Sağlık için yol öyküleri

Toplumun fay hatlarından ziyade üzerine örülen köprülerin öne çıktığı mekanların başında tren istasyonları gelir. Daha bir telaşsız ve bir o kadar da iletişime açık alanlardır yol öyküleri için.
Kentin periferi ile merkezi orada ebruya döner. Toplumun sosyal ve siyasal iyilik halinin ipuçları için gayet elverişlidir.
  Geçen hafta Hayat TV’ için Sağlıklı Günler program çekimini İzmir’in tarihi Basmane Gar’nda yaptık. Konumuz sağlık, sağlık algısı idi. Röportaj için ilk yöneldiğim yaşlıca bir kitap okuruydu. Meğerse İsviçreli bir seyyahmış. Türkçeyi gayet iyi konuşabiliyordu.Hem sokakta hem hastanelerde gündelik ilişkileri oldukça buyurgan ve feodal buluyordu. Trafikte karmaşa ve kuraldışı davranışlar, kaldırımların işgali, yayaya ve bisiklete yaşam alanı bırakılmaması temel eleştirileriydi. Sosyal iyilik hali olmadan sağlıklı olunamayacağına  vurgu yapıyordu.
  Bir sonraki sohbet ihtiyar bir delikanlı ile yapılmış oldu. Sordukça “Bana siyaset yaptırmayın şimdi” diyordu ama siyasetin alasını yapıyordu.  Erzurumluymuş. İzmir’e çocuklarını ziyarete gelmiş. Gelirken et kavurması, peynir, tereyağı getirmiş. İki oğlu da asgari ücretle çalışıyormuş. “Eti sütü getirmesek memleketten sağlık ne kelime, açlıktan kırılırlar” diyordu. Bir diğer derdi “Engelli aylıklarına hükümetin göz dikmesi” idi.
 Evet, 1 milyon 750 bini aşkın insanı ve bir o kadar aile ferdini ilgilendiren bir konu bu. İki milyona yakın “Güçsüz ve kimsesiz, düşkün engellilerin aylıkları tehlikede.” Yoksa hükümet,  bu vatandaşlara ödenen aylıkları ortadan kaldırmayı mı planlamaktadır? Bu konuda Dr. Ergun Demir ve Dr. Giray Kılıç bir metin hazırlamışlar. Diyorlar ki
  İlgili yasa sonrası yapılması gereken düzenleyici yönetmeliğin halen çıkarılmamış olması nedeni ile çok sayıda fayda sahibinin engelli aylığının kesilmesi söz konusu. Peki gelir testi nasıl belirleniyor?
 İki hekim arkadaş sorunu şöyle aktarıyorlar: “Gelir testi uygulaması ile haneye giren toplam aylık gelirin 2022 sayılı Kanun’dan faydalananlar için kişi başı asgari ücretin 1/3’ünden, ağır engelli evde bakım hizmetinden faydalananlar için ise 2/3’ünden 1 lira dahi fazla olursa bu ödenen engelli aylıkları kesilecektir.”
 Sosyal devlet kıvamında lütuf devleti böyle olsa gerek değil mi?
 Dönelim Basmane Gar’ına. Genç bir anne / baba bebeklerini ilçeden hastaneye getirmişler. Erkek 10 yıldır antidepresan kullanıyormuş. Söz toplumsal iyilik hali ve onun olmazsa olmazı toplumsal barışa geldi. Büyük Birlik Partili imiş. Sözler “ana dilde sağlık temel bir insan hakkıdır” ortak cümlesinde eridi.  
Evet, tren garları fay hatları için köprü mekanları aynı zamanda. Aynen ana dilde sağlık başlığında olduğu üzere.
 Sağlıcakla kalın.