Futbol ve şiddet
Fotoğraf: Envato
Meğerse federasyonumuz, kulüp yöneticilerimiz ve medyamız ne kadar da duyarlıymış!.. Fenerbahçe’nin otobüsü kurşunlanınca nasıl da çileden çıktılar, nasıl da endişelendiler!.. Demek ki futbol şiddetine karşı seslerini gür bir şekilde çıkarmaları için bir takımın otobüsünün kurşunlanması ve vahşetin eşiğinden dönülmesi gerekiyormuş!.. Peki inanacak mıyız bu duyarlılığa, bu tepkilere, bu tavırlara?.. On yıllardır fanatizm üzerinden rant elde etmek adına gerilimi, şiddeti besleyip körükleyen, savaş terminolojisini bu oyunun içine sokuşturan kendileri değilmiş gibi şimdi utanmazca, ikiyüzlüce üste çıkmaya ve işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar?..
Sanki bugüne kadar böyle bir olayın yaşanabileceğine dair hiçbir işaret/belirti yoktu...
Sanki her şey güllük gülistanlıkken birdenbire birileri ortaya çıktı ve Fenerbahçe’nin otobüsünü kurşunladı...
Huzur dolu futbol ortamı sanki bu kurşunlar yüzünden altüst oldu!..
Sanki her maçta şiddeti olumlayan, rakipleri aşağılayan tezahüratlar yapılmıyordu...
Sanki her hafta özellikle alt liglerdeki maçların oynandığı şehirlerde, ilçelerde ürkütücü şiddet görüntülerine tanık olunmuyordu...
Nefret ve düşmanlık dolu bir ortamda gidişatın otobüs kurşunlama noktasına kadar varabileceği gayet de ortadayken bu saldırı karşısında birdenbire derin endişeler içine savrulmak, bütün bu şiddet silsilesi karşısındaki aymazlığın göstergesi değilse, nedir?
Milli takım kampında arkadaşının kafasına tabanca dayayan oyuncuyu baş tacı yapıp onsuz bir milli takımın düşünülemeyeceğini savunan da bunlar değil miydi?.. Rakibini saha içinde “gırtlağını keserim” işaretiyle tehdit eden oyuncuya milli takım kaptanlığı layık görüldüğünde buna karşı çıkabildiler mi?..
Futbol literatürüne “evinden aldırmak” lafını armağan eden(!) mafya özentisi oyuncu karşısında da seslerini duymadık bunların...
Irkçılık, cinsiyetçilik, tehdit içeren tezahüratlara, küfürlere karşı ciddi, kararlı ve tutarlı biçimde tepki gösterdiklerini de hiç hatırlamıyoruz...
Şimdi kalkmış futbol şiddetini lanetleyip buna çare arıyorlar...
Tabii aralarında ikiyüzlülük yapmayı beceremeyip kışkırtıcı ve tehditkar tavrını aynen sürdürenler de var. Saldırının ardından Mahmut Uslu hala, “Bundan sonra efendilik bizden gider” diye konuşabiliyor mesela. Onun bu konuşmasından cesaret alan bazıları da saldırıdan sorumlu tuttukları Trabzonsporlu taraftarlara yönelik olarak sosyal medyada “Pontus piçleri” gibi ırkçı ifadeler kullanabiliyorlar. Federasyonun hatırı sayılır katkısı ve medyanın da çanak tutması sayesinde nefret ve insanlık suçu olan ırkçılık futbolumuzun bir parçası haline geldi... Maçlardan önce İstiklal Marşı okutmak, olayları ırkçı bakış açısıyla değerlendiren budalalar yaratmaktan başka ne işe yarıyor ki?...
Federasyonun şiddetle mücadelede bildiği tek yöntem ise ceza. Şiddetin engellenmesi konusunda gerçekten samimilerse cezanın yanında futbola yeni bir bakış acısı getirecek ve futbolu endüstrinin rant cenderesinden, dolayısıyla fanatizmden, gerilimden, şiddetten, tacizden, ırkçılıktan, cinsiyetçilikten kurtaracak eğitsel, kültürel hamlelere de girişmeleri gerekir. Ama tabii fanatizmi dışlamak ve futbola endüstrinin çıkarını sekteye uğratabilecek insani bir bakış açısını hakim kılmak işlerine gelmez. Ne de olsa fanatik taraftarlar futbol endüstrisinin çarklarını döndüren en büyük güç.
Futbol şiddetini ortadan kaldırmanın yolu fanatizmle mücadele etmekten geçer. Futbolun muktedirleri, velinimetleri olan fanatizmi asla gözden çıkaramayacaklarına göre şu aşamada şiddetsiz futbol bir hayal...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26