‘Aynı gemideyiz’ meselesi (3)
Fotoğraf: Envato
Kirvem,
Devletin “tekne”sinde “kaptan”lığa soyunanların “acemi”likle tekneyi karaya oturtmak üzereyken, öncelikle kendi “hata”larını görmezlikten gelip, hemen akabinde de etraflarında “suçlu” arayıp, dolayısıyla sorumluluğu, utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan ona, buna “ciro” ederken, her defasında da hepimizce malum olan “aynı gemideyiz” masalına yattıklarını gari sular seller misali sanki ezberledik mi ne!
Bizler; yani ben, sen, o, öteki, beriki; allı güllü yamalı anayasamızın herhangi bir maddesinde veya bendinde yazılı olmadığı halde, yine de “saftorik” sınıfına dahil vatandaş kimliğimizle bu “gemi”, “kayık”, “tekne”, “vapur” , “mavna” hikayesinin giderek kabak tadı verdiğini, bunu da, şu ya da bu vesilelerle hafif yollu da olsa mırın kırın edip dillendirdiğimizde, bu kez de bir başka cızırtılı plağın bildik nağmeleriyle karşımıza hayasızca dikililip, dolayısıyla aynı “gramofon”dan aynı yayını tutturuyorlar:
“Birlik ve bütünlük!”
Kendi acemiliklerini örtbas etmek için kırk dereden su taşıyarak, “belagat” sosuna banarak, bol kepçe “retorik”le süsleyip püsleyip bizlere yutturmaya kalkıştıkları bu zeytinyağı yerine motoryağına bulanmış “yalancı dolma”ları artık yutmak istemediğimizi, “serdümen”ine kurulup oturdukları “makam”lardan, hani neredeyse günde beş vakit ha babam de babam dur durak demeden attıkları hamasi “nutuk”lardan gına geldiğini, karnımızın bu tür masallar karşısında tıka basa doyduğunu belirtip veryansın ettiğimizde, bu sefer de kulaklarımızın dibinde ansızın dönmeye başlayan, miadı çoktan geçmiş kırkbeşlik bir plağın bitip tükenmeyen türküsüyle uyutuluyoruz:
“Kardeşlik!”
Kirvem, hani nasıl derler “Tereciye tere satmak” gibi bir andavallılıkla haddimi aşıp, dolayısıyla lüzumsuz, yersiz laga lugalarımla başını ağrıtmak istemem, keza saçını değirmende ağartmayan senin gibi gün görmüş, yol yordam bilir birilerine bu saatten sonra tam da günümüzün moda deyimiyle “akil adam” lık taslayıp kendi payıma ukalalık etmek aklımın ucundan dahi geçmez, ama madem ki yüceler yücesi ulu Tanrı’nın huzurunda bir bakıma dertleşiyoruz, öyleyse tüm içtenliğimle şunu bilmeni isterim ki, bir zamanlar Sivas’ta diri diri yaktığımız “can”ların arasından son anda kıl payı kurtulüp ölümden dönen rahmeti Aziz Nesin’in, kendince kim bilir hangi “zekâ testi”ne tabi tutup, hangi elekten, hangi süzgeç veya kevgirden geçirip, ardından da halkımızın yüzde bilmem kaçta kaçı “aptal”dır deyip buyurduğu o “fetva”ya kızanların ne kadarının haklı, ne kadarının haksız olduklarını bittabii ki bilemem, ancak kendi adıma şunu “aççık seççik” belirtmeliyim ki, beni, yani özümü o “aptal”lar kadrosuna dahil edip, böylece kafasındaki o “oran”a en azından bir “puan” ekleyen Aziz Nesin yerden göğe kadar haklıymış!
Neden?
Çünkü özellikle şu son zamanlarda memleket sathında dönüp duran “dolap”lara, veya kimin elinin kimin cebinde yuva kurduğuna dair ortalığa saçılan bitli, kirli, lekeli rengarenk çamaşırlara baktığımda, bütün bu “ alengirli” işleri anlamaktan yana bende elhamdülillah “akıl” hepten mafiş!
Akıl, fikir mafiş, ama öte yandan da hani mesela, hani örneğin, hani bilfarz öteden beri balıkçı tezgahlarında her biri neredeyse el yakan, ateş pahası olan “torik”leri canları istediği zaman yasak masak, falan feşmekan dinlemeyip, keyifle avladıktan sonra da afiyetle lüpleyen muhterem “kaptan-ı derya”larımız, beri taraftan evdeki hesapları çarşıya uymayıp işleri terso gittiğinde, her defasında “saftorik” vatandaşları ikide bir “aynı gemideyiz!” masalıyla hesapça uyuturken, acaba bu “zoka”yı, dahiyane “zeka”ları sayesinde dün olduğu gibi, bundan böyle de ilelebet bizlere yutturabilecekler mi?
Ne dersin Kirvem?
- Bitmeyen yazı* 05 Nisan 2022 00:14
- ‘Saltanat kayıkları’ meselesi 19 Mart 2022 23:23
- 'Ayıp' meselesi 12 Mart 2022 23:00
- ‘Yamuk beyinler’ meselesi 05 Mart 2022 21:31
- ‘İp ipullah sivri külah’ meselesi 26 Şubat 2022 23:05
- ‘Laklakiyat’ meselesi 19 Şubat 2022 20:45
- ‘Saz çalıp çığırmak’ meselesi 12 Şubat 2022 22:00
- ‘Demirkazık’ meselesi 05 Şubat 2022 23:20
- ‘Minik serçe’ meselesi 30 Ocak 2022 02:15
- ‘Enkaz’ meselesi 23 Ocak 2022 02:43
- ‘Rektifiye’ meselesi 16 Ocak 2022 03:40
- "Aç tavuk" meselesi 09 Ocak 2022 02:30