25 Haziran 2015 01:00

Kadrolaşma

Kadrolaşma

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan en büyük düşmanının paralel devlet olduğunu ilan etti. Her türlü hukuk kuralını ihlal ederek, paralelci diye tespit ettiklerini bürokrasiden temizlemeye çalışıyor. Bir kısmını da cezalandırmak istiyor.
Fakat, bir taraftan da düşmanının yöntemini çok beğenmiş olmalı ki, aynı yöntemlerle kadrolaşmaya çalışıyor.
AKP iktidar olduğunda kadro sayısı sınırlı idi. Milli Görüş çizgisinden kopmuş, ABD ve AB ile işbirliğine hazır, onların desteği olmadan iktidar olamayacağını düşünen kadrolar, ABD ve AB’nin de desteği ile yüzde 34 oyla, milletvekillerinin yüzde 65’ini alacak tek başına iktidar olunca iktidarlarını destekleyen ne kadar tarikat, dini çevre varsa, onları birer ikişer bürokrasiye yerleştirmeye başladı. Tabii, bunların içinde en örgütlüleri Gülen Cemaati idi. Cemaat AKP iktidarından önce de bürokrasiye sızmış ama kadrolarını açık etmemişti. AKP iktidarı ile birlikte açığa çıkmayan kadroları hareketlenmeye başladı ve yeni alınan kadrolarla birlikte polis, asker ve yargı içinde önemli bir gücü oluştular.
Cemaatle AKP’nin arası bozulup iktidar kavgasına giriştiklerinde ve 17-25 Aralık operasyonundan sonra Erdoğan, tıpkı Cemaat gibi kadrolaşmak gerektiğine karar verdi herhalde.
Oğlu, kızı ve yakın akrabaları ile çok güvendiği kişilerin yönettiği Vakıf, Erdoğan yanlısı kadro yetiştirmek için kurulmuş bir örgüt. Bu örgüt de tıpkı Cemaat gibi bazı gençleri kontrolündeki yurt ve okullarda örgütlemeye çalışıyor. Erdoğan’ın tabiri ile “dindar ve kindar” bir gençlik yetiştirerek, bu nesli tek adam yönetiminin kadrosu yapmak istiyor.
Şimdi, bir taraftan koalisyon tartışmaları sürerken, yandaş yurt müdürleri atayarak, Milli Eğitimde kendi kadrosunu kilit yerlere yerleştirerek, projesinin koalisyondan zarar görmemesini sağlamaya çalışıyor.
AKP ile koalisyon yapacak, ya da AKP’siz koalisyon yapacak partilerin önümüzdeki dönemde yapacağı en önemli işlerden biri Erdoğan’ı etkisizleştirmek olmalıdır. Erdoğan’ı etkisizleştirmeden kurulacak her koalisyon hükümeti, Erdoğan’a hizmet edecektir.
Kurulacak hükümet, Erdoğan’ı Yüce Divan’a gönderecek gücü elde edemezse, yani AKP’li bir hükümet ise, en azından Erdoğan’ı Gül gibi bir Cumhurbaşkanı yapmayı becerebilmelidir.
Aksi takdirde, bir süre sonra, “dindar ve kindar” kadroların sırtında tek adam yönetimini icra etmeye çalışacak yeri bir paralel devlet ortaya çıkacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa