Kapalı bir açılım
Şairlerin şairlere yazdığı metinleri çok severim. Bana eski loncaların yıllık şenliklerini anımsatır. Usta olduğuna inandığında, “Yaptığım işin değerini ancak sen anlarsın ustam” dercesine senden yaşlı bir ustaya yaptığın işi armağan edebildiğin şenlikleri... sedef ustasına, daha önce denenmemiş bir sedef oyma armağan etmek gibi...
Şairlerin kendinden önce yaşamış şairlere adadığı şiirler de üflesen tutuşuverecek/ uçuverecek, denize fırlatsan su üstünde sekebilecek metinlerdir çoğunlukla. Onlarda hem bir armağan alçak gönüllülüğü hem bir ustalık savı ışıldar.
Abdülkadir Budak’ın da böyle bir kitabı yayımlandı: Kapalı Bir Açılım. Budak , 30 parça yazmış: yazdığı kişiler bir dizede çoğunlukla ön adıyla yer alıyor: Mallarme, Miguel Hernandez, Adonis, Boris Vian, Perre Reverdy, Kavafis, Prevert, Cedrars, Rilke, Neruda, Nezval, Mayakovski, Ritsos, Breton, Bahman, Dairio, Bonnefoy, Rimbaud, Anne Sexton, Max Jacop, Robert Desnos, Füruğ, Castillo, Londo, Leopardi, Maria, Orhan Göksel.
Kitaptaki 30 şairin fotoğrafları da var. Ama başka hiç bir ipucu yok. O şairin havasını yeniden yorumlamış Abdülkadir Budak, kendi şiirine misafir etmiş şairi ve bir sözcükle anıvermiş: “Ne suç işledim, ne büyük hatam oldu ki, /daha doğmadan önce gökler düşman kesildi, /yazgı astı suratını bana /Ne idi günahım daha çocuk yaşımda /Leopardı’ya özenip böyle diyorum ama/Günah torbam dolu ağzına kadar /Ateş olduğum sırada /Güzelim binalara /Öpücükler kondurdum”.
Bu şairi , fazla araştırmadan, heykelleri yapılacak kadar ünlü olduğu için olabilir, bulabildim: “Giacomo Leopardi (29 Haziran 1798 Recenati, İtalya- 14 Haziran 1837 Napoli, İtalya) İlk modern İtalyan klasik şair. Fransız Devrimi ardından Avrupa ayaklanma yıllarında İtalya’da üretken bir yazar, çevirmen ve düşünür oldu . Felsefe, uygarlık, edebiyat eleştirisi, dil bilim, insanlık ve batıl inanışlar üzerine düşüncelerinin yer aldığı 4 bin 500 sayfalık entelektüel günlüğü de bir çok çalışması gibi yayımlanamamıştır.”
onun şiirlerine de rastladım, acemice çevrilmişti:
“...ölümsüzlük gelir aklıma, bir yandan ölü mevsimler; yaşanmakta olan güncel ve /ardından yaşananların yankısı. dalarken bu / sonsuzluğa düşüncelerim, keyif alırım bu / denizde, batan gemide olmaktan...”
Abdülkadir Budak, hepimizin yakınacağı bir acıyı söylüyor, kalabalıklar önünde yargılanmayı: Çocukluğuma indiler /Maden ocağına iner gibi indiler /Elmas ile kömürü aynı anda buldular /Hangisi sensin diye /Sonra bana sordular /Kendini elmas sanan kömürüm dedim /Sobayı getirdiler /Sobayı getirdiler..”
Yazılı Kağıt Yayınları’nca basılan Kapalı Bir Açılım’ı okuyun. Bakalım Sabahattin Ali’nin Kördüğüm şiiri sizin dilinize de dolanacak mı:
“Öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor /Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor / Ya her şeyim ya hiçim sorma dünyam ne biçim / Bir kördüğüm ki içim çözdükçe dolaşıyor”.
Kapalı Bir Açılım, Şiir, Abdülkadir Budak, Yazılı Kağıt Yayınları, 69 sayfa 10 TL
İntenet satış Adresi : www.imge.com.tr
Yazılı Kağıt Yayınları(Tel. 0312-269 62 60,
0312-283 82 66)
Evrensel'i Takip Et