Oylar HDP’ye, biz’ler Meclise!

Yarın, 55 milyon kişi sandık başına gideceğiz.

Yarın, bir hükümet değişikliği olup olmamasından bağımsız olarak, bugüne kadar hiçbir milletvekili seçiminde olmadığı kadar önemli bir seçim için sandık başına gideceğiz.

Yarın, 33 yıldır Türkiye’nin halklarına dayatılan yüzde 10 barajını çökerterek sistemin has partisinin barajın seli altında kalabileceği bir seçim için sandık başına gideceğiz.

Yarın, laik ve demokratik Türkiye mücadelesinde bir köşe taşı, bir milat olabilecek sonuçlar almak üzere sandık başına gideceğiz. 

Yarın, sonuçları sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da IŞİD’den Müslüman Kardeşler’e kadar şeriatçı odakların, en önemli destek üssünün çökertilebileceği, bu yüzden de tüm Ortadoğu ve dünyanın demokrasi mücadelesi içindeki halkları için de yeni umutlar yaratacak bir sonuç elde etmek üzere sandık başına gideceğiz.

Yarınki seçimi bu ölçüde önemli hale getiren iki belirleyici etken var.

Bunlardan birincisi, AKP ve Erdoğan’ın Türkiye’yi, halkın demokratik kazanımları yok edilirken, ”muhafazakar toplumlu” bir diktatörlük rejimine dönüştürmek için yaptığı girişimlerde, “başkanlık sistemi” dayatmaya yönelmiş olmasıdır. Ki; bu tutum “içeride”; ülkenin Kürt sorunu, Alevi sorunu, demokratikleşmenin diğer ayaklarına ilişkin sorunlarının yanı sıra, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarının yağmalanması (yolsuzluk, rüşvet, kara para ekonomisi), emek sömürüsünün pervasız biçimde yoğunlaştırılmasını, başlıca politika edinmiş olmakla belirlenmektedir. Dış politikada “Yeni Osmanlıcılık” olarak yansıyan bu tutum, bölge ülkelerinin iç işlerine karışılması, bu ülkelerdeki İslamcı terörist odaklarla iş birliği içinde “örtülü operasyonlara” varan bir aşamaya kadar gelmiştir.

Yarınki seçimi bu ölçüde kritik yapan ikinci neden ise; bir halk hareketine de dayanan HDP’nin etrafında birleşen Türkiye’nin demokrasi güçlerinin AKP karşısında bir “halk seçeneği” olarak çıkarak, AKP iktidarının başlıca dayanağına dönüşmüş olan “yüzde 10 seçim barajını” yıkacak bir güç odağı olarak ortaya çıkmış olmasıdır.

Bu iki önemli nedenden dolayıdır ki;

* 12 Eylül rejiminin kurduğu sistemin sigortası olarak koyduğu yüzde 10 seçim barajını yıkmak için oylar HDP’ye!

12 Eylül’ün hayallerini gerçekleştirmenin sürdürücüsü olan Erdoğan ve AKP’nin diktatörlük heveslerini toprağa gömmek için oylar HDP’ye!

* Laik ve Demokratik bir Türkiye mücadelesinin yolunu açmak, “muhafazakar toplum” hayallerini tarihin çöp sepetine atmak için oylar HDP’ye!

* Kürt sorununu, Alevi sorununu,… Türkiye’nin demokratikleşmesinin sorunlarını çözmenin zeminini güçlendirmek için oylar HDP’ye!

* Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarının yağmalanmasının, yolsuzluk, rüşvet, kara para ekonomisinin hesabını sormanın imkanlarını artırmak, halk için bir ekonomi mücadelesini güçlendirmek için oylar HDP’ye!

* Türkiye’nin bölge gericiliklerinin merkez üssü haline getirilmiş olmasına son verilerek demokrasi ve özgürlük mücadelesi içindeki halklar için Türkiye’yi halkların kardeşliğinin ve barışın ülkesi yapmanın mecrasına çekmenin imkanını büyütmek için oylar HDP’ye!

* Kadınların eşitlik mücadelesinin, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine karşı mücadelenin yeni bir mevziye girmesi için oylar HDP’ye!

* Gençliğin gelecek mücadelesinin daha ileri bir mevziye taşınması için oylar HDP’ye!

* Laik, demokratik, ana dilinde, parasız eğitim hakkı ve bilim özgürlüğü için oylar HDP’ye!

* Barış ve kardeşlik içinde demokratik ve laik bir Türkiye için, halkların kardeş olduğu bir bölge için;

 OYLAR HDP’ye, BİZ’LER MECLİSE!