Yeniden yeni bir merhaba

Sağlık sorunu, açıkçası hastalık nedeniyle Evrensel’den, basından, gazetelerden ve gazetecilerden uzak düştüm. O nedenle yeniden yeni bir merhaba diyorum. Fark ediyorsunuz her halde, artık biz değil ben diyorum. Sakın ola, sanmayın ki, “Bugüne kadar biz dedik de ne oldu” gibi olumsuz bir düşünceye kapılmış değilim. Tam tersine, bireysel kişiliğin ve kurumsal kişiliklerin toplamındaki sinerjiden/güç bütünleşmesinden söz etmek istiyorum.
Haftada bir “Medyatik Medya” sürekli başlığı altındaki ilk köşe yazımda, Evrensel’in bendeki yeri konusunu anlatmaya çalışırken Metin Göktepe’den söz etmiştim. Evrensel her şeyden önce Muhabir Metin Göktepe’nin gazetesiydi benim için.
Sonra, “Hepiniz birer Metin’siniz” diyen Fadime Ana’yı genç kuşağın gazetecileriyle birlikte, yeni kuşakları birbirine perçinleyen çelik bir köprü olarak gördük.

xxx

Evrensel’deki yeni yazı düzenine gelince, eskisi gibi medya eleştirileri yazmayacağız. Sırası ve yeri geldikçe elbet yine medyadan söz edeceğiz. Ama bu yazılar, bir köşe yazısı niteliğinde olacak. Yani her telden çalarak günceli kovalamaya çalışacağız. Yazı gününü ise, Evrensel’in temel direklerinden Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat belirledi doğal olarak.
Ben sürekli olarak Aydın’da yayımlanan “Mücadele” ve Edirne’de çıkan “Edirne Hudut” gazetelerini izliyorum. Oralardaki günlük yaşama da katılmış oluyorum. Çok keyifli bir şey bu.
Edirne’den başlayalım.
Tarihi eser zenginliğini ansiklopedilere bırakalım, yemeklerin tadına bakalım. Yemek konusunda tava ciğer başta geliyor. Öyle ki, bu kadar meşhur ve bol çeşitli yemeğin festivali bile oluyor. Festivalde yapılan yürüyüşün fotoğrafı da görülmeye değer. Önde, ellerinde ciğer tavası ve yağını süzmeli kepçeleriyle cakalı bir havada yürüyorlar. Tabii kendi dükkanlarının, lokantalarının adları da yazılı.
Ve iç sayfalarda bir ilan: “Kayıp köpek, boynunda tasması olan (Tasmasızları da var tabii) kahverengi renkte köpek kaybolmuştur. ( …) nolu telefonu aramaları rica olunur. İmza yerinde turistik bir otelin adı yer alıyor. Gazetecilikte “fikri takip” denilen bir olay var, bir haberi sonuçlanıncaya kadar izlemek anlamına geliyor. Gazeteciler köpeğin bulunup bulunmadığını, bulununca başından geçenleri anlatırlarsa, belki bir senaryo konusu çıkar sinemacılara .
Merak ediyoruz; kim bilir kaç kişi köpeğini kapıp gelmiştir?