Teşekkür
Fotoğraf: Envato
Evet, bu bir teşekkür yazısı.
İki aylık bir aradan sonra, yeniden merhaba diyebilmek, yazılarıma kaldığım yerden devam etmek ve bunu, yaptığımız seçimin hayatımızda ilk kez görünür olduğu bir Türkiye’de gerçekleştirebilmek çok güzel. Hayatın hep bana çok cömert davrandığını düşünmüşümdür, özellikle de dostlarım söz konusu olduğunda. Bu son aylarda özellikle ameliyat öncesi ve sonrasında bunu çok daha derinden hissettim. Ziyaret ve arama yasağı nedeniyle bana doğrudan ulaşamasalar da, kaygısı yüksek ama bu vesileyle ne denli güçlü ve dirençli olduğunu görebilme şansı bulduğum bir tanecik kızımı hiç yalnız bırakmayarak, onun direncine güç katarak var oldular. İyi ki doğurmuşum dediğim bir kızım ve dayanışmasından güç aldığımız nice dostu, yoldaşı biriktirmişim bunca yıllık hayatımda.
Türkiye’nin en iyi beyin cerrahlarından birinin, Prof. Dr. Uğur Türe’nin o muhteşem yetenekli ellerinden yeniden doğdum ve bu doğum da benim için çok değerli bir armağan oldu. Ardından dostluklarla, ardından heyecanla beklediğimiz seçim sonuçlarıyla armağanlara boğuldum. Faşist cuntanın dayattığı ve silemediğimiz izlerinden en azından birini aşarak gelen HDP’nin hayatımızda yarattığı değişimi görebilmek çok kıymetli.
Kürt özgürlük mücadelesi bu mücadele sürecinden öğrenerek ama en önemlisi bizlere de öğreterek geçti ve bu daha başlangıç hepimiz için, “biz”ler için. Seçim öncesi dönemde ve sonrasında yaşananlar, patlayan bombalarla parçalanan, yakılan, kurşunlanan insanlarımızla 90’lı yılları dayatan bir iktidara karşı insan olmanın onurunu yaşayan, yaşatan yoldaşlarımdan daha büyük armağan olabilir mi? Zorla kaybedilmelerin, faili devletlerin, yakılmış köylerin, katledilmiş bebeklerin, işkencelerin içinden küllerinden yeniden doğan anka kuşu gibi yükselen bir mücadelenin sonucunu gördük bu Haziran’da.
Bu umut verici günlere, ancak tanıklık edebildim son bir yıldır. Ama itiraf etmeliyim ki, biraz durup uzaktan bakabilmenin, yeniden biriktirebilmenin iyi yanları da var. Oradan oraya koştururken, ruhun geride kalırmış ya hani. Durup ruhumu bekledim ben de. Hele ameliyattan sonra gözüm yorulmadan okuyabilir, okuduğumu anlayabilir ama henüz pek de hareketli değilken dostların kitapları yağdı dört bir yandan. Sevgili Tanıl Bora İletişim yayınlarından yaptığı seçkilerle destek verdi bu nekahet dönemine. Yavaş yavaş sonuna geliyorum. Temmuz sıcağıyla yeniden mücadelenin içinde olacağım, görünen o ki üzerimize düşen çok iş var yapılacak. İnsanlık suçlarına geçit vermemek gibi.
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Azime’li Temmuz Bildirisi’ni anarak tüm dostlara, yoldaşlara teşekkürlerimle...
“…dürülü bayraklarım gülsün gülüm, kutuplarım değişsin ey benim ülkem
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
sanki dünyada ilk şafaktı kollarımda uyanmaların
o büyük barışa bir adim kala”
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43
- Siyah çöp torbasına atılan insanlığımız 26 Eylül 2024 04:45
- Sistematik işkence 19 Eylül 2024 04:41
- Narin bir çocuk 12 Eylül 2024 04:43
- Savaş hesabı 05 Eylül 2024 05:26