Hop dedik Tayyip!

‘Gelecek uzun sürer’ Althusser
“Sandık ne dedi?”
Medyanın alışkanlıkla diline persenk ettiği sorudan garibim sandığın haberi var mı? 
Sanmıyorum… Olsa muhtemelen şöyle derdi:
“De git la işine…”
***
İşimize bakalım…
Bıkmayalım… Ya da usansak da şimdiden, bilelim:
‘7 Haziran’ tartışmasının henüz başındayız…
Daha 1965 Seçimi’nde TİP’in 15 vekil ile Meclise girmesini mukayeseye bile gelmedik… (Kaçırmadım değil mi!)
Hal bu iken… Çok su kaldıracak olsa da vaziyet… 
Dolaşıma sokulan izahatları ‘Körün fili tarifine’ benzetmeyeceğim… Abartı olur.
Zira tartışmanın tartışmasız neticelerini gölgede bırakır…
Ne mi bunlar?
İlki, başlıkta:
Seçim sonucu ile hop dedik Tayyip’e!
Yani durdurduk diktanın Reisi’ni…
“Durdurduk” mu? 
“Dur” dediğimiz kesin de… 
Duracak mı göreceğiz!
(Baykal sen de rahat dur…)
Peki göreceğiz de… Alametler neyi işaret ediyor?
Tayyiban durdu mu?.. Duruyor mu?..
Bana pek öyle gelmiyor…  
Niye ve nasılına bilahare bakarız…

BARAJI YIKAN KURUCU İRADE
İkincisine geçiyorum…
Seçimin öteki kesin sonucu, bize bu “durdurduk” soluklanmasını tattıran HDP başarısı…
İlerleyelim…
HDP barajı yıkarken iki şeyi kurdu…galiba:
Öncelikle Türkiye Kürtlerinin siyasi temsilcisi statüsünü tartışma dışı bıraktı…
Kürtlerin siyasi temsilcisi artık tartışmasız HDP!
HDP, temsilciliğini tescil ettiği Kürtlerin bi’nevi siyasi birliğini sağladı…*
Ki, Tayyiban devletini ürkütenlerden biri de buydu:
Kürtlerin tartışmasız siyasi merkezinin HDP bayrağı altında tahkimi!*     

SANDIKTAN ÇIKAN KÜRT BLOKUNU PARÇALAMAK
Eski/yeni… Derin/yüzey… Devlet aklı sandıktan 
çıkan bu yeni Kürt blokuna takıldı…
Tayyiban AKP’sinin hedefi de sanırım rahatsızlık yaratan bu Kürt blokunu parçalamak… Olacak.
Bkz. Diyarbakır Mitingi Katliamı… Kürt illerinde HDP önderliğinin akim bıraktığı Kürt’ü Kürt’e kırdırma provokasyonları… 
Tayyiban’ı bu tabloda ürküten diğer ayrıntı da şu:
HDP zaferine Kürt olmayan illerden… Laik-demokrat batıdan verilen destek…**
Oranı nedir? Rivayet muhtelif…
Fakat şu net: Kürtlerin HDP aracılığı ile uzattığı el havada kalmadı… 
İç Anadolu’dan Karadeniz’e… Ege’den Akdeniz’e… Türkiyeliler oylarıyla Kürtlere selam söyledi…**
“Halkların kardeşliği” sloganını kuvveden fiile çıkaracak umudu yeşertti…

HDP’NİN BATIYLA BULUŞMASI ÜRKÜTTÜ
Gerçek barış ve çözüm sürecinin özneleri bu el ele verişten çıkar mı, göreceğiz…
Bunu en çok merak eden de… Sandıktaki birleşmeden kalıcı ortaklıklar doğar mı sorusundan en çok tedirgin olan sizce kim?
Kürtleri “barış” ve “çözüm” rehinesi olarak elinde tutmak isteyen AKP olabilir mi?
Her fırsatta “Bana mecbursunuz” arsızlığına abanan RTE?..
Haysiyetli, demokratik kardeşlik zemininde ‘barış’ isteyen Kürt yerine…
Orhan Miroğlu, Muhsin Kızılkaya… gibilerle kontrol altında tutmak istediği öz güvensiz ve kendine muhtaç Kürt isteyen Tayyiban?
Bence de… 
Öyleyse… 

ANADOLU KÜRT SİYASETİNE KAPISINI AÇTI 
“Çözüm süreci”ni Kürt siyasi hareketini “çözme” süreci olarak planlayanlar, rüşeym halindeki yönelimin mutlu sona ermemesi için elinden geleni yapacağı aşikar…
En az onun kadar çıplak gerçek de şu:
Anadolu’nun her muhitinde kapısını çalacak her Kürt’e… HDP’liye bir tas su verecek insanlar var…**
Türkiye’nin en “gerici” il ve ilçelerinden bile çıkan kayda değer oylar böyle diyor… Bence.

KİRLİ OYUN BARAJ ALTINDA KALDI
Bağlıyorum: 
AKP’nin HDP’nin baraj altı kalmasıyla Kürt devrimcileri devre dışı bırakma planı akamete uğradı…
Reis’in, caşlarıyla icazetli “Kürt” masasına oturma  hayali suya düştü…
Çünkü barajı yıkan HDP, oyunu bozdu…
Yetmedi…
AKP’nin “Kürtlerin yüzde 70’ini biz temsil ediyoruz” kibri berhava oldu… 
Zira dedik ya: Kürtlerin siyasi temsilcisi mührünü artık tartışmasız HDP taşıyor… 
Ötesi de Tayyiban’ın kabusuydu, gerçek oldu:
Laik cumhuriyetçi seçmen HDP’ye verdiği oylarla şovenist zihniyet kuşatmasını yarabileceğinin ipucunu verdi…  
Ortadoğu’nun tek laik siyasi hareketinin Atatürk posterli bayrakları açması gözden kaçmadı… “Başım gözüm üstüne” mesajını batı yakasına ulaştırdı…
Halklar arasında inşası başlayan umut köprüsünün “emaneti” herkesin boyun borcu oldu…   
7 Haziran 2015 bakiyesi bahsettiğim gibi ise eğer… Haklılık payı varsa yani çizdiğim çerçevenin… 
Yazılanlar durum tespitinden öte anlam taşıyor olmalı… 
Tehlike ve riski haber vermiyor sadece…  Badirelerle dolu uzun geleceğin yaslanacağı dinamiklerin flu resmini de sergiliyor… 
Yılmaz Özdil’i üzmeye berdevam…
*HDP’nin “bölgede” AKP’yi silip süpürdüğü çokça yazıldı. Kürtlerin kahir ekseriyetinin siyasi temsilcisi unvanını kazanan HDP’nin, Kürdistan’daki kimi ilçelerinde yüzde 97 küsurlara ulaştığı da biliniyor. Ben HDP’nin Türkiye genelinde şimdiye kadar başka partilere giden Kürt oyları da bünyesinde topladığına ve onların da temsilciliğini üstlendiğini gösteren çarpıcı bir iki misal vereceğim. İktidar’ın kalesi Konya genelinde HDP 56 bin 487, 1. Parti AKP 312 bin 574 oy aldı. Fakat Konya’daki sürgün Kürt diyarı Cihanbeyli’de durum farklı. Anadolu’nun göbeğinde HDP yüzde 36.34 (10 bin 248) oy ile ikinci (AKP, yüzde42.32 ile birinci) oldu. Kırşehir’in Kürt yoğun ilçesi Boztepe’de ise HDP yüzde 27.86’lık (1787 oy) oranla, AKP’nin ardından 2. Parti oldu. Kırşehir genelinde HDP’nin oyu 8 bin 744. (AKP’nin 5.575, MHP’nin 3.479 oy aldığı faşistlerin merkezi olarak bilinen Mucur’da bile HDP 224 (yüzde1.84) oy alabildi.) Başkent’in Kürt yoğun ilçeleri Bala ile Haymana’da da HDP’nin çift rakamlara ulaştığını kaydetmekle yetineyim. (Kaynak: AA’dan aktaran cumhuriyet.com.tr, 2015 Genel Seçim Sonuçları.)
Benim gibi, HDP’nin parti olarak seçime girmesine ilk başlarda şüpheyle bakanların dikkatine hassaten takdim ederim. HDP’ye giden bu oylar nereye akacaktı acaba?
**Madem misaller AKP ve MHP’nin oy ambarları Orta Anadolu’dan geldi… Oradan devam edelim. AKP’nin 5 milletvekili çıkardığı Kayseri’de HDP 24 bin 733 oy aldı. Kürt nüfusun dikkate alınabileceği Sarız’da HDP’nin oranı yüzde 10.75. Komşu Nevşehir’in en gerici ilçelerinde dahi HDP kayda değer oy oranına ulaştı. Misal. Kozaklı: yüzde1.03. Laik demokrat kimlikli Avanos’ta ise HDP 2.06. Hacıbektaş’taki HDP oy oranı yüzde 4.23.
Geçerken, dikkatimi çeken bi’durumu paylaşmak isterim. Tek tük kanıtlarına rastlasam da esasen spekülasyon yapacağımı belirteyim. Aydınlık’ın “Doktorcu” versiyonu diyebileceğimiz HKP, bilhassa HDP’nin mesafe kat ettiği yerlerde nispeten ciddi oylar aldı. Sınırlı çevrelerde ancak adı bilinebilen HKP bu başarısını, ilk kez HDP’ye oy veren seçmenin karıştırmasına mı borçlu? Değilse, sahiden kendi çapında başarılı sayılmalı. En azından yılların Perinçek’i (Vatan Partisi) karşısında…

Satır altından notlar...

HELALLEŞME DEĞİL HESAPLAŞMA
Batı sermayesi kodlu emperyalist mahfiller AKP-CHP koalisyonu için bastırıyor…
Bizim iş birlikçi sermaye çevreleri AKP-CHP koalisyonu için zorluyor…
Liberaller pek iştahlı “büyük koalisyon” için… 
Haberleri fır dönerken…
Aaa o da ne…
Ertuğrul Özkök başlığı çakmış geçen hafta Hürriyet’teki köşesine:
Helalleşme zamanı (11 Haziran 2015)
Yazdıklarından ötürü “ifrit olacak”… Kızıp “İşte yine döndü” diyecek “Sevgili mahalle arkadaşı”na seslenmeyi ihmal etmeden…
Özkök’ün mahalle arkadaşları ne der bilemem…
Lakin bizim mahallenin tabelasında hâlâ aynı slogan yazıyor:
Yargılanacaksın Tayyip… Hesap vereceksin AKP…
Neyse… Tarih bilinci en çok da bugünler için lazım galiba…
Eşi dostu Özkök gillerden ayırmak için… 

MEHMET BARLAS ZEKASI
Ertuğrul Özkök, “Helalleşme zamanı” ilan eder de Sabah’ın Mehmet Barlas’ı sessiz kalır mı!
Barlas refikinin çağrısına fit olacak ama şartları var galiba… 
Bi kerem “Kırıp dökmeden siyaset yapmayı öğrenmemiz imkansız mı” (Sabah, 16 Haziran 2015) sorusuna cevabınız ne?
‘Yani’sini saklamıyor Barlas… “Siyasi rekabeti ‘rövanşizm’ şeklinde algılayan” siyaset…
Pek mustarip bundan Barlas… Ve “helalleşme”ye hazırlananlarla “rövanşizm” pazarlığı yapıyor Sabah Başyazarı…
Kimin adına? Reis RTE için elbet…
Bu açık da… 
Barlas’ın geçen gün yazdığı koalisyon formülünü anlayamadım…
“CB-Ak Parti-CHP koalisyonu…” (14 Haziran 2015)
“CB” dediği, Cumhurbaşkanı… 
Yüzde 52 oy aldığından bahisle, Reis’in “resmen” koalisyon ortağı olmasını istiyor Barlas…
Tayyip adına mı bu pazarlık çözemedim…
Ama en çok da şunu merak ettim:
Barlas şaka yapıyor olabilir mi?
Değilse şahsen benim ilgi ve bilgimi aşar… Uzmanına…