Kirvem,
Senin de bildiğin üzere cumhurumuzun “reis”inin verdiği görevle işe başlayan başımızın başı Davutoğlu hazretleri, şu günlerde kapı kapı gezerek “koalisyon” turlarına başladı.
Bu işi, yani yüce devletimizi hükümetsiz, hani deyim yerindeyse ortalık yerde perişan, sersefil, tıpkı cami kapısına gecenin bir vaktinde gizlice terkedilmiş kundaktaki bir “gariban” gibi sahipsiz bırakmamak için kollarını sıvayıp, dolayısıyla son seçimin ardından halkın nezdinde çeyrek porsiyon da olsa yara bere almış “iktidar”ını sil baştan kurtarıp kotarmanın yollarını arıyor.
Henüz yolun başında olduğu için bu “macera”nın hangi kulvarlara doğru yol alıp, hangi ummanlara sürükleneceği meçhul ama, ülkemizi, daha doğrusu bunca yıllık mazisiyle destan yazmış olan devletimizi, üç paralık muz cumhuriyetleri gibi başsız, çok affedersiniz kıçsız bırakmak bizlere, bu “asil” ülkenin vatandaşlarına yakışmadığına göre, demek ki şöyle veya böyle eninde sonunda önce başımızın başındaki “muhterem” zevat ve onların yanı sıra “sokaktaki vatandaş”lar olarak hep beraber son günlerin moda deyimiyle önce parmaklarımızı, olmazsa ellerimizi, o da yetmezse gövdemizi bir taşın veya yosun tutmuş iri bir kayanın altına koyup, bu “milli mesele”mizi el birliğiyle ya çözeceğiz, ya çözeceğiz evvel Allah!
“Demokratik, laik, hukuk devlet”imizin şu an yürürlükte olan, ama günün birinde balık kavağa çıktığında kökünden sünnet edileceği varsayılan Anayasamız mucibince; başımızın başı Davutoğlu, kapı kapı gezip koalisyon harcını doğru dürüst koymayı beceremeyince, “demokrasilerde çare tükenmez” kurallarının devreye girmesinin hemen akabinde, yine Beştepe de mukim cumhurumuzun “reis”inin belki de gönülsüz, ancak ister istemez vereceği direktif doğrultusunda koalisyon turlarına bu kez de kılıçlarını çeken Kılıçdaroğlu öncülük edip, böylece vatan kurtaran kahramanlar safında yerini alacaktır nitekim!
Nitekim Kılıçdaroğlu’nun keskin kılıcı bu “Gordon düğümü”nü çözmekten yana yaya kalıp duvara toslarsa; o zaman da, yıllar yılı aynı nakaratla; yani “ülkesiyle, milletiyle bölünmez bütünlük” konusunda zerre kadar taviz vermeyen, bu “milli dava”nın “timsal”i, “bekçi”si olan Bahçeli hazretleri galiba kuyruktaki yerini mi alacak, bu hususta ufukta görünen herhangi bir “kerteriz” noktası şimdilik mafiş!
Sonra?
Sonra altı milyonu aşkın seçmenin, bir bakıma ülke nüfusunun şu kadar milyonluk kesimini temsil eden vatandaşların oylarıyla seçilen, ama ne hikmetse illa da “üvey evlat” muamelesinden bir türlü kurtulamayan Kürtlerin büyük çoğunluğu tarafından seçerek  meclise gönderdikleri “vekil”lerin nedense kıymetiharbiyesinin olmayıp göz ardı edildiği bu ülkede sergilenen bu demokrasi “oyun”unun,  bittabi ki bu son seçimin kuyruklu yıldızı gibi ansızın parlayan “Sülo”ya teslim edilip, dolayısıyla bu koalisyon “hikaye”sinde esamisinin okunmayacağı zaten malum!
Ama olsun! Aslında hesapça geride kalan, ama ayan beyan ortada sırıtan gerçek şu ki, cumhurumuzun “reis”inin önünde ve de onun gönlünde yatan bir seçenek de zaten “keklik” misali hazır ve nazır!
Yani?
Yani, “erken seçim”…
Atalarımız, ecdadımız “Gün doğmadan neler doğar” deyip, kendilerince avunup durmuşlar ama, hani öte yandan “Görünen köy kılavuz istemez” babındaki bu deyime de bakılırsa, daha düne kadar birbirlerinin ardından söylenmedik laf, hakaret, küfür bırakmayıp, üstelik bunu da hesapça “siyaset sanatı” adına yapanların, şimdilerde ellerindeki çiçeklerle, kandil simitleriyle, güllerle yekdiğerini heyetler halinde karşılayıp, hatta “misafir” edecekleri bu “muhterem”leri tozu alınmış kırmızı halılar, camı çerçevesi silinmiş mekanlarında gülücükler eşliğinde ağırlayıp, güya koalisyonlara pencere aralarken, birbirlerine karşı sergiledikleri bu “cılk” yumurta kıvamındaki tutumlarının yanı sıra, keza, üstüne üstlük bir de adına “nezaket ziyareti” dedikleri bu vıcık vıcık yaklaşım biçimi gerçekten de siyaset sanatıysa, eh o zaman ben özüm de samimiyetten yoksun, bu “ikiyüzlü” siyaset tarzından bu millete fayda gelmez deyip, bilahare bu konuya tekrar dönmek umuduyla bayramını “en kalbi duygularımla” kutlarım Kirvem!

Evrensel'i Takip Et