Sırtımdaki yük
Fotoğraf: Envato
Aslında, uygun değer yargılarının dirhemleriyle tartmadığımdan, doğru mu değil mi emin olamasam da, iyi bir insan olduğumu düşünürüm.
İyi bir insan olmasam, düşlerimde kötülerin kötülüklerinin karanlığında yok oldukları savaşları hayal etmek dışında savaştan nefret etmez, savaşları ben çıkartırdım; savaş sonrası yıkıntılarını sırtımdaki küfede yük olarak taşımaz, olmuş bitmişe omuz silker geçerdim.
İyi bir insan olmasam, her şeye şaşırır çocukluk anlarından hiçbir şeye şaşırmaz büyümüşlük anlarına geçişin her yeni yılında, sınırları siyaseten çizilmiş ‘vatan’ bellediğimiz toprakta etnik köken, inanç, düşünce, ana dil, sınıfsal konum vb. dendiğinde benden farklı insanların yaşadığını öğrendiğimde, benden farklı olanlara kızar ve öfkelenir, benden farklı olanların benden farklı yaşamalarına asla tahammül göstermezdim; allem eder kallem eder farklılığı yok eder, yok edilen farklılığın yıkıntılarını sırtımdaki küfede yük olarak taşımaz, olmuş bitmişe omuz silker geçerdim.
İyi bir insan olmasam, Çetin Altan’ın veda niyetiyle yazılmış gibi algılanan yazısından hüzünlenmez, bütün bir yaşamı şaşırtıcı biçimde kısa ama dibi görünmez derinlikte anlatım ustalığıyla özetlemesinden etkilenmez, yanağıma süzülmeden kirpiklerimde kuruyan göz yaşlarını kendimin de olası yasımmışçasına özümsemezdim; günü geldiğinde herkesin öleceğini düşünür, ölmüş Kenan Evren’in arkada bıraktığı yıkıntılarda mücadele edenlerin yaşama vedalarını sırtımdaki küfede yük olarak taşımaz, olmuş bitmişe omuz silker geçerdim.
“Torunlarıma bırakmayı hayal ettiğim ülke bu değildi. Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.” “Gene de hayal kırıklığı yaşamıyorum (…) Bir ömür sadece amaca ulaşmak için harcanmaz. O amaca doğru atılacak bir iki adıma yardımcı olmak için de harcanır. Amacınıza ulaşamazsanız da, bu amacı gelecek kuşaklara devretseniz de, kozmosla son hesaplaşmanızda ‘daha iyi bir dünya için biz de fena mücadele etmedik’ diyebilirsiniz. Bu da az şey değildir. Buruk da olsa, yorgun gözlerinizde bir tebessüm yaratır.” “(…)Ensenizi karartmayın.” (Çetin Altan’ın 25 Haziran’da Cumhuriyet’te yayınlanan yazısından)
İyi bir insan olmasam, sosyalizm varken demokrasi ne ola ki der, milli irade ideoloji devletinin yapılanmasına gidişi umursamazdım; demokrasi yoksunluğunda açlık sınırında yaşayanların, hapse girenlerin, ölenlerin, öldürülenlerin anılarını sırtımdaki küfede yük olarak taşımaz, yolsuzluklarıyla gurur duyanlara, tecavüzcülere, olmuş bitmişe omuz silker geçerdim.
İyi bir insanım, sanırım; “Daha iyi bir dünya için fena mücadele etmedim” diyebiliyorum. Ülkeme en azından demokrasinin geldiğini görebilmeyi umuyorum. Kozmosla son hesaplaşmamda sırtımda taşıdığım küfedeki yüklerden hiç ama hiç yüksünmediğimi, her olmuş bitmişi hüzünle omzuma vurduğumu söyleyebilmeyi düşlüyorum. Ensemi karartmamakta kararlıyım.
Çetin Altan’la düşünceye düşünce katarak, amaca doğru atılan adımlara bir iki adımla yardımcı olarak, umarım daha uzun yıllar ensemizi karartmayız.
- Yücel Sayman'ın eşinden veda notu 17 Aralık 2021 04:40
- Taburcu olmak/tezkere bırakmak 30 Ekim 2021 23:16
- YAE atışması üzerine 17 Ekim 2021 00:14
- Gülünç bile olmayan bilinçli davranışlar 12 Eylül 2021 00:12
- Makul ve makbul olmayan dilin yakın tarih serüveni 05 Eylül 2021 00:12
- Yıllara meydan okuyan kitap 22 Ağustos 2021 00:13
- Güvenlik/Özgürlük: Son aşamalara doğru 08 Ağustos 2021 00:12
- Sınırları aşan kitlesel hareketlilik 01 Ağustos 2021 00:12
- Yansımalar 27 Haziran 2021 00:30
- Yeşiller Partisi 13 Haziran 2021 00:15
- Yetilerimi kamulaştırmışlar!.. 06 Haziran 2021 00:50
- Şaşırtabildiklerimizden misiniz?.. 09 Mayıs 2021 00:02