16 Mayıs 2015

Metal işçisi ayağa kalkarken

Türk Metal Sendikasının örgütlü olduğu Renault fabrikası işçileri, önceki gece iş bırakarak eyleme geçtiler.
Dün ise, Bursa’da Türk Metal ve Çelik-İş’in örgütlü olduğu fabrikalarda, MESS-Türk Metal ihanet sözleşmesine tepki gösteren işçiler, sabah saatlerinden itibaren Renault fabrikasının önüne yürüyerek dayanışma ilan ettiler. Dahası dün Birleşik Metal üyesi işçiler, sendikalarının çağrısıyla, Renault işçileriyle dayanışma eylemlerine başladılar.
Böylece, metal işçileri; Türk Metal-MESS yapımı ihanet sözleşmesini yırtmak için başlattıkları ve iki aydır “işçi ne istiyor, neyi reddediyor” tartışmaları, Türk Metal’den istifalar, işçi atmaları karşısında gösterilen anlık tepkiler şeklinde süren “uyarı eylemleri”ni aşarak, patronlara ve Türk Metal yöneticilerine karşı açıkça eyleme geçtikleri bir safhaya ilerlemiş bulunuyorlar.
Metal işçilerinin bu tarihsel önemdeki mücadelelerini, Hayat Televizyonu ve gazetemizin internet sitesinden saati saatine izliyorsunuz. Yine dünkü gelişmelerin ayrıntılarını da bugün gazetemizin haber sayfalarında bulacaksınız.
Bu yüzden burada gelişmelerin arkasındaki dinamikler üstünde duracağız. Çünkü yarını belirleyecek olan bu dinamiklerdir.
Bu dinamikleri şöyle sırlayabiliriz:
1) Öncesini bir yana bırakıyoruz. Ama en azından 2014 aralık ayı ortasında Türk Metal’in MESS’le imzaladığı TİS bir “satış sözleşmesi” olarak gerçekleşmişti. Bu da sadece Türk Metal üyesi işçilerin değil, Birleşik Metal-İş ve Çelik-İş’in üyeleri arasında da Türk Metal yöneticilerine karşı tepki uyandırmıştı.
2) Birleşik Metal ve üyelerinin aldığı grev kararı; sadece MESS’e değil Türk Metal’e karşı da bir grevdi. Çünkü Birleşik Metal böylece MESS-Türk Metal sözleşmesini kabul etmeyeceğini göstermişti.
3) Hükümet, patronların isteği üzerine grevi yasaklayarak Türk-Metal MESS sözleşmesini yırtmak için metal işçilerinin bu ilk hamlesinin önünü kesti. Birleşik Metal-İş, Türk Metal-MESS yapımı sözleşmeye imza atmayınca sözleşme Yüksek Hakem Kuruluna (YHK) gitti ve YHK sözleşmeyi Türk Metal-MESS sözleşmesini ölçüt alarak geçirdi.
4) Türk Metal’in MESS dışında sürdürdüğü Bosch fabrikalarındaki sözleşme 2 yıllık ve Türk Metal-MESS sözleşmesinden daha iyi bir sözleşme olarak imzalandı. Bu da metal işçileri için Türk Metal’in metal işçisini sattığının kanıtı oldu.
Renault işçilerinin iş bırakarak harekete geçtiği mücadele, işte bu “arka plan”ın önünde biçimlenmektedir.
Bu tablodan açıkça görülmektedir ki; evet eylemde öne çıkan beş bin dolayındaki Renault işçisidir ama onların öne sürdüğü talepler, Türk-Metal-MESS sözleşmesinin mağduru olan 100 bin dolayındaki işçiyi doğrudan ilgilendirmektedir. Onun içindir ki Renault her kıpırdadığında, diğer fabrikaların işçileri de çeşitli eylemlerle “Renault işçilerinin arkasında olduklarını” belli etmektedirler.
Nitekim Türk-Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal’in üyesi tüm metal işçilerinin gözü kulağı dünden beri Renault’dadır ve tüm metal işçilerinin Renault işçilerini izleyeceğinin sayısız belirtisi ortaya çıkmıştır.
Bütün bunlardan da öte Türk Metal, ülkedeki sendikal bürokrasinin ve ceberut sendikacılığın en öndeki temsilcisidir. Bu yüzden de sendikal demokrasi ve sendikaların sınıfın sendikaları olarak yeniden inşası için mücadele eden her sektörden ileri işçi kesiminin de gözü Renault işçisindedir.
Dolayısıyla mücadelenin önündeki işçiler, 100 bin metal işçisinin ve her sektörden yüz binlerce işçinin arkalarında olduğunun sorumluluğu ve öz güveniyle hareket etmek durumundadır.
Renault ve pek çok işletmeden işçilerin, büyük ölçüde Türk Metal’den istifa ettikleri de dikkate alındığında, metal işçileri bu mücadeleyle sadece ihanet TİS’ini yırtmakla kalmayacak aynı zamanda Türk Metal’i de başlarından atacak görünmektedir. Nitekim, bu mücadele içinde nasıl bir sendikaya ve nasıl bir örgütlenmeye ihtiyaçları olduğunu da tartışan işçiler, bu konuda da somut bir adım atacak aşamaya gelmişlerdir.
Birleşik Metal-İş de dün Türk Metal üyesi işçileri sendikalarında örgütlenmeye çağırarak bir adım atmıştır.
Metal işçisi tarihi önemde bir mücadeleye girmiştir. Sonuçları tüm metal işçileri, işçi sınıfımız ve Türkiye sendikal hareketi için son derece önemli olacak bir mücadeledir bu. Bu yüzden tüm ileri işçiler, sınıftan yana sendikacılar, sınıf dostu çevreler ve sınıf partisi bu büyük mücadeleyi dikkatle izleyip kendilerine düşen görevi ertelemeden yerine getirmekle yükümlüdürler.

Evrensel'i Takip Et