Draması bol finallere
Fotoğraf: Envato
NBA Playoff’unda drama dozunun hiç eksik olmadığı konferans yarı finalleri sona erdi. Nihayetinde doğu ve batıda normal sezonu ilk iki sırada tamamlayan Atlanta Hawks, Cleveland Cavaliers, Golden State Warriors ve Houston Rockets, adını konferans finaline yazdırdı. Bu tablo “E ne var işte favoriler kazanmış” dedirtebilir. Ama bu sezonun, kendisini henüz Playoff cangılında kanıtlamamış taze ‘süper takım’ ve ‘süper yıldız’ların çıkış sezonu olduğunu hatırlarsak drama dozunun yüksekliği de daha açıklayıcı olur.
Örneğin 7. maça kalan tek konferans yarı finali serisi Houston Rockets- Los Angeles Clippers’a bakalım. Seri öncesi ev sahibi avantajı Rockets’taydı. Chris Paul’un yokluğunda Clippers ilk maçı deplasmanda kazanınca işler bir anda değişti. Üstelik ilk 4 maç sona erdiğinde Los Angeles’ın başarısızlıklarıyla meşhur takımı, Playoff’un en formda ekibi olarak 3-1 öne fırlamıştı. 5. maçta Houston’da alınan yenilgi çok problem değildi ama Staples Center’daki 6. maçın son çeyreğindeki korkunç çöküş, “Clippers laneti”ni gündeme getirdi. Chris Paul gibi bir saha içi generalini barındıran bir takımın, Josh Smith ve Corey Brewer gibi Shaqtin’ A Fool gediklilerinin sürüklediği son periyot serisine karşı koyamamasını nasıl açıklamak gerekir? Herkesin dili ‘lanet’e gidiyor belki ama NBA tarihinde hem oyuncu hem koç olarak 1-3’ten seri çeviren tek isim Kevin McHale’dan kendisinden hiç beklenmeyecek bir olgunlaşma örneği sergileyen Josh Smith’e ve elbette James Harden, Dwight Howard gibi yıldızlara hakkını teslim etmek gerekiyor.
Houston NBA tarihinde 1-3’ten seri kazanan 9. takım olurken 1997’den yani Hakeem Olajuwon’dan(ve Clyde Drexler&Charles Barkley) sonra ilk kez konferans finaline kalmayı başardı. Olajuwon demişken, Houston Rockets’ın son NBA şampiyonluğunu kazandığı 1995’te de konferans yarı finalini 1-3’ten döndürdüğünü(bkz: Mario Elie, ‘ölüm öpücüğü’) hatırlatalım.
Geçelim normal sezonun en iyi takımı, Golden State Warriors’a. Stephen Curry ve arkadaşları, sert Memphis Grizzlies karşısında Playoff gerçeğine adapte olmakta biraz zorlandı ancak bu engebeli yol onlar için iyi bir test oldu. GSW, seride 2-1 geri düşse de hem Curry’nin kendi performansına yaklaşması hem de savunmada yaptığı kritik ayarlamalarla(Tony Allen’ı hiç savunmama stratejisi örneğin) kontrolü yeniden ele geçirdi ve 4. maçtan itibaren arkasına bakmadı. GSW, hem ön hem arka alanda savunma becerileri üst düzeyde bir takım ve hücumda ‘Splash Brothers’(Curry&Thompson) Playoff sertliğinde sinmediği, dış şutların isabet bulduğu koşullarda kendi oyununu dayatması kolaylaşacaktır. Houston gibi uzun, atletik oyuncularla kurulu bir takıma karşı hücum dengesini nasıl kuracaklarını açıkçası ben de merak ediyorum. Favori Warriors ama işleri hiç kolay değil.
Doğu Konferansı’nda Cavaliers, Kevin Love’ın yokluğuna ve Kyrie Irving’in neredeyse tek ayakla oynamasına rağmen Chicago Bulls’u 4-2’yle geçmeyi başardı. Fazlasıyla sert ve fizik mücadelenin üst düzeyde olduğu seride pek çok oyuncu sakatlık yaşadı. Hatta Pau Gasol’un sakatlığı, Bulls’un sonunda belirleyici oldu denebilir. Seri boyunca dış şutunda zorlanan ve top kaybı problemleri yaşayan LeBron James’in bir “lider” olarak en başarılı performanslarından birini sergilediği kesin. Belki de her şeyi bitirecek 4. maçın son saniyesinde kaydettiği basketin ötesinde Tristan Thompson, Iman Shumpert, Matthew Dellavedova gibi isimlerin yaptığı patlamada James’in de önemli rolü olduğunu düşünüyorum. Zaten bu seriyi de kendi bağrından “sürpriz” faktörler çıkarmadan kazanmaları zordu.
Atlanta Hawks, Paul Pierce’in son saniye basketiyle 2-1 geri düştükten sonra deplasmandaki 4. maçı kazanarak önemli bir eşiği atlamıştı. 5. maçta serinin yıldızı Al Horford’un hücum ribauntu sonrası kaydettiği basketle 82-81 kazanarak bir anlamıyla işi bitirdiler. Son maçta Pierce’ın üçlüğü bu kez birkaç salise farkla süreyi aşınca 7. maça gerek kalmadan finale yükseldiler. Hawks, Bulls’a göre daha az yıldıza sahip ama komple bir takım. Evet, Cavs’de Love yok. Kyrie Irving o kadar sakat ki belki de ilk maçta dahi oynamayacak. Ama kendisi de birkaç sakatlıkla sahada yer alan LeBron James’in etkisini görmezden gelerek tüm avantajlarına rağmen Hawks’ı favori göstermek çok güç. Sert bir seri bizi bekliyor. James Jones’tan bile bu haliyle yer yer 3 üçlüklük katkı alan James ve arkadaşları her şeye(negatif faktörlerin sayısı o kadar çok ki!) rağmen bir adım önde. Playoff acemisi takım ve yıldızların arasında üst üste 5. kez konferans finali oynamaya hazırlanan LeBron James’in görmüş geçirmişliği(Cavs’in geri kalanı tam aksi olsa da) belirleyici olmaya aday.
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25