'İncirlik açılımı' ve ABD
Fotoğraf: Envato
Türkiye’de muhalefet AKP’nin askeri manevralarını yeniden tek parti hükümeti için yapılmış hamleler olarak değerlendirdi. 7 Haziran seçimleri iki mesaj vermekteydi: 1) Erdoğanist başkanlık rejimi kabul edilemez; 2) AKP artık tek başına hükümet edemez. İki mesaj da Erdoğanistler açısından yok hükmünde sayıldı. 7 Haziran seçimlerinde seçmen tarafından görevden alınan hükümet, hiç seçim olmamış gibi icraatlarına son hız devam etti. Bürokraside 663 üst düzey atama yaptı. Saray’ın hükümeti kurma görevi vermek için beklemesi Erdoğanistlere zaman kazandırdı. Baykal görüşmesiyle CHP’nin içi karıştırılırken, MHP TBMM başkanlık seçimleriyle pasifize edildi. Koalisyon görüşmeleri muhalefeti felç etmek için muallakta bırakıldı. Bu belirsizliğin kendi kârlarını ve kredilerini olumsuz etkileyeceği ifade eden geniş sermaye çevreleri Davutoğlu tarafından oyalandı.
AKP için 7 Haziran’dan sonra ikinci bir yenilgi IŞİD’in PYD ve Burkan el Fırat tarafından Til Ebyad’dan kovulmasıyla geldi. Basına sızdırılan üst düzey güvenlik toplantılarının içeriği AKP’nin PYD’nin Afrin ve Kobanê’yi bağlayacak bir şeridi kontrol etmesine karşı harekat planları yaptığını gösteriyordu. Ancak yine aynı haberlerde TSK’nin, Dışişleri Bakanlığının ve ABD’nin bu planlara destek vermediği seziliyordu. Aynı dönemde aylardan beri ABD’nin İran’la müzakere sürecine muhalefet eden İsrail ve Suudi Arabistan bloku Erdoğanistler için bir manevra alanı sağladı. Ne var ki İran’la görüşmelerin bir anlaşmayla sonuçlanması artık ABD’yle bir uzlaşmaya varılmasını gerekli kılmaktaydı. Erdoğanistlerin (Esad’ı devirme ve PYD’yi tasfiye etmeye yönelik) Suriye politikasının ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelede İran ve PYD’yi fiili ortaklar olarak görmesine yol açtığı iyice belirginleşti. Cerablus harekatını tek başına kotaramayacak olan AKP’nin bir “açılıma” ihtiyacı vardı. İran’la anlaşmaya karşı olan İsrail, Suudi Arabistan, Barzani gibi müttefiklerini “yatıştırma diplomasisine” başlayan ABD’nin bu açılıma cevap vermesi beklenir bir gelişmeydi. İran’a karşı yumuşayan Amerikan siyasetinin kendi çıkarlarını yeterince göz etmeyeceğini tespit eden İsrail ve Suudiler Türkiye ve Mısır’ı da yanlarına katarak ABD’den görece özerk bir siyaset izleyebilecekleri sinyalini verdiler. Eğer ABD İran’a karşı güvenliklerini sağlamayacaksa onlar bunu ABD’siz gerçekleştireceklerdi. ABD ise elbette her hakim devlet gibi öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda İran’la müzakereyi tamamladı, ardından endişeli müttefiklere güvence verme turuna girişti. İşte “İncirlik Açılımı” bu konjonktürde “İncirlik Mutabakatı”na dönüştü.
Peki ABD’nin İncirlik karşılığında Türkiye’nin Irak topraklarında PKK yerleşimlerini bombalamasına tepkisi ne oldu? ABD Çözüm Süreci’ni desteklemekte, birkaç yıldır Türkiye’deki rejimin otoriterleştiğini (özellikle Doğan Grubu hedefe konulduğunda!) kendi meşrebince dile getirmekte, AKP’nin Suriye ve PYD’ye yönelik politikasını açıkça eleştirmekteydi. Çözüm Süreci’ni bitiren, otoriterleşmeyi görülmedik düzeyde arttıran, 7 Haziran seçimlerini yok sayarak zorla tek adam rejimi dayatan, Suriye’de ABD’nin IŞİD’e karşı yegane ortaklık yapabileceği etkin kara gücü olan YPG’yi zayıflatan bir hamleye nasıl cevap verecekti?
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü Alistair Baskey yaptıkları açıklamalarda Türkiye’nin ABD tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilen PKK’ye karşı meşru müdafaa hakkına saygı duyduklarını, PKK’nin Türkiye’ye karşı silahlı eylemlerinin kabul edilemez olduğunu ve PKK’nin Türkiye hükümetiyle diyaloğa girerek çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğini belirttiler. McGurk ayrıca PKK’ye yönelik hava operasyonunun İncirlik Mutabakatı’yla bir ilgisi olmadığının altını çizdi. Bu açıklamaları nasıl yorumlamalıyız?
1. Operasyondan ABD’nin ve Barzani’nin haberinin olmaması düşünülemez. Ancak ABD operasyonun ortak bir harekat olmadığını vurgulamaktadır. ABD, PKK’nin bir NATO devleti olan Türkiye’de silah kullanmaya başlamasını onaylamadığını belirtmektedir.
2. ABD için Irak’ta Barzani’den onay almış bir operasyon Türkiye’nin bileceği iştir. Ancak ABD Suriye’de YPG’ye yönelik benzer bir operasyona izin vermeyecektir.
3. Çözüm Süreci bitirilemez. PKK’nin diyalog başlatması halinde Türkiye’nin meşru müdafaa hakkı sona erer, masaya oturması beklenir.
- Türkiye-Suriye ilişkisi 18 Aralık 2024 04:58
- Ortadoğu’da yeni döneme girerken vaziyet 11 Aralık 2024 04:32
- Lindner’in komplosu ve Almanya’da seçimler 27 Kasım 2024 04:40
- Trump'ın zaferi: Enflasyon algısı ve 2008 sonrası aile şirketleri 13 Kasım 2024 04:08
- ABD’de seçimler ve yeni saflaşma 06 Kasım 2024 04:51
- Yeni Yeşil Düzen’in sergüzeşti 30 Ekim 2024 04:35
- Tırmandırarak gerilimi azaltmak 02 Ekim 2024 04:16
- AfD’li sınıf fraksiyonları ve aile/cinsiyet politikaları 11 Eylül 2024 05:03
- Saksonya ve Thüringen'de seçimler 04 Eylül 2024 04:30
- AfD'nin aile politikası 28 Ağustos 2024 04:15
- Thüringen'de nüfus, aile ve siyasi eklemlenme 21 Ağustos 2024 04:39
- Taşra ve siyasi kültür: Doğu Almanya'da seçimlere doğru 14 Ağustos 2024 04:22