21 Mayıs 2015

Ferhat'ın yediği gol normal mi?

“Süper Lig” başlıklı tiyatronun bitmesine iki hafta kaldı. Hafta sonu oynanan maçlardan sonra Galatasaray en yakın rakibi Fenerbahçe’nin 3 puan önünde liderliğini sürdürürken, Beşiktaş da matematiksel olarak şampiyonluk şansını kaybetti. Haftaya damgasını vuran ise hiç kuşkusuz Galatasaray’ın Gençlerbirliği ile oynadığı maç, bu maçta Gençlerbirliği futbolcularının performansı ve kaleci Ferhat’ın yediği gol oldu.
Ferhat’ın yediği en hafif tabirle “garip” gol sonrası sadece memleket futbol çevreleri değil, Avrupa’nın önde gelen spor gazeteleri de bu golü tartışmaya açtılar.
Tek başına Ferhat’ın yediği golü gündem haline getirmek haksızlık değil mi? Ferhat hatalı gol yiyen ne ilk ne de son kaleci olacak, bir gol üzerine neden Avrupa çapında bir tartışma yürütülüyor?
Sorun sadece bir gol olsaydı kuşkusuz Ferhat’a haksızlık yapıldığını aklı başında herkes söyleyebilirdi. Ancak hikâyenin bir evveliyatı var ve Ferhat’ın yediği gol sadece bardağı taşıran son damla oldu. Hikâyenin başlangıcını 2014 yılının son haftasına kadar götürebiliriz. 2014 yılının son haftasında “başarılı” yönetici Abdurrahim Albayrak, Galatasaraylı futbolcuları toplayarak, o tarihlerde çok tartışılan Cumhurbaşkanlığı sarayına, Cumhurbaşkanı ve başbakanı ziyarete gidiyordu.  
İşlerine geldiği zaman futbola siyaset karıştırmayın diye bas bas bağıranlar, taraftarların Gezi direnişini destekleyen tezahüratlarından dolayı infiale kapılanlar, hatta “passolig” uygulamasını apar topar yürürlüğe sokanlar, bayram değil seyran değil demeden bu ziyareti övme yarışına girdiler. Ziyaretten sonra basına konuşan Albayrak, “Futbolcuların saraydan çok etkilendiğini hatta bazı yabancı futbolcuların Türk vatandaşlığına geçmeye karar verdiğini” söylüyordu. Bu ziyaretten sonra Türk vatandaşlığına geçen yabancı futbolcu ortaya çıkmasa da ziyaret gündem düşmedi.
Peki, “normal bir ülkede” olsak konuşulmaya değmeyecek bir olay olan bu ziyaret neden bu kadar gündem oldu?
Sonuçta gazetesinde yapılan bir haber sonrasında Başbakan ile yaptığı konuşmada ağlayarak özür dileyen, konuşmadan sonra birçok gazeteciyi kovan bir medya patronunun oğlunun yönettiği sözde “özerk” Federasyondan söz ediyoruz. Aynı olayı Fenerbahçe, Beşiktaş ya da bir süper lig takımı gerçekleştirse benzer konuşmaların olmayacağını söyleyebilir miyiz? Sonuçta koca bir sezonu kırmızı kart görmeden bitirmek üzere olan bir takımın varlığı söz konusu olunca, kararlar doğru bile olsa, memleket ahalisinin ziyaret ile hakem hataları arasında ilişki kurmak pek de paranoyaklık sayılmasa gerek.
Hikâye böyle başlayınca finali de farklı olmuyor.
Sezonun kilit maçlarından biri olan Galatasaray - Gençlerbirliği maçı öncesi, Galatasaray sempatizanı olduğunu kamuoyu önünde saklamadan söyleyen Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav’ın açıklamaları gündeme damgasını vurdu: “Takım son maçlarda ligin sonu geldiği için vurdumduymazlık içinde, bir şey yapma olanağımız yok.”
Şimdi, bütün bu parçalar birleştikten sonra kaleci Ferhat’ın yediği golü, öyle bile olsa, masum bir hata olarak görmeyenleri suçlamak mümkün mü?
Zaten sırf bu nedenle Avrupa’da yapılan oylamalarda bile golün “şaibeli” bir gol olduğu konusunda yüzde 90’a yakın bir görüş birliği var.
Aslında işin özü kulüplerde değil futbolu yönettiğini iddia eden Federasyonda bitiyor, “siyaset mühendisliğine” alışkın olan coğrafyamızda federasyonun hemen her ligde bir “futbol mühendisliği” çalışması içinde olduğunu söyleyenlerin sayısı giderek artıyor. Kupa finalinde Anadolu takımlarının olmasının reytingi düşüreceğini bu nedenle bir Galatasaray-Fenerbahçe finalinin planlandığını söyleyenleri, Sivasspor - Galatasaray maçında Sivasspor’un penaltısı verilmezken Galatasaray’a verilen penaltı adeta haklı çıkardı.
“Futbol mühendisliği” sadece üst liglerde sürmüyor. 3. Lig’de üst lige yükselme playoff maçında karşılaşan Yeni Diyarbakırspor- Denizli Belediye maçı 90+6 dakikada Denizli lehine verilen penaltı sonrası büyük olaylarla bitti. 2012’de aynı hakemin kendilerini ligden düşürdüğünü söyleyen Diyarbakırspor “artık istenmediğimiz yerde kalmayız” diyerek ligden çekildi. Federasyonun ve hakemlerin hiçbir güven vermediği ortamda Diyarbakırspor yöneticilerini suçlayabilir miyiz?
Futbolseverler açısından görünen net 7 Haziranda oy kullanırken “futbol mühendisliğinden” kurtulmak için, siyasetin futboldan elini çekmesi için de oy kullanacağız. Demirören’li bir batıştan kurtulmanın ilk adımını atacağız. “10dansonra”sı kolay…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var.

Bugün günlük milyonlarca lira değerinde elektrik üretimi yapan termik santralin yıllık 120 milyon dolar, 2060 yılına kadar 4.2 milyar dolar kâr elde edebileceği kaydedildi.

TPAO, BOTAŞ, ETİ Maden, EÜAŞ hedefte

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et