Altını çizelim

Ülkenin yaşadığı kaos ve savaş halinin bir sebebi olmalı, öyle mesele sadece IŞİD’in tehlike arz etmesi, PKK’nin kural tanımazlığı, DHKP-C’nin oyunbozanlığı falan olmasa gerek. Burada yeni bir durum var ve bu yeni durumun yeni sebepleri var. 
Ne olduysa 7 Haziran seçimlerinden sonra olduğunu kabul edelim. Seçimler sürecince HDP’ye yönelik 180 civarındaki saldırı ve katliam girişimleri, katledilmeler aralıksız sürdü. saray Hükümeti, devletin tüm olanakları ile HDP’nin baraj altında kalması için uğraş verdi. Açık açık halkı tehdit ettiler. HDP’nin barajı aşması durumunda çözüm sürecinin sona ereceğini beyan ettiler. Tüm bu gayretleri olacakları engelleyemedi ve HDP yüzde 13,1’lik oranla ve 80 milletvekili ile parlemantoya girdi. Bu oran sarayın saltanatına son verdiği gibi geleceğini de tehlikeye soktu. İntikam, hırs, kin, nefret gibi tüm duyguları birden kendisinde barındıran Recep Tayyip Erdoğan bütün hayallerini suya düşüren HDP’ye yönelik B-C planlarını devreye sokmaya başladı. 

Bundan sonrasını HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın grup toplantısındaki konuşmasından özetleyebiliriz:
Önce dünya kamuoyundaki IŞİD yandaşı, destekçisi algısından kurtulmanın bir yolu bulunmalıydı. Bu öyle bir yol olacak ki içerisinde birçok mesajı birden barındıracak. Bunun için IŞİD içerisindeki ilgili elemanlarla Suruç katliamı planlandı ve katliam gerçekleştirildi. Suruç katliamı ile;

1- Tüm dünyaya biz IŞİD destekçisi değil IŞİD mağduruyuz görüntüsü verildi, nitekim tüm dünya liderleri Tayyip Erdoğan’ı arayıp başsağlığı dilediler. Ancak Erdoğan hiçbir katliam mağduru aileyi arayıp başsağlığı dilemedi, yaralıları ziyaret etmedi.

2- Suruç katliamı ile Kobanê direnişine destek veren sol-sosyalist kurum ve kuruluşlara bu işlerden vazgeçin yoksa sizi paramparça ederiz denildi.

3- Kobanê’nin yeniden yapılanmasına destek veren sivil toplum kuruluşlarına buradan uzak durun sonra paramparça olursunuz denildi.

4- Suruç katliamı sonrası yapılan cenazeler dahi bahane edilerek bir dizi operasyonlara kendilerince zemin hazırlandı. 

5- Tüm bunların siyasi faturasının HDP’ye çıkartılması için kara, hava ve medya operasyonları başlatıldı. Yaygın medya kuruluşlarının ilgilileri ne olur ne olmaz diye hizaya çekilerek algı operasyonlarına hız verildi.
IŞİD’e laf olsun diye birkaç sorti hava saldırısı yapıldı ancak hemen sınırın kenarında hendek kazan IŞİD militanları sadece seyredildi. 

IŞİD’i Türkiye sınırında durduran ve Türkiye ile IŞİD’in tüm bağlantısını kesmek için hamle başlatan YPG ve PKK güçlerine yönelik yoğun bombardıman yapılarak IŞİD’in nefes alması sağlandı.   

Hava operasyonlarında IŞİD’e değil, IŞİD’in Türkiye sınırında ilerleyişini durduran YPG-PKK güçlerine karşı sürdürülmektedir. Amaç bir taraftan IŞİD’e nefes aldırmak suretiyle Rojava kantonlarının birleşmesini engellemektir. 

Siyaseten ise olası bir erken seçimde HDP’yi barajın altında bırakmak için tüm algı operasyonlarını devreye sokmaktır.  
Tüm dert sarayın sakinin sakin sakin oturamaması, huzurunun kaçması ve hayallerinin suya düşüp korku dalgalarının yükselmesidir. Ancak olası bir erken seçimde HDP oyunu yükselterek gelecektir. Çünkü şu an saray Hükümetine ve onun darbelerine karşı tavizsiz karşı duruş sergileyen ve yine onun hayallerini suya düşürecek olan sadece HDP dir.