16 Nisan 2015
DİĞER YAZILARI
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
Benim adamımdan hoca 2 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Mersin Akkuyu’da hukuksuz temel atma töreni yapıldı. 20 milyar dolar gibi çok büyük bir kurulum maaliyeti ve dışa bağımlı kaynak gerektiren bir proje, yıllarca süren mücadelelere rağmen, artık neyin baskısı ile yapıldıysa, apar topar başlatıldı. Ülkenin geleceğinin nükleer enerjide olmadığını bilen, gören o kadar aydın, duyarlı, sorumlu insanın protestoları ile yapılan temel atma töreninde inanılmaz yalanlar söylendi, bilinçsiz insanların kafalarını karıştıracak saçma sapan açıklamalar yapıldı.

Ülkemiz büyüyor. Elektrik enerjisi üreten santralle-rimizin toplam gücü 70 bin 5 yüz Megavat’a ulaştı. Her ne kadar su fakiri olsa da ülkemizde elektrik enerjisi üretiminin en büyük payını yüzde 34  gibi bir oranla hidroelektrik santraller (HES) alıyor. Göletli veya akan su yöntemi ile üretilen elektrik bir çok çevre sorununu da beraberinde getiriyor ama en azından toplu ölümlere sebep olmuyor. Hidroelektrik santrallerin sonuçlarını ne yazık ki 30, 40 yıl sonra çölleşmiş topraklarda deve gezintisi yaparken çocuklarımız ve torunlarımızın toprak olmuş kulaklarımızı çınlatması ile anlayacağız. Kömür santrallerimizin toplam gücünün payı yüzde 21. Yani 14 bin 6 yüz megavat. Sonra hammadde kaynağı dışarıda santrallerimiz var. Rusya’dan, İran’dan aldığımız doğal gaz ile elektrik üretimimizin yüzde 31’ini karşılıyoruz. Toplam 21 bin 5 yüz megavat. Toplam rüzgar santrali gücümüz 3 bin 730 megavat. Güneş panelleri ile üretim devede kulak bile değil. Toplam 64 megavat.

Şimdi gelelim biraz hesap yapmaya.

Toplam gücü 4 bin 800 Megavat olan Akkuyu Nükleer Santralinin kuruluş maaliyetinin 20 milyar dolar olacağı söyleniyor. Yoksul halka verilen söz, inşaatta 10 bin kişinin çalışacak olması. Sonra. Sonrası yok. Her yere afişler asmışlar. Sanki Türkiye’de yetişen fizik, elektrik mühendislerinin işsizlik sorununa top-yekün çözüm bulunacakmış gibi. Oysa anahtar Rus’larda olacak ve belki az sayıda mühendisimiz iş bulabilecek. Santral çalışmaya başlayınca işçiye de gerek yok. 

Bugün güneş enerjisi ile elektrik üreten güneş pa-neli ve üretim sisteminin 4 bin 800 megavat maaliyeti en fazla 5 buçuk milyar dolar. Üretim için kaynak güneş. Yani bedava. Patlama riski yok. Deniz suyunu ısıtma riski yok. Dünyanın yeni hedefi. Yani insanlık marsta, jüpiterde güneş ışınından enerji üretim yöntemlerini araştırırken, Japon’lar uzayda elektrik üretim santrali kurup, enerjiyi kablosuz olarak dünyaya aktarmayı düşünürken biz 1960’ların vahşi rekabetinin insanlık dışı çözümü olarak ortaya çıkardığı nükleer işine giriyoruz.

Toplam rüzgar enerjisi üretimimizden biraz fazla elektrik üretecek nükleer santral için inanılmaz bir parayı veriyoruz. Hem de üretim için gereken nükleer ham maddeyi dışarıdan ithal edeceğiz. Kullanılan ama radyoaktivitesi tehlikeli olan atıkları ne yapacağımız belli değil (Bizimkiler çöpleri suya atmaya alışmışlardır. Kullanılmış çubukları büyük ihtimalle denize atarlar).

 Nükleer santral siyasi bir tercihti. Bilimsel ve ekonomik hiçbir açıklanabilirliği yoktu ve bu santralin temeli atıldı. 

 Ama bizim kuşak temeli atılıp sonra araba bagajında Ankara’ya götürülüp bakanlık önüne bırakılan çok temel gördü.       

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et