16 Haziran 2015
DİĞER YAZILARI

HDP’nin başarısı ile sonuçlanan 7 Haziran genel seçimlerinin ardından görünen o ki bir takım provokasyon odakları şiddeti tırmandırmayı sürdürecek. Yüzde 10 barajını yıkan HDP’nin seçim öncesi mitinginde patlayan bomba, seçim sonuçlarının belirlenmesinin ardından, bölgede iki ölüm ve dört yaralanmaya neden olan olaylar, barışçıl çözümü sabote etmeye yönelik bir tertip kuşkusunu uyandırmıştır. Parti yöneticilerinin özelde Selahattin Demirtaş’ın serinkanlı tutumu, halkı yatıştıran etkili, güven veren konuşmaları olayların büyümesini önleyen en büyük faktör olmuştur. Elbette seçim propagandalarının başladığı andan seçim gününe dek Demirtaş’ın olağanüstü performansını da gözden uzak tutmamalı. İktidarın, Cumhurbaşkanının kendisine yönelik kimi hakarete varan sözlü sataşmalarını, esprili yanıtlarla karşılaması, sakin güvenli duruşu, donanımı, kalabalıklarla kurduğu iletişim HDP’nin artı puanları Demirtaş’ın başarı hanesine yazılmalı. Özetlersek HDP, barışçı, özgürlükçü, temel insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, bütünlükçü, emek insanlarını kucaklayan seçim bildirgesi, eş başkanları ve partilileri ile zorlu bir yolu aşarak zafere ulaşmışlardır. Anlaşılan bu beklemedikleri siyasi başarıyı hazmedemeyen güçler var ülkede. Nefret söylemini, ırk ayrımcılığını, cinsiyet ayrımcılığını dillerine pelesenk etmiş kimi çevreler kendi medyalarında öfke kusuyorlar. Halkları, insanları birbirine düşürmenin hesaplarını yapıyorlar. Çıkar kapılarının kapanması endişesiyle iktidar yanaşması medyanın saldırganlığı da giderek artıyor. Muhalif gazetelerin patronları ve gazeteler, muhalif iş adamları tehdit ediliyor, aydınları, bilim insanlarını, yazarları, gazetecileri hedef tahtasına oturtan derin devlet güçleri, yine sahne almaya başladı. Nitekim seçim döneminde hemen tüm illere polis, jandarma yığınağı yapan iktidarın Diyarbakır’da yaşanan olaylardaki aymazlığına ne demeli. Demirtaş’ın basiretli, soğukkanlı tutumu, halkı yatıştırıcı söylemleri olmasaydı belki de bu hain provokasyonlar amacına ulaşacaktı. 7 Haziran sonuçları AKP’ye tek başına iktidar olma yolunu tıkamışsa bunda eş başkanları, yöneticileri ve tüm partilileriyle HDP’nin payı inkar edilemez. Artık seçmen son sözünü söylemiştir. Ufukta bir koalisyon görünüyor. Yanaşma medya bu ortamda da nefreti dillerinden düşürmüyor. İktidar muhaliflerine kara çalmayı sürdürüyor. Koalisyonda AKP olmazsa ekonomi çöker safsatasıyla halkı tedirginliğe sürüklemeye, kafasını karıştırmaya çabalıyorlar. Ama boşuna. Seçim sonuçları kanıtlamıştır. Yurttaş gözünü açmıştır artık. Maddi, manevi baskılara, yalan vaatlere, din istismarına aldanmamış, oyuna gelmemiştir. Şimdi emek insanlarının, halkların kardeşliğine inanan siyasetçilerin, sosyalistlerin, Gezi ile öne çıkan gençlerin ve sivil toplum dayanışmasının zamanıdır. Alınan mesajı idrak edemeyen siyasi partiler hâlâ kendi içlerinde o bitmeyen hiziplerini istedikleri kadar sürdürebilirler.
Koalisyon için en net tavrı HDP koymuştur. Deniz Baykal’ın da devreye sokulması ile anlaşılıyor ki oyun içinde oyun tezgahlanıyor. Adaletsizlikler, yolsuzluklar hasıraltı edilmek isteniyor. CHP ve MHP, AK Parti ile böyle bir hükümete evet derse şaşırmam. Cumhurbaşkanının Anayasayı defalarca ihlaline ses çıkarmayan bir parlamento içeride ve yurt dışında ne denli itibarlı olur, onu da varıp siz düşünün.

Evrensel'i Takip Et