Çocuklarımıza kıymaya devam ediyorlar
Fotoğraf: Envato
Zihnin içini görmenin tek yolu olan ‘gözlerinin içine bakmak’ bile artık kamusal bir gösteriye bakmaktır. Gözler artık ‘ruhun aynası’ değil dikkatle inşa edilmiş ilanıdır” diyor Beatriz Colomina. Haksız mı?
Masumiyetin henüz yitirilmediği zamanlarda ‘Gözlerimin içine bak’ derdik; sevdiğimize ve illa ki çocuklara…
İki gündür akıp giden tüm gözlerin içine bakmak istiyorum, ya siz? Yoldan telaşla işe giden, plajda güneşlenen, basın açıklaması yapan, saraydan çıkan, Meclise giden, oy veren, oy alan, şarkı söyleyen, şarkı dinleyen, hasılı cümlemizin gözlerine bakmak!
Savaşın, yıkımın orta yerinde ‘iyilik/güzellik tamircisi’ olmaya gidiyorlardı. Heybelerinde çocuklar için oyuncak, kütüphane için kitap, yanmış ağaçlar yerine fide, belgesel çekimi için kamera, belki de bir miktar ilaç dışında bir şey yoktu. Geleneksel gençlik kampının bu yılki rotası yeniden inşa bağlamında Kobane’ydi. Dillerinde “düşmedi / düşmeyecek”, yüreklerinde “Yitirilmemiş çocuksu duyarlık”, gözlerinde bitmez pırıltı vardı.
Ülkenin her bir yanından gençlerdi onlar. Çoğunluğu öğrenciydi. Misal İzmir’den cumartesi akşamı basın açıklaması ardından halaylar çekildi, türküler söylendi hep bir ağızdan. Gündoğdu Meydanı’nda gözleri ruhlarının aynasıydı. Birlikteydim. Diyorlardı ki “Gezi’den Kobane’ye köprü olmaya gidiyoruz.” İçlerinden Gezi’de gözünden yaralanmış Çağdaş Küçükbattal’ın Gezi’de Suruç’ta bacağından bombalanacağını nereden bilebilirdik?
Şimdi adaletin değil “asıl adaletin” izini sürme zamanı. Adalet başbakanın, bakanların, cumhurbaşkanının, adalet saraylarının müdavimlerinin sözlerinden ibaret değil. Şimdi, adalet arayışını gözlerden başlatma zamanı.
ESP, SGDF’li gençler bizlere Roboskî’de devlet envanterinden bomba ve kurşunlarla öldürülen çocuklarımızı ve o çocuklarımız kadar masum katırları hatırlattı yeniden.
Gözler ruhumuzun, çocuklar masumiyetin aynası olmaya devam edecek; değil mi ki mücadeleye devem etmeye ant içiyoruz.
Yitip giden gençler anısına Paul Eluard’ın “Asıl Adalet” şiirini paylaşmak istedim sizlerle.
ASIL ADALET
İnsanlarda tek sıcak kanun,
üzümden şarap yapmaları,
kömürden ateş yapmaları,
öpücüklerden insan yapmalarıdır.
İnsanlarda tek zorlu kanun,
savaşlara, yoksulluğa karşı
kendilerini ayakta tutmaları,
ölüme karşı yaşamalarıdır.
İnsanlarda tek güzel kanun,
suyu ışık yapmaları,
düşü gerçek yapmaları,
düşmanı kardeş yapmalarıdır.
Hep var olan kanunlardır bunlar,
bir çocukcağızın tâ yüreğinden başlar,
yayılır, genişler, uzar gider
t”a akla kadar.
Çeviren: A. Kadir
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29