Balkon konuşması
Kaç seçim geçti, bir balkon konuşması yapamadım. Eller yapıyor da benim başım kel mi, diyeceğim ama laf aramızda üç buçuk tel kaldı tepemde.
Gerisi mi? Bırakın dağınık kalsın.
Fıkrayı bilirsiniz, adam berbere girer, kafasında dört tel saç vardır. Berber sorar:
“Sağa mı yatırayım beyim, sola mı?”
“Sağa.” der adam.
Berber, saçı sağa yatırırken bir teli koparır. Adam, hiddetlenir:
“Sola yatır.” der bu kez.
Berber üç teli sola yatırırken bir tel daha sizlere ömür. Adam kel başa, iki tel saça kalır. Küp üstüne küpe biner. Berber yeniden sorar:
“Şimdi nasıl olsun efendim? Sağa mı yatırayım sola mı?”
Adam, berber koltuğundan hışımla kalkar:
“Bırak, dağınık kalsın!”
Seçim sonrası koalisyon salvoları, ikna turları derken öyle görünüyor ki dört tel saçımız bir sağa yatacak bir sola. İki teli de koparırsak cascavlak kalıvereceğiz orta yerde. Bırak, dağınık kalsın deme halimiz de yok artık. İktidar, ya sola yatacak ya sağa...
Umut edelim ki sola yatsın!
Ama hangi sola?
Batı’nın soluna mı, Doğu’nun soluna mı?
Batı’nın solu, ‘60’lardan bugüne “ortanın solu”ndan sosyalizme bir arpa boyu gelemedi. Çocuk oyunlarındaki tekerlemeyi yineleyip durdu durmadan:
“Ortada sandık, yandan geç!”
Altmışlardan bugüne o sandık orada. Ecevit’in “ortanın solu” ve sonrasında ulusallaşan CHP, hep yandan geçti. Solu da unuttu sosyalizmi de. 1978’deki bir yıllık sosyal demokrat Ecevit iktidarını saymazsanız, sandıktan çıkan iktidarlar ya milliyetçi cephe koalisyonları ya azınlık hükümetleri ya geçici hükümetler ya faşist cunta iktidarları ya gerici, muhafazakar İslamcı hükümetler oldu. On üç yıllık AKP hükümeti de bu gerici baskının bir parçasıydı.
Faşizme tüy dikti yalnızca ve yıkıldı gitti.
O tel, 7 Haziran akşamı koptu. Şimdi ilk kez saçını sola yatırma fırsatı geçti eline halkın. Batı’nın solundan kesilen umut, Doğu’nun solunda yeşerebilir yeniden. Doğuyu da batıyı da kuzeyi de güneyi de Kürt’ü de Türk’ü de Laz’ı da Ermeni’yi de Êzidî’yi de Roman’ı da Süryani’yi de mecliste birleştirerek. Barışı önce Meclise getirerek...
AKP
CHP
MHP
Bu üç tel koptu çoktan. Kalan teli korumak için sola iyice yatırmaktan başka çare görünmüyor.
O tel güçlüdür, verimlidir.Yeter ki kafamızı emanet edeceğimiz berberlere güvenelim. Saçımızı keseceği yerde, kafamızı kesen berberlerden çok çekmedik mi?
Başını acemi berbere teslim eden, cebinden pamuğu eksik etmezmiş. Acemilik, kalfalık ustalık derken AKP iktidarı yara bere içinde bırakmadı mı yüzümüzü?
Kel başa, şimşir taraklar vurmadı mı? Saraylar, köşkler, villalar, dolarlar, avrolar, kasalar, kutular, çalmalar, çırpmalar... Halk, yoksullukla boğuşurken altın makaslarla tıraş etmedi mi üç tel saçımızı?
Son seçimle görüldü ki keller çarşısında altın makas satılmazmış, körler çarşısında kristal ayna...
Halkın doğusu da batısı da gözünü açtı sonunda. Balkon konuşmasını o yapacak artık.
Evrensel'i Takip Et