Suruç Katliamı üzerine Başbakan Davutoğlu Meclisteki diğer üç partiyi teröre karşı ortak deklarasyon açıklamaya çağırıyor.
Samimi mi?
Çocuklar dahi samimi olmadığını kolayca anlar.
Aklınca kurnazlık yapıyor.
Böylece hem, kamuoyunun geniş bir kesiminde oluşan “AKP erken seçimde oylarını artırmak, HDP’nin oylarını düşürmek için provokasyonları artıracak, Kürt Hareketi’ni silahlı eylemlere zorlayacak” kanısını değiştirmek istiyor; hem de “AKP, IŞİD terör örgütünün destekçisi “ kanısını değiştirmek istiyor.
Diğer üç parti, AKP “kurnazlığı”na olumlu yanıt verse, terörizme karşıyız diye halkın karşısına demokrasi ve özgürlükler için mücadele eden güçlere karşı manifesto ile çıkacak ve buna evet demeyenlere “Bak görüyor musunuz, bunlar terörün her türlüsüne değil, sadece DEAŞ’ a karşı” diye demagoji yapacak.
Eğer, gerçekten terörizme karşı isen deklarasyonu falan bırak, Meclisi derhal topla, bir soruşturma komisyonu kur. Senin, zamanında “Kozmik Oda”ya girdiğin gibi, Soruşturma Komisyonu MİT’in ve diğer gizli örgütlerin dosyaları da dahil istediği yere girip araştırma yapsın, Suruç’a giden gençleri iki, üç kez arayanların bombalarla gezenleri niye aramadığını araştırsın, “Suruç’ta IŞİD’çiler var mı?” diye soran gazetecileri gözaltına aldıran Valinin faaliyetlerini soruştursun, sınır boyunca kurulan kamplara girsin, IŞİD’e eleman sağlayan, mühimmat tedarik eden, transfer işlerini halleden derneklerin faaliyetlerini araştırsın, Suriye’ye gönderilen iki bin TIR’ın içinde ne olduğunu araştırsın…
Böyle bir soruşturmaya var mısın?
Teröre karşı mücadele böyle yapılır, demagojik deklarasyonlarla değil.
Şark kurnazlıkları ile Türkiye’yi bir şark ülkesine döndürdünüz.
Başında muhteris bir diktatör, dinin siyaseten istismar edilmesi, diktatörün çevresinin sürekli zenginleşmesi, her türlü devlet işinin rüşvetle yürütülmesi, sürekli bir devlet terörü, istihbarat teşkilatınla komşularına karşı sürekli gizli operasyonlar, mezhep savaşlarının aktörü olma, halkı demagojik politikalarla oyalama vb.
Hayal ettiğiniz böyle bir ülkenin sonu Irak, Libya ve Suriye gibi olur. Tabii, Tunus gibi de olabilir.
Yol yakın iken, demogojiyi ve şark kurnazlığını bırakın. Son seçimler böyle hayallere karşı bir cevaptır. Bu ülkede, önemli sayıda bir kitle Türkiye’nin bir Ortadoğu diktatörlüğüne dönüşmemesi için son beş senedir ciddi bir mücadele içinde. Lafını etmek yerine demokrasi ve özgürlük isteklerini teslim edin.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat

Metal tokat

Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
12 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et