FB TV olmasaydı taş mı konuşacaktık?

Memleket deyim yerindeyse uçurumun kenarından döndü. Cumartesi günü Rize deplasmanından dönen Fenerbahçe otobüsüne sıkılan kurşunlar 2 santim yukarıdan gitseydi bugün bambaşka bir gündemi konuşuyor olacaktık. Hala durumun vahametini anlamayanlar olsa da memleket futbol iklimini ve ortaya çıkartabileceği dinamikleri bilenler, nasıl bir felaketin kıyısından dönüldüğünün farkındalar…
Memleket idari yapısı ve kadroları dökülüyor. Bu bir iddia değil, bir gerçek.
Fenerbahçe kafilesine yapılan saldırı da memleket mülki erkânı ve onun başındaki valilerin ne olduğunu bir kez daha gözlerimize soktu. O valiler ki “iç güvenlik yasasıyla” olağanüstü yetki verilen yerel yöneticiler. Nelerini görmedik ki o “yöneticilerin” ?
Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz karanlık bir sokakta, polis/muhbir vatandaş işbirliğiyle ölesiye dövüldükten sonra “vali” sıfatlı unsur çıkmış ve “kendi arkadaşları tarafından darp edildi” diyebilmişti. Sonrası hepimizin malumu…
Hangi kamu yönetimi bölümünden mezun olduğunu bilmediğimiz bir başkası kendi vatandaşına “gavat” diye bağırarak bürokrasinin merdivenlerinde yıldırım hızıyla tırmandı.
Öğrencisi önünde öğretmeni aşağılayarak kalp krizinde ölmesini tetikleyeni de bu hafta Yalova’da gördük.
Daha vahim “vali” modeli ise Rize-Trabzon karayolunda karşımıza çıktı. Ortalama bir “CSİ” dizisi izleyicisinin ekranlara yansıyan görüntülerden kurşun olduğunu anladığı deliklere “taştır, o taştır” diyen bir vali vardı memleket huzurunda.
“Kedidir o kedi” şirinliğinde insanların aklıyla alay eden Trabzon emniyeti ve mülki yöneticileri, “Hrant Dink” sonrası ikinci büyük performanslarını sergilediler.
Soru net…
Ya FB TV orada olmasaydı?
Mesela anlı şanlı sözde “haber kanalları” orada olsa, bir “alo” sonrası biz şimdi taşın cinsini mi tartışacaktık?
Bağımsız bir medya organı olarak FB TV orada olmasaydı kamu temsilcisinin görüşü belli “taştır abartmayın” değil miydi?
“İç güvenlik yasası” ile kimlere yetki verildiğini anladınız mı?
Gecenin başında “taştır o taş” diyen vali, gecenin ilerleyen saatlerinde hastahaneden gelen rapor doğrultusunda metal de varmış dedi ama hala “kurşun” diyemedi.
Şimdi bu satırlar yazıldığı sırada “taştır o taştır” diyen Trabzon emniyeti ve valisi karşımıza iki tane gariban çıkartıp saldırıyı bunlar yaptı diye bizi ikna etmeye çalışıyor.
Yersek mümbit bir alan var.
Cumartesi günü Rize-Trabzon yolunda memleket futbol sistemi iflas etti.
Türkiye Teknik Direktörü ünvanlı Fatih Terim iflas etti.
Yıldırım Demirören yönetimindeki TFF ve kimin yönetiminde olduğunu bilmediğimiz Kulüpler Birliği iflas etti.
Kulüp yönetimleri iflas etti.
Medya bir bütün olarak iflas etti.
Daha acısı kendi meslektaşlarına girişilen bir saldırı sonrasında tepki gösteremeyen, futbolcular ve teknik adamlar iflas etti.
İflaslarının farkında olanlar, süper ligi bir hafta erteleyerek kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar.
Bu bir haftada ne yapacaksınız “silah alımında passolig” zorunluluğu mu getireceksiniz?
Bir hafta ertelemeyle IQ’su küçük olanlar küçük hesapları kovalamaya devam ediyorlar.
Passolig sponsorluğunda futbolu ve memleket ortamını zehirleyenler, kendileri dışında herkesi suçluyorlar.
Nasıl olsa topluma ne verirsek verelim yiyor diye bakıyorlar.Çağlayan adliyesinde savcının vücudundan çıkan 10 kurşunu konuşmayanlar, taş mı kurşun mu diye nasıl olsa tartışmaz diyorlar.
Artık, neyi nasıl yerseniz, daha yazılacak, söylenecek ne kaldı ki?

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var.

Bugün günlük milyonlarca lira değerinde elektrik üretimi yapan termik santralin yıllık 120 milyon dolar, 2060 yılına kadar 4.2 milyar dolar kâr elde edebileceği kaydedildi.

TPAO, BOTAŞ, ETİ Maden, EÜAŞ hedefte

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et