10 Ağustos 2015 00:52

Bırakın Obama’yı... Siz ne yapıyorsunuz?

Bırakın Obama’yı...  Siz ne yapıyorsunuz?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir IŞİD vardı! Suruç’ta, Kültür Merkezi bahçesinde gençlerin ortasında bomba patlatıp 32’sini öldürmüştü. Yas ilan edilip edilmemesi tartışılmış ya da vicdan sahiplerince önerilmiş ama reddedilmişti. Sonra, “IŞİD Karşıtı Koalisyon”a katıldığını ve Amerikalılarla anlaşarak İncirlik ve sair üsleri Koalisyon uçaklarına açtığını duyurdu AKP. Ve öylece kaldı, IŞİD’i görmezden gelmeyi sürdürdü. Destek destektir[!

Üstelik NUSRA’ya hiçbir zaman ne terör örgütü dedi ne de tek bir operasyon düzenledi. Oysa NUSRA bir el Kaide çetesidir. Ahrar-üş Şam bir başka el Kaide çetesidir ve şimdi o desteklenmektedir! Tümü, cihatçı siyasal İslamcı terör şebekesinin unsurlarıdır.

Sözde bir “terör karşıtı” kampanya başlatılmıştır. Eli kanlı İslam Devleti IŞİD ve diğerleri yine hesap dışıdır. Ama Kürt sorunu yine “silahlı çözüm”ün nesnesi kılınmış; Obama olmasa IŞİD’in lafı bile edilmek unutulmuşken, başta Kandil olmak üzere kuzey Irak’taki PKK kamplarına operasyon üzerine operasyon düzenlenmektedir. AA, saymış gibi, hava harekatlarında “390 PKK’linin öldürüldüğü”nü açıklamıştır. 400 de yaralı varmış.

24 Temmuz’dan bu yana sürdürülen, bir defasında 30-40 uçağın katıldığı yoğun bombardıman PKK’nin kuzey Irak kamplarına düzenlenen ilk hava harekatı değildir, ama belki yirmincisidir ve AA ne propaganda yaparsa yapsın dağın-taşın bombalanmasından medet umulamayacağını en iyi askerler bilir.

Bu bilindiği için, Kandil’in bombalanmasıyla yetinilmemekte, 90’lara dönüş tartışmaları yaşanmaktadır.

Silopi’ye bakılsın örneğin. Evlerin kapıları kırılıp girilmiş, çatılara yerleşen keskin nişancılar hedef gözeterek tetik düşürmüşlerdir. Evler yakılmıştır. Söndürmeye çalışan 58 yaşındaki Ulaş artık hayatta değildir. İddia, yaralı alınıp götürülürken üç el daha ateş edilip öldürüldüğü yolundadır. Ve iki de genç. Tanklar sokaklardadır. Akrepler de. Mahallelerde hendekler kazılmıştır. Can pazarında karşı konulmaya çalışılmıştır. Ve sadece Silopi değildir. Cizre’de de durum benzerdir.
Tabii, kadrolaşma da ihtiyaçları karşılamaya yönelik düzenlenmektedir. Ergenekoncularla 12 Eylülcülerin sözde yargılanmaları sırasında Cizre’de 20 faili meçhulden sorumlu olarak 9 ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılanan Kayseri eski Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz gibi birkaç istisna bir yana faili meçhulcüler soruşturulmamıştır bile. Bugünler düşünülmüş, savaşın –artık konjonktürel– yeni bir tırmanışı hesap edilmiş olmalıdır. Mardin Derik faili meçhulleri nedeniyle yargılanmış general Musa Çitil, şimdi rütbesi yükseltilerek, Diyarbakır Bölge Komutanlığına getirilmiştir örneğin.
’90’larla fark nerededir ki?

Sonra Obama ne dedi ne demedi tartışılmaktadır! “Öncelik IŞİD, bırakın başka işlerle uğraşmayı” demiştir oysa. Ama “PYD değil” derken “PKK terör örgütüdür ve teröre karşı savunma meşrudur” da demiştir ki, bunu en az 30 yıldır demektedir Amerikalılar.

Başa dönelim: Ne IŞİD vardır ne IŞİD’e karşı mücadele! Kürt sorununda ise ’90’lara dönüş zorlanmaktadır! Ne deyip demediğiniz bir tarafa.. Sizin yaptığınız nedir? ’90’lar denen dönemde 50 bin kişi ölmüş, ama Kürt sorunu yerli yerinde durmuş, hatta kangren olmuştur. Kandil bombalamaları ve Cizre, Silopi “savaşları”, yani savaşa gaz verme, yani “askeri çözüm” sonuç vermemektedir. Zaten tam da bu nedenle ulusal ve uluslararası koşullarla denge ve baskılar çatışmasızlık ve “çözüm süreci” adı takılmış barış arayışlarını dayatmıştır. Ama bu arayışlar, Y. Akdoğan’ın dediği gibi istismar edilmiştir, ama tersinden: Çözüm arıyormuş ve barış yapacakmış gibi yapan, ama tek bir içi dolu barışçıl adım atmayan AKP tarafından! Şimdi yine kan üzerinden seçim hesabı yapılmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa