Cumhurbaşkanı bölgeye niye gitmiş?
“Bir yandan seçim vaatlerinin ortalığı toza dumana kattığı; Uşak, Bilecik, Antalya, Niğde, Aksaray...her gün yeni bir kentte HDP’nin seçim bürolarına ve stantlarına faşist, kontra yönlendirmesi güruhların saldırılar düzenlediği, 1Mayıs’a yönelik idarenin hak hukuku tanımazlığının ve polis şiddetinin tartışıldığı bir ortamda Cumhurbaşkanı, böyle bir bölge ziyaretini niye tertip etti?” diye soruyorduk ki; yanıtını o, meydanlardan verdi!
* Meğerse Cumhurbaşkanı Erdoğan; 2005’te, “Kürt sorunu Türkiye’nin en önemli sorunudur. Biz de bu sorunu çözmeyi en baş görevimiz yapıyoruz” diye Diyarbakır’da başlattığı “Kürt açılımı”nı, bizzat kendi ağzından ve yine Diyarbakır’da “Kürt sorunu yoktur. Kürt sorunu vardır diyenler sorundur” diyerek, kapatmak üzere gitmiş!*
* Meğerse, Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgeye, çözüm sürecini bitirdiklerini ilan ederek milliyetçi odakların oyunu ve desteğini kazanmak, HDP ve PKK’yi “Zerdüşttürler. Çocuklara Zerdüşlük eğitimi vermektedirler” kara propagandasının hedefi yaparak bölgedeki muhafazakar Kürt seçmenlerin kafasını karıştırmak üzere gitmiş!
* Meğerse Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgeye, kendisini hava alanında karşılamayan Batman ve Diyarbakır Belediye Başkanlarını eleştirmek, bu vesileyle Belediyelerin hizmetlerini karalamak için gitmiş!
“Bindirilmiş kıtaların” oluşturduğu alkışçı kalabalıklarla Cumhurbaşkanı ağırlayıp göndermeyi planlayan bölgedeki AKP teşkilatı ve il valiliklerinin hesaplamadığı bir şey oldu. Batman’daki mitingde bir grup işçi taleplerini dile getirince Cumhurbaşkanının “fıtratındaki” “fırçacı” ve talep eden insanlardan ”nefret eden” kişilik ortaya çıktı.
”Her kapıya başvurduk bizi dinleyen olmadı. Bir de Cumhurbaşkanımıza derdimizi anlatalım!” diyerek taleplerini pankarta yazıp Cumhurbaşkanının miting alanına gelen işçileri Cumhurbaşkanı; “Çalışıyorsunuz işte. Nankörlük etmeyin!” diyerek azarladı!
Bu tabloyu izleyenler de; “Meğerse Cumhurbaşkanı işten atılan ve talebini savunan işçiyi azarlamak için bölgeye gelmiş” diye hükmünü verdi!
Batman mitingine katılarak taleplerini dile getirmek isteyen işçiler; “Bizim Cumhurbaşkanını protesto etmek gibi bir niyetimiz yoktu. Son çare olarak derdimizi bir de Cumhurbaşkanımıza anlatalım dedik” diyor.
Elbette Batmanlı işçiler, Cumhurbaşkanının talep eden, “Benim hakkım budur, bunu istiyorum!” diyen işçiden, emekçiden hiç hoşlanmadığını bilmiyor olmalıdır ki; “Biz Cumhurbaşkanını protesto etmek için oraya gitmedik ki; bizi neden azarladı?” diye soruyor. Oysa Cumhurbaşkanının gözünde, onun verdiğine şükretmek yerine bir hak talebinde bulunmak yeterince büyük suçtur zaten!
Cumhurbaşkanı, işçilere; “Daha ne istiyorsunuz, çalışıyorsunuz işte. Nankörlük etmeyin!” diyerek aslında sadece mitinge gelen işçileri değil, ülkenin her yanında sendikalaşma mücadelesi veren, taşerona karşı mücadele eden daha iyi ücrete, daha insanca bir yaşam talep eden tüm işçileri, emekçileri azarlamış, onlara; “Nankörlük etmeyin bize şükredin oturun yerinizde!” demiştir.
Herhalde, gerek Cumhurbaşkanının mitingine giden Batmanlı işçiler, gerekse onları dünyanın gözü önünde, “Nankörlük etmeyin!” diye azarlayan Cumhurbaşkanını izleyen her sektörden işçiler emekçiler; bir ders çıkarmış, Erdoğan ve arkasındaki partisi AKP’nin emekçilere nasıl bir yaşam vadettiği konusunda bir “ders çıkarmışlar”dır. Öğrendikleri dersi de 7 Haziran’da Erdoğan ve AKP’ye “ders” olarak yansıtacaklardır!
Kısacası Cumhurbaşkanı bölgeye, bir yandan din istismarcılığı öte yandan çözümü “silahların betona gömülmesi” şartına bağlayarak süreci çökertecek kararlılığı ifade etmek için gitmiştir. Erdoğan bu ziyaretiyle bölgedeki gerilimleri artıran, provokasyonları kışkırtan bir tutum sergilemiştir.
(*) Bu vesileyle de Erdoğan; çözüm sürecinin devamını, “Silahların betona gömülmesi” şartına bağlayarak fiilen çözüm sürecine son verildiğini de yine Diyarbakır’dan duyurmak istemiştir.
Evrensel'i Takip Et