Futbolda politika politikada futbol

Balıkesirspor’un süper ligden düştüğünü öğrenince yüreğim cız etti.

Türkiye fotoğrafını tamamlayan kentimizin futboldaki temsilcisinin bir yıl süren süper lig yolculuğunun sona ermesi önemli bir eksiklikti. Aynı şekilde süper ligden PTT 1. Ligine  düşen Karabükspor’a ve Kayseri Erciyesspor’a yeni mevsimde başarılarla süper lige dönmelerini diliyorum.

Futbolu teknik açıdan değerlendirmek benim işim değil. Ben futboldaki “insanlara dair” düşünüyorum; bu yüzden üzülüyorum. Balıkesirsporlu futbolcular, düşmeleri belli olduktan sonra da son maça kadar centilmence oynadılar. Centilmen, yabancı bir sözcük. Ben, efendilik demeyi yeğliyorum. Balıkesirsporlu futbolcular efendice oynadılar, efendice gittiler. Efendice döneciklerine inanıyorum.

İşin bu tarafını bırakıp yazımızın başlığına dönelim. Önce başlık üzerinde düşündük: “Politikada futbol” mu demeli, “siyasette futbol” mu demeli?

Genellikle siyaset daha üst düzey bir uğraş olarak görülüyor. Politika ise, günlük hayatımızla iç içe. Elini sallasan ellisi, yüzünü sallasan yüz ellisi; her yer politikacı dolu. Bakkalda çakkalda, fırında hamamda, hemen herkes politikacı. Kendi partilerinin başkanlarını bile beğenmeyip akıl hocalığı yapanlar gırla... Statlarda da öyle; hemen her seyirci kendi takımının teknik direktörü! 

Benzetmek gibi olmasın, Balıkesirli dostları dışta tutarız ama, istatistik meraklılarının söylediğine göre, Balıkesirspor’da bir mevsimde dört antrenör değişikliği gerçekleşmiş.

Bütün bu olup bitenlerden sonra, aklımıza: Balıkesirspor neden ve nasıl geldi, niçin ve nasıl gitti?” sorusu takılıyor. Sizin takılmıyor mu?

Bu soruyu, spordan politikasına kadar olayların yakın tanığı olan bir dostumuza sorduk. Verdiği yanıt, televizyon ve spor diliyle “bomba gibi” patlayacak cinstendi.

Gelecek yazıda sürdüreceğiz.

Kadınlar Buluşması

Efeler Belediyesinin ev sahipliğinde Ege Kadın Platformu iş birliğiyle Aydın’da yapılan ve iki gün süren “Ege Kadın Buluşması”nın sonuç bildirgesi nice kurum ve kuruluşa örnek olacak nitelikte.
Sekiz Ege ilinden (Afyon, Aydın, Denizli, İzmir’den 2, Kütahya, Manisa ve Uşak) 164 kadının katıldığı bildirgede istekler 12 madde halinde sıralanıyor. Gönüllü kadın örgütlerinin  geliştirilmesi, kadına şiddete karşı ortak tavır alınması, kadın merkezlerinin Siyaset Akademisi açarak, kadınların siyasette güçlendirilmesi gibi konular dikkat çekiyor.

Hep kadın konuları, hep kadın konuları... Erkeklerin hakları yok mu derseniz, biz de deriz ki, devir müspet ayrımcılık devri. Kadınlara destek olmakta zarar yok, fayda var.

Bir şiir

Şiirde “Garip” akımının öncülerinden Orhan Veli Kanık’ın (1914-1950) “Quantitatif” başlıklı şiiri:
“Güzel kadınları severim, / İşçi kadınları da severim,
Güzel işçi kadınları / Daha çok severim”