9 Haziran 2015

Halkların Demokratik Partisi, birçok yönüyle bu seçimde Türkiye’yi kurtardı.  
Neleri kurtardı, saymaya gerek var mı? En başta, “karanlık belâsı”nın Türkiye’yi bütünüyle esir almasından kurtardı, yetmez mi?
 Şu da var ki, seçimlerin böyle bir sonuca ulaşmasında en az HDP kadar, trafosuz ve kedisiz, dürüst bir seçim yapılması konusunda hem bizim “aydın kamuoyu”nun hem de “dünyadaki demokrat kamuoyu”nun yarattığı hissedilir baskı vardı.
 Yoksa, “Gelin, oy verin, gitsinler!” demekle kim gider be kardeşim?
 Yani yurttaş, kime oy vereceğini, kimin dürüst ve akıllı olduğunu, kimin kolayca ketenpereye gelip gelmeyeceğini bilemez de, sen söyleyeceksin, senin dediğin yapılacak, öyle mi?
 Peki bundan sonra n’olacak? Bu tür ortamlarda “işi iyi bilen” ve “yönlendirici” görevini hemen üstlenen abidik gubidik kaşarlanmış arabulucular çıktı bile ortaya… Günün akıl hocası “TV gülleri”, ekranlarda boy gösteriyor, konuşup duruyor… Onlar artık “Türk-Kürt kardeşliği”nden söz açmaya başladı, farkında mısın arkadaş?
 Ey okur! Elini vicdanına koy ve söyle! Dur hayır! Buna girişmeden önce ne yap biliyor musun? İşin kolayından başla: Son birkaç aydır sıkça gördüğün şu iki lidere, bir Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendiye, bir de Sayın Selahattin Demirtaş kardeşimize bak, ey okur! Bir bak da, hangisinin parti başkanına benzediğini söyleyiver n’olur?..
 Gazeteci eskisi, şimdinin yenisi “TV gülleri”, tabii ki senden benden iyi bilirler ve hatta bilmese dahi, “iyi biliyor”muş gibi gözükmeyi çok âlâ becerirler: Onlara kalırsa, yeni iktidarı kuracak olan koalisyonun öncü partisi CHP olmalı!
 Olsun bakalım… Tamam, olsun da, partilerin çıkardığı milletvekili sayısı bakımından Meclis’in yeni aritmetiği belli. Nasıl bir koalisyon?
 Bütün mesele, “pazarlık” falan derken bir zamanların kirli ayak oyunlarını hatırlatır durumlara düşmemek… İşte bu ayak oyunları, bu ne idüğü besbelli olan çirkin pazarlıklar, usandırır milleti! Öyle bir usandırır ki, “Nerede o tek parti günleri?” dedirtir adama. İşin kuyruğundan tutsan, adamın boğazına sarılmış olursun; boğazına sarılsan, kuyruk kaçar elinden! Böyledir bu iktidar pazarlığı işleri…
 Sözüm sanadır ey sağlam insan, ey halkın temsilcisi temiz yürekli milletvekili kardeşim! Aman ha! Aman dikkat et, sıkı bas yere!

Evrensel'i Takip Et