İlkeli, cesaretli ve umutlu

HDP, sistem partilerinden geleceği kesin olan popülizm yapma eleştirisinin baskılanması altına kendisini hiç sokmadan ilkeli, cesaretli ve bu ülkenin halklarına umut veren bir seçim bildirgesi ortaya koydu.
İlgili bölümlerden bazıları şöyle;

* ‘Asgari ücret ilk etapta net 1800 TL’ye çıkarılacak.’ (s.57)

* ‘En düşük emekli maaşını 1800 TL’ye çıkaracağız.’ (s.69)

* BİZ’LER, tüm gençlik kesimlerinin, eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, spor, sosyal ve kültürel gelişim ihtiyaçlarının nitelikli ve parasız olarak karşılanmasını bir “gençlik hakkı” olarak görüyoruz. 

* 15-25 yaş arası istisnasız tüm gençlere, her ay 200 TL iletişim ve ulaşım desteği sağlayacak ‘‘Genç Yaşam Kartı’’ uygulamasını hayata geçireceğiz. (s. 13)

Böyle başka bölümler de var. Tüm bunlar aslında bildirgenin kapağında yer alan ‘Büyük insanlık’ derken, aslında ezilen, hırpalanan ve her gün biraz daha fazla örselenen bu ülkenin insanının, emekçisinin, birer üreten olarak zaten hakkı olanları ona vermenin altını çizen vurgular.

Bildirgenin insanı, doğası, çevresi, ilişkileri, ihtiyaçları, hakları ve sorumluluklarıyla bir bütün olarak gören ve tanımlayan bir metin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Dahası metinin böylesi bir mantıkla kurulduğunu kolaylıkla görmek mümkün. Metinde yer alan maddeler zaten sayfalarımızda yer alacağı için burada tek tek her birini sıralamak gerekmiyor. 

HDP’nin metnini diğer partilerinkinden ayıran bu temel çerçeveye ek olarak, özel vurgular da var.
Bunlardan bazıları:

* BİZ’LER, yeni Anayasa’nın kadın eksenli olmasını savunuyoruz. 

* BİZ’LER, 8 Mart’ı resmi tatil ilan edeceğiz. (s.8)

* BİZ’LER, vicdani red hakkını tanıyacağız.  (s.15)

* Biz’ler çocuk işçiliğine izin vermeyeceğiz.

Çocuk cezaevlerini kapatacağız. (s.22)

* İletişim ve bilişim özgürlüğünden taviz vermeyeceğiz. (s.34)

* Zorunlu din dersi uygulamasına son vereceğiz. (s.39)

* Başta cemevleri olmak üzere, Alevilerin bütün ibadet mekanları “ibadethane” olarak tanınacak. (s.39)

* Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılarak, devletin din ve inanç alanından elini çekmesi sağlanacak.

* Okulları ayrıştıran 4+4+4 uygulamasına son vereceğiz. (s.70)

Bildirgenin ajitasyon yönü de, edebi bir tatla ve hoş tınıyla metnin bütününe serpiştirilmiş.

İşten onlardan da bazıları:

* “Cesaretini al da gel” diyoruz. (s. 8)

* Biz’ler, “umutlarını al da gel” diyoruz. (s.33)

* “Heyecanını al da gel” diyoruz. (s.13)

* Biz’ler “renklerini de al da gel” diyoruz. (s.19)

* Biz’ler “kendi dünyanı al da gel” diyoruz. (s. 27)

* Biz’ler “Farklılığını al da gel” diyoruz. (s.39)

* “Taleplerini al da gel” diyoruz. (s.64) 

* Biz’ler “yüreğini al da gel” diyoruz. (s.70)

HDP Seçim Bildirgesi’nin en dikkati çeken yanlarından birisi de, metnin Kürt sorunu ana merkezi etrafında odaklanıp, diğer sorunlara da biraz biraz değinen bir metin olmaması; dahası herhalde bugüne kadar ki, ittifak ve blok çalışmaları içinde bu dengenin en iyi kurulduğu bildirgelerden birisi olmayı başarmasıdır.  
HDP’nin bildirgesine diğer partilerden ayıran başka bir temel nokta da, LGBTİ’lere birer cümle ile değinip kaçan değil, doğrudan “LGBTİ’lerin eşit, onurlu, insanca yaşam sürdürebilmelerini sağlayacağız.” (s.19) vurgusunun yer aldığı ayrı bir bölüm ayrılmış olmasıdır.

Yine, doğa, çevre ve kimlikler metinde ayrı bölümler altında temel yönleriyle ele alınıyor.
HDP’nin seçim bildirgesinde talep ve vaatlerin, aslında sıkça yapılan ‘Biz’ vurgusunun kapsamında, ortak bir mücadele ile kazanılacak hedefler olarak durduğunu da özellikle belirtmeliyiz. Metnin toplam dilinin kuruluş biçimi bize bunu söylüyor. Yani bu metinde vurgulanan, hedeflenen her şey sıkça vurgulanan ‘Biz’in kollarına emanettir.

HDP SEÇİM BİLDİRGESİNİN TAM METNİ İÇİN TIKLAYIN...