01 Mayıs 2015 01:00

Örgütlü emek güzelleştirir

Örgütlü emek güzelleştirir

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugün 1 Mayıs, emeğin evrensel bayramı... Hayatı yaratan, yenileyen güçler olarak işçiler ve emekçiler bugün bir yandan tüm dünyada meydanları doldurup bayramlarını kutlarken, diğer yandan birlik, mücadele ve dayanışmayla ulaşacaklarını bildikleri özgür bir dünyaya duydukları özlemi haykıracaklar coşkuyla...
Muktedirlerin bütün engelleme çabasına karşın kuşkusuz bizim ülkemizde de durum farklı olmayacak ve bu 1 Mayıs da daha güzel günlere doğru yapılan yürüyüşün önemli bir adımı olarak tarih sayfalarındaki ışıltılı yerini alacak.
Hak arama ve bu yolda örgütlenerek mücadele etme bilincine sahip olmak açısından futbolun emekçileri ise ne yazık ki pek umut vermiyor. İster maddi haklarıyla ilgili, isterse de mesleklerini icra ederken karşılaştıkları olumsuzluklarla ilgili olsun yaşadıkları sorunların üstesinden ancak ve de ancak örgütlenerek gelebileceklerinin henüz farkında değilmiş gibi görünüyorlar.
Kendilerini menajerlere teslim ederek haklarını elde edebileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar.
Menajerlik kurumu, futbol emekçisinin haklarını pazarlık konusu yapar ve bu haklar üzerinden kâr elde etmeyi hedefler. Bir anlamda kulüp yöneticileriyle iş birliğine girişerek futbol emekçisi üzerindeki sömürüyü katmerlendirir. Kısaca söylemek gerekirse, simsarlardan emekçilere hayır gelmez...
Hepsi de aynı zamanda birer patron olan kulüp yöneticileri ise karşılarında çekinecekleri örgütlü bir güç görmedikleri için futbol emekçilerini pervasızca sömürmeye devam ediyorlar.
Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi futbolda da emekçilere söz hakkı yok. Oyunla, futbolcularla, antrenörlerle ilgili kararlar alınırken dahi oyunun temel unsurları olan futbolcu ve antrenörlerin fikrini sormaya, onlara danışmaya ihtiyaç duymuyorlar. Futbolcuların ve antrenörlerin kaderi kulüp başkanının ya da yöneticilerin iki dudağı arasında. Tamamen kulübün ve yöneticilerin çıkarını esas alan, futbolcuların ve antrenörlerin iş güvencesiyle birlikte diğer bütün haklarını geri planda ya da tamamen devre dışında tutan tipik bir sömürü ilişkisi söz konusu...
Sahada ter dökenler örgütlenip haklarını elde etme mücadelesine girişmedikçe, sömürülmekten, iradelerinin hiçe sayılmasından ve piyonlaşmaktan asla kurtulamazlar. Endüstrileşmenin boyunduruğunda kâr ve rant hesaplarıyla günden güne kirletilen bu oyun ancak sahada ter dökenlerin gücü, iradesi ve dayanışması sayesinde insani değerlerle donanıp sağlık, oyun, eğlence, zevk ve keyif aracına dönüşebilir.
Nasıl ki; barışın, özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin egemen olduğu savaşsız, sömürüsüz yeni bir dünya kurma gücü örgütlü işçilerin, emekçilerin elindeyse, yeni bir futbol kültürü oluşturup oyunu güzelleştirmek ve bambaşka/insani hedefler, idealler doğrultusunda icra etmek de futbol emekçilerinin örgütlenerek başarabileceği bir iş.
Maddi haklar konusu bir yana, futbolu; şiddet, küfür, taciz, ırkçılık, cinsiyetçilik gibi fanatizm kaynaklı sorunlardan temizlemenin yolu da futbol emekçilerinin mesleki dayanışma temelinde örgütlenerek bilinç ve farkındalık düzeylerini yükseltmelerinden geçiyor.
Emekçiler ağırlıklarını koyabildikleri ölçüde oyun güzelleşecek!..
Emeğiyle yaşayan, emeğinden başka güvenecek gücü olmayan ve dünyayı emeğiyle güzelleştirmeye kararlı herkesin
1 Mayıs’ı kutlu olsun!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa