'Ay ışığı' ve sansür
Fotoğraf: Envato
Haldun Taner 2015 yılında 100 yaşında olan değerli yazarlarımızdan biri. Bence onun en önemli özelliği yaşaya yaşaya kanıksadığımız gerçekleri mizah yoluyla itiraz edeceğimiz bir açıya getiriverişi. Altmış yıl önce yayımlanan Ayışığında “Çalışkur” onun bu tavrının en güzel örneklerinden. Özetleyeyim: öykü şöyle başlıyor: “Ay, iri ve toparlak, Maltepe sırtlarından doğuverdi. Yassıada üstlerinden bir yıldız, onun çıkışı ile rahatı kaçmış gibi olduğu yerden kaydı, gökyüzünde ışıklı bir yol çizerek gözden kayboldu. Eylülün on ikisi olmasına rağmen hava pekala da ılıktı”.
Bekçi Zülfikar ayın doğuşunu görünce bir sigara yakar, güneşin batışında, ayın doğuşunda ve su kenarında sigara içmenin gerektiğine inanır. Onun işe aldırdığı için ilişki kurduğu kapıcı kadın Çalışkur Apartmanı’nın kapıcısıdır. Apartmanda şirket yönetim kurulu yöneticileri, onların çocukları, sevişmelerde gizlice banda alınan sesler, kimin kiminle ilişkisi olduğu dedikodularla , gülüşe söyleşe dile getirilmekte, katlarda herkes herkesin sevgilisiyle karmakarışık yaşamaktadır. Yaşlı büyükbaba da elinde dürbün gençleri dikizlemektedir. O ara inşaatın bir kenarında iki yoksul sevgili bekçiye yakalanır, hakaretlerle karakola götürülür. Öykünün bir sayfa sonrasında öyküye gelen (Elbette yazarın yazdığı) tepkiler vardır. Okurlar bu yazarın insanları sevmediğinden başlar, dilini, öykünün kuruluşunu eleştirirler (Bugünkü sosyal medyayı hatırlamamanız olanaksız.) Araya suçlu bekçinin araştırılmasıyla ilgili emniyet, sporcu gençler yüzünden ünlü bir firmanın yönetim kurulu vb. Girer Radyo idaresi ise rüşvetten kürtaja gelişen olayların aynı apartmanda oluşunu yazarın hasta düş gücüne yorarak, öyküyü oyun olarak yayımlamayı reddeder.
Bu kez Ayışığında “Çalışkur”un “düzeltilmiş biçimini” aslıyla karşılıklı olarak görürüz. Yoksullar kötü, zenginler iyidir. Bekçi kimseye kötü gözle bakmaz. Dairelerdeki ilişkiler de helaldir. Yazar küçük bir dokunuşla her türlü sakıncayı defetmiştir: “Karısı, Dündar’ı ağzında püro, kolları sıvalı, böyle harıl harıl çalışırken, o Amerikalı Businessman halıyla çok ama çok şeker bulur. Nitekim imrendi geldi helal kocası değil mi, adamı ensesinden öpüverdi.” Gençler sevişmelerini değil dersleri banda alırlar, büyükbaba yıldızları izler, yoksul aşıklar zaten serseridirler ve bekçiyi vururlar. Öykü bu haliyle radyoda yayımlanmaya değer bulunur. Ayrıca film yapılması için bir teklif mektubu da gelir. Çünkü yazar “Çalışkur’un örnek insanları gibi dürüst, alnı açık, vicdanı rahat vatandaşları” anlatmayı bilmiştir.
Günümüzden 60 yıl önce yazılıp yayımlanmış Ayışığında “Çalışkur”, yazarla yöneticinin görüş farkının altını eğlenceli biçimde çizmektedir. Bence her yazar Haldun Taner’in gösterdiği yolda ilerlerse, özellikle gazeteciler yolsuzluk haberlerini onun örneklediği gibi düzeltirlerse , rahat yaşar, işsiz kalmazlar vesselam!
Ayışığında “Çalışkur”
*Haldun Taner ,
YKY, Öykü, 96 sayfa
- Onur’u ve TEKEL işçilerini kutlayarak 04 Ekim 2015 00:24
- Yasaklı kitapları okuma bayramı 27 Eylül 2015 00:55
- Ne uzun sessizlik 13 Eylül 2015 00:51
- Göçler ve Kemal Özer 06 Eylül 2015 01:00
- Bir yazarın çığlığı 30 Ağustos 2015 01:00
- Sosyal medya 23 Ağustos 2015 00:51
- Leblebici Horhor Ağa yeniden 16 Ağustos 2015 00:51
- 'Tabular, korkular ve kadınlar' 09 Ağustos 2015 01:00
- Cahillik başlıklı bir kitap 02 Ağustos 2015 01:00
- Güney sorunu ve yazı yazmak 26 Temmuz 2015 00:55
- Bayramda açık görüş 19 Temmuz 2015 00:13
- Çocuk işçiler ve iki ünlünün çağrısı 12 Temmuz 2015 00:53