Sultan Süleyman mısın mübarek?
Fotoğraf: Envato
Beyefendi malum, “terleyen” “güçlü” “başkan”! Başkan olsa da başkan, olmasa da. Bakmayın İETT işçisiyken yırtık ayakkabıyla dolaştığına, başkan doğmuş. Genlerinde var. Ecdadı Fatihan!
Fatih’in gerçek torunu mu? Çünkü,dediği gibi “fiili gücü” olanlar, öncelikle bu güce kan bağı nedeniyle sahip olanlar arasından çıkıyor. Feodal aristokrasi, prensler, lordlar, dük ve düşeşler, bizde şehzadeler örneğin, tabii ki kral ve sultanlar atadan, babadan güçlüydü. Şimdi? İngiltere’de örneğin Kraliçeyle prens ve prensesleri hala güçlü müdür? Kansa kandır, hala IV. ve VIII. Henry’in soyundan gelmedirler; ödenekleri, mal ve mülkleri devasadır. Üstelik hazine toprakları da, yollar köprüler..tümü kraliçenindir. Tamamdır, ama gelişen kapitalizm kraliçe ve kralların mutlakçı çarkını kırmıştır. Suud’ların Salman türü “işi” sıkı tutup palayla kelle almayı sürdürerek hala gücünü paylaşmayanlar da vardır, var olmasına, ancak Elizabeth’in “üç-beş parça” mülkü dışında karar vericiliği hemen hemen sıfırlanmış, sembolik değeri ötesinde neredeyse değersizleşmiştir. Kana dayalı güç adına ne kalmışsa, köklü bir demokratik alt-üst oluştan geçmemiş ülkelerin soylularının gücü olarak kalmıştır. Dünyanın gelişmedik köşesi bırakmamış, gelişmesiyle örneğin Arap Kral ve Emirlerinin ceplerini petro-dolarlarla dolduran kapitalizmin yalnızca demokratik değil ama monarşist mutlak biçimli diktatörlüklerle de iş tutup uyuşabilirliğinin de kanıtıdır bu.
Ama kapitalizm, asıl, kana değil, paraya, paranın gücüne, tabii ki artık yalnızca servet olarak biriktirilmiş olan haline değil sermaye olarak insanlar arasındaki ilişki düzenlenişine, çalışan nüfusun küçük bir mülk sahibi azınlığın ücretli kölesi durumuna indirgenişine, sermaye egemenliğine dayalıdır. Eski geleneksel feodal mutlakçı yapılarla da kendi egemenliğini sürdürebilse bile, güç artık, sermayenindir; kapitalistlerin, emperyalizmle birlikte başlıca tekellerin, mali oligarşinin elinde birikmiştir. Mutlakçı krallar da, banka hesaplarında petrol paraları, Avrupa ve Amerika’nın metropollerinin en mutena yerlerinde malikane ve sair yatırımlar, çoktandır kapitalizmin adamlarıdır. Sultan Süleyman’ın, Kanunlu ve Kanunsuzlarının yerlerinde yeller esmektedir artık. Bırakın Avrupa ortalarına seferler yaparak hüküm sürme olanaklarını, daha yüzlerce yıl öncesinden, bizzat Sultan Süleyman döneminden başlayarak kapitalistlerden borç para dilenerek, çoktan onlara tabi olup asalarını kapitalizme teslim etmişlerdir. Şimdi devir, B. Gates’lerin, W. Buffet’ların, Rockefeller ve Morgan’ların, Koçlar’la Sabancı’ların devridir.
Peki siyasetçiler ve güçleri bütünüyle devre dışı mıdır kapitalizmde? Tabii ki değildir. Hem siyaset ve siyasetçilerin, en başta devlet ve onun askeri ve sivil bürokrasisinin ekonomi ve ekonomik yapı ve güç karşısında belirli bir özerklikleri vardır. Hem de siyaset ekonominin yoğunlaşmış ifadesi olarak, yönetme erki işleviyle belirli ellerde devlet olanaklarının tanzim ve dağıtımı iradesi olarak toplandığında, son tahlilde yine iktisaden egemen olan sermayenin hizmetindedir, ama ekonomi ve ekonomik gücün şekillenişi üzerinde de karşı etkide bulunur. Buradan bir “fiili güç” oluşur. Ama kimsenin, en başta fiili güç sahipliği iddiasında bulunanların abartmamaları zorunlu bir “fiiliyat”tır bu. Özellikle “mevcut Anayasa’yı takmıyorum, yenisini yapıp yasallığı fiili duruma, bana uydurun” demiş olan, bilmelidir ki, kapitalistlerle feodal aristokratların birbirlerine diş geçiremedikleri ve aradan 18. Brumaire’de III. Napoleon’un sıyrıldığı sınıflar arasındaki denge durumu yoktur artık. “Denge”, kapitalist ekipler arasındadır sadece ve ne Napoleon ne de darbesi olanaklıdır; “diktatörler”in,önünde sonunda, başta emperyalistlerin dayattıkları, sermaye egemenliğinin uygulayıcıları olmaları kaçınılmazdır. Bu egemenlik, faşizmin banisi Hitler’i bile taşıyamamıştır!
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- Bahçeli, MHP ve terör... 17 Ekim 2024 05:43
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02