerin, borsanın emme basma tulumba gibi çıkıp, inip birilerinin cebine servet aktarması mı?
Hemen güneyimizde insanların birbirini kör bıçaklarla keserken seyirci kalmamız, oradan kaçan insanları barındırmaya çalışmamız mı?
Sanatçı Kayahan’ın sağlık durumu mu?
Rahmetli Baba Dündar Kılıç’ın torununun her kızdığında etrafı mermi manyağı yapması mı?
Kızgın Futbolcu Emre’nin Biliç’e İstanbul üzerinden göz dağı vermesi mi?
Bunların hepsi bir kaç gün konuşulur ve unutulur gider.
Baki kalan cehalettir.
Geçtiğimiz hafta yapılan üniversite giriş sınavlarının birinci ayağında ortaya çıkan sonuçlar Türkiye’nin gelecek 20-30 yılının karanlığa ve yoksulluğa mahkum edildiğini somut olarak ortaya koydu.
Henüz lise öğrenimi sırasında “Okuyup da ne olacak?” diyerek 270 bin öğrenci okulunu bıraktı. Sınava girmeyi başaran 2 milyona yakın kişiden genel ortalamada 180 barajını geçen aday oranı 2010 yılında yüzde 82.93 iken 2015 yılında yüzde 70.40’a düştü. 2012 yılında 40 soru üzerinden 18 net olan Türkçe soru ortalaması 2015 yılında 15.8’e düştü. 2014 yılında 40 matematik sorusunun 6.1’ini yapan öğrenciler bu yıl 5.2’sini yapabildi. Sosyal bilgilerde durum farklı değil. Fen bilgisinde daha da kötü. Öğrenciler ortalama olarak 40 fen sorusundan sadece 3.9’una doğru cevap verebildi.
Bu sonuç ülkemizde ilk ve orta öğretimin iflas ettiğinin kanıtıdır. Yaz boz tahtasına dönen ilk ve orta öğretim sistemimizde “manevi” derslere verilen önem sonucunda fen ve matematikten ve sonuç olarak bilim ve teknolojiden sınıfta kaldığımızın resmidir. Bu sonuç, ülkemizin gelecek 20 yılda “Teknolojik katma değeri yüksek” ürünler üretebilmesinin hayal olduğunun tescilidir.
Bu geriye gidiş sadece orta öğretim ile sınırlı değildir. Üniversite öğretimi de geriye gitmektedir. Bugün üniversite mezunu 100 gencimizden 20’si tescilli işsizdir. Çoğunun hayali ya yurt dışına kaçmak, ya da bir devlet kuruluşuna kapağı atıp maaşı sağlama almaktır.
Kötü gidişi tersine çevirmeye, gençlere maddi destek sağlamaya çalışan bazı devlet kurumlarımızı saymazsak, işin gerçek muhataplarının bu gidişe ilişkin bir kaygı taşımadıkları ve hatta baki kalacak cehaletten sonsuz iktidar umdukları açıktır.
Ama cehaletin kimi vuracağı belli olmaz. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et