Kadın hekimlerin seçimlere dair sözü var
7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine yaklaşırken, bir açıklama da Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu’ndan geldi. Kadın hekimler, bu açıklama ile önemli tespitler yapıyor ve topluma mesajlar veriyor.
Yapılan açıklamada üç başlık var: İlki neoliberal muhafazakar devletin aile ve sosyal politikaları, ikincisi kürtaj ve sezaryen müdahaleleri, nüfus politikalarındaki dönüşüm ve son olarak kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerindeki artış. Açıklamanın sonunda ayrıntılı talepler 38 madde ile verilmiş.
İşte size çarpıcı bir tespit: “AKP’nin sosyal politikalarının merkezine oturan “güçlü aile” kurgusu, neoliberal politikalarının sonucu olarak sağlık, eğitim ve bakım hizmetlerinin özelleştirilmesi nedeniyle sermayeye aktarılan kaynağın yol açtığı sorunları gidermek için bulunan çözümün adıdır.” Bu cümle benim de bu köşeden defalarca yazdığım bir durumu çok iyi özetliyor. Yani devletin sosyal yönünü ortadan kaldıran AKP Hükümeti, öne sürdüğü güçlü aile modeli kadını, anne ve evdeki herkesin bakıcı olarak konumlandırıyor.
Güçlü aile kurgusu dışında kalan, kadınlar yani bekarlar, boşanmışlar sosyal yardımların dışında bırakılarak bu tercihlerinden dolayı cezalandırılıyor. Kadın hekimlerin açıklamasında bu durum şöyle özetlenmiş: “AKP iktidarı döneminde hak temelli sosyal politikalar yerini sosyal yardımlara bıraktı. Bu yardımlar 2012 yılında yaklaşık 20 milyon lira olarak gerçekleşti. Yaşlı, hasta ve çocuk bakımı kadınları görevi olarak tanımlandığı için, yardımlar çoğunlukla kadınlara yapıldı. Eşi ölen kadınlar yardım alabilirken, boşanmış ya da nikahsız eşinden ayrılanlar alamadı.” Kadınlar için gelir kaynağı gibi görünen bu ödemeler için “Ev içi emeği görünür hale getiriyor gibi görünse de hak temelli olmayan bu politikalar hem ev içi cinsiyetçi iş bölümünü pekiştiriyor hem de kadınları bakım rolüne sabitliyor” tespiti yapılıyor.
Bilindiği gibi AKP Hükümeti, doğum izni sonrası ilk çocuk için 2 ay, ikincisi için 4 ay ve üçüncüsü ve sonrası için 6 ay yarı zamanlı çalışma konusunda bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Bu konu ile ilgili kadın hekimlerin uyarısı şöyle: “Doğum izni adı altında kadınların tam zamanlı ve güvenceli işlerde çalışması oradan kaldırılarak eksik primli, düşük ücretli, yarı zamanlı işlerde çalışması yasalaştırılmış, böylece işlerinde ilerleme gösterme, terfi etme, hatta emeklilik hakları ellerinden alınmış oluyor. İşgücü piyasasında yer alan kadınlar için, gebelik ve doğum, işsiz kalma riskini beraberinde getiriyor. İşgücüne katılan kadınlar çoğunlukla kayıt dışı, sigortasız ve sendikasız çalışıyorlar.”
Konuyla ilgili önerilere gelince pek çok öneri arasında şunlar dikkat çekiyor: Ev içi sorumlulukların kadınlar ve erkekler arasında eşit paylaşımı için erkeklerin de etkin olarak kullandıkları babalık izni, ebeveyn izni, bakım izni uygulamalarının yasal olarak düzenlenmesi; ev kadınlığına emeklilik, kadınlara babadan ve kocadan bağımsız sağlık güvencesi sağlanması; yaşamında cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yasal düzenlemeler yapılması; ücretli doğum izni 16 haftadan 24 haftaya çıkartılmalı, kadınların hamilelik ve doğum sonrası işlerine geri dönüşleri güvence altına alınması.
Türkiye, ne yazık ki dünya üzerinde kadın-erkek eşitsizliğinin en derin olduğu ülkelerden biridir. Bu talepler sadece kadınların değil erkeklerin de talepleri olmalıdır. Kadın hekimlerin bu sözlerine seçmenlerin kulak vermesini diliyoruz.
Evrensel'i Takip Et