14 Haziran 2015

Önce seçim akşamı haberciler söyledi bu cümleyi “Bu yıl tatil yok!” Sonra ben iyice kavradım, her şeyi seçim sonrasına bırakmanın yanlışını... Seçim hiçbir şeyin sonu değil ki. Hele “BİZ”  meclise diye yola çıkmışsak. Asıl işimiz şimdi başlıyor.
Ülkemizde görülmesi neredeyse imkansız sayılan  bir işi başardık. Yan yana gelmesi zor  siyasal guruplar bir araya geldi (Üstelik neredeyse bütün dünyada).Bir süreci birlikte tamamladık.  Ünlü sözdeki gibi “Yerden bir avuç kum alıp cama atsak kum dağılır, cam olduğu gibi kalır. Kumu bir mendile sıkıca bağlayıp atsak cam kırılır, kum olduğu gibi kalır.” Ve bir aradaki kum taneleri  o kara camı biraz olsun kırdılar. Işık  sızdı ortama.  Şimdi o kum yığınının dağılmamasını sağlamak zorundayız.

Bu kum tanecikleri ya da  dünya görüşleri  “Daha güzel bir dünya mümkün” diye özetlenebilecek  grupların biraz daha tanışma kaynaşma zamanı. Çünkü önümüzde birlikte yapacağımız işler var. Üstelik hepimiz daha güzel bir dünyaya inanıyoruz. Yazın, kampların, pikniklerin, dayanışma yemeklerinin, mahkemelere katılmaların bu tanışma ve kaynaşmaları  hızlandırmalarını umuyorum. Biliyorum gençlerin işi belki biraz daha kolay. Nasılsa onlar birlikte yürümenin, halay çekmenin , sofra kurmanın  keyfini denediler. Ortak paydaları gençlik. Ama görüşleri kemikleşmiş yaşlardakilerin de aynı cephede olmanın keyfini yeniden almalarının zamanı. Onlar da gençliklerinde (gençliğimizde) rengarenkliğin keyfini çıkardılar ara sıra.
Sesimizi birbirine katmanın, sandık başına gidecekmiş gibi hazır olmanın zamanı. Tatil yok, tam anlamıyla iktidar olmadan. Böylece daha sağlıklı bir tatile hazırlanalım, şenliklerle, kamplarla, söyleşilerle, yemeklerle...Yeni kitaplar da yanı başımızda olabilir. Şükrü Erbaş’ın şu dizelerini okuruz:

Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim
Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak
Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak
Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu;
Toprağı rüzgârı denizi  göğü
O her zaman bir insanla anlamlı
Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı
Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların
Ve ucuz korkuların kör kuyularına
Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz.

“Uyarını aldık ozanım” diye sesleniriz. Bir dansa başlar gibi, bir şenliğin ilk gününün sevinciyle  renk renk kalabalıklarla  mücadeleye hazırlanır,  bu hazırlanışı da tatil biliriz.  

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et