Sağlık için: Merhaba ülke, hoş geldin HDP
Fotoğraf: Envato
Hekim görünce hastalıklar akla gelmeyen bir ülkede uyanmak ham hayal değildi elbet. Ama pek de kolay görünmüyordu. “HDP kimlerden oy aldı” sorusunun yanıtlarından birisi de bu olsa gerek.
Seçim sathında İzmir’in köylerinden göç almış çeperine, kent merkezinden sanayi sitelerine çokça yol aldık. Ama bir hekim milletvekili adayı olarak oy talebini hastalık bağlamında konsültasyona eviren tek bir çaba ile karşılaşmadım.
Üstelik AKP’li yıllarımız sağlığa bu denli “şiddet bulaştırmış” ve sağlık hakkını tüketim alanı kılmışken. Belki de AKP ilk kez sağlık alanında yarattığı talep kışkırtıcılığı ve janjanlı sağlık kurumları modelini oya tahvil edemedi.
AKP’nin sağlık alanında sevdiği yeni rant alanı kampüs hastaneleri ya da kamu hastaneleri birliği modelini halka göğsünü gere gere anlatabildiğine hiç rastladınız mı? Nasıl olsun ki? Yasasını çıkardı ama yine uygulamadı değil mi? Kamu hastanelerini otel misali A’dan E’ye sınıflayacağım derken otellerden alıntı ile “bitli hastaneleri” yani E sınıfı hastaneleri kimler için reva görüyordu son hükümet? Elbette yoksullar için. Geri kalan her bir değişmiş harf için cepten daha fazla para öngörüyordu yakın gelecek için AKP’nin hükümet anlayışı. Şimdi halk, oylarını geri alarak bu riski kısmen sınırladı. Ama nereye kadar?
“Sağlık salt bedensel ve ruhsal iyilik hali olmayıp aynı zamanda sosyal iyilik halidir” diyen Dünya Sağlık Örgütüne itiraz bizim ülkemizden de yükselmiş oldu an itibarı ile: “Sağlık aynı zamanda siyasal bir iyilik halidir” dedi seçmen yani “Oylar HDP’ye, Biz’ler Meclise”.
Bu ülkede ilk kez “İşsizlerin oranı sigortalı olanları geçti” diyordu bir gazete haberi. Bir başka haberde “Yaklaşık yedi buçuk milyon insan GSS prim borcu nedeni ile icra tehdidi altında” olduğunu, bundan gayrı “icra takibinde yirmi milyon dosya” bulunduğu söyleniyordu. Yani yoksullar, güvencesizler her geçen gün artmakta. Peki, cepte para olmayınca su ve elektrik borcu nasıl ödenir? Evet, HDP seçim bildirgesi sosyalist bir bildirge değildi ama tohuma durmuş halini fark etti seçmen. Sosyal hak bağlamında her eve on metreküp su ücretsiz, benzer oranda elektrik ücretsiz, tüm okullarda öğlen yemekleri ücretsiz vs…
Yaşlılarda kalça kırıklarının en önemli nedenlerinin başında ev içi düşmeler geliyor. Elektrik borcu ödenemiyorsa, hele bir de yaşlıysanız karanlıkta düşmemek mümkün mü? Elde para kalmadıysa eller yeterince yıkanabilir mi? Hal böyle iken insan bulaşıcı hastalıklardan nasıl korunabilir? Hele bir de GSS prim borcu nedeni ile kamu hastanelerinden tam ücret ödemeden yararlanamıyorsanız nasıl tedavi olacaksınız? Hasılı, bir miktarı ücretsiz elektrik ve su sağlıklı kalabilmenin ön koşuludur. HDP buna ilave olarak “Herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir sağlık” derken özü itibarı ile GSS’nin prim temelli değil vergi temelli olması gerektiğini de usa düşürmektedir.
Bilindiği üzere AKP’nin mevcut sağlık ve sosyal güvenlik politikaları IMF ve Dünya Bankası kökenlidir. Yetmişli yılların sonlarında daha müsteşar iken Turgut Özal’lı yıllarımızla başlayan, 12 Eylül sultası ile perçinlenen bu süreç, Ecevit ve Devlet Bahçeli’nin de içinde yer aldığı Anasol koalisyon hükümeti döneminde çağrılan Dünya Bankası ekonomistlerinden Kemal Derviş’in elinden yeniden şekillendirilmişti. Uygulamada nasip AKP’ye imiş. Seçimden önce CHP olası hükümetlerinin ekonomi bakanı olarak Kemal Derviş’i açıklayınca taşlar iyice yerine oturdu. Ve geldiğimiz noktada TBMM’de dört parti var. Bu partilerin Kemal Derviş yani Dünya Bankası politikaları üzerinden konumlanışlarına baktığımızda MHP, AKP ve CHP’den farklı tek parti kalıyor, o da HDP…
Diyeceğim o ki ülkenin her bir yerinden ve renginden gelen oylarla halk ekonomi ve sağlık politikaları için de Mecliste sigorta olarak HDP’yi görevlendirdi.
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29