Çevre ve barış
Fotoğraf: Envato
İsveçli Bilim İnsanı Alfred Nobel 1864’de madencilikte kullanılmak üzere dinamiti (TNT’yi) ürettiğinde, dünya üzerinde büyük yıkımlara neden olabileceğini öngörmemişti büyük bir olasılıkla. Nobel, I. Dünya Savaşı’nın çok öncesinde 1896 yılında hayata veda etmişti. Nobel’in, Nobel Vakfını kurarak Nobel ödüllerinin verilmesini sağlamasının arkasında bu pişmanlığın yattığı rivayet edilir. O günden bugüne savaş sanayisi ve yarattığı yıkımın farklı boyutlarıyla uğraşıyor insanlık. Savaş ve sonuçlarıyla barışın gerekliliği gazetemizde çeşitli boyutları ile yer aldı/alıyor. Bu boyutlardan biri de çevre. Barışın çevre için de gerekliliği su götürmez bir gerçek. Savaşların yarattığı çevre tahribatı, savaşlarda kullanılan kimyasal patlayıcıların, mayınların yarattığı kirlililiğin önlenmesi, toprakların arındırılması uzunca bir süredir bilim dünyasının araştırma konuları arasındaydı. Elbette bu konuda en önemli adım savaşların önlenerek barışın tesis edilmesi. Ne yazık ki, bilim insanları, dünya genelinde, İkinci Dünya Savaşı yıllarının tersine, şimdilik barış için mücadele konusunu arka plana atmış ve yalnızca savaşın yarattığı kimyasal kirliliğin temizlenmesine odaklanmış durumda. Şu sıralar, çeşitli bitkileri kullanarak bu kimyasal kalıntıların temizlenmesine yönelik araştırmalar ön planda.
Science dergisinin 4 Eylül 2015 tarihli sayısında yayımlanan araştırma da bu konuya odaklanıyor1. Alfred Nobel’in buluşu olan 2,4,6-trinitrotoluen (TNT) oldukça zehirli ve doğada ayrıştırılması güç olan bir kimyasal. Johnston ve arkadaşları, çalışmalarında bu kimyasalın doğaya karışması ve yarattığı kirliliğin başlıca kaynakları arasında dinamit üretim sahaları ile bunların atıklarını, madenleri, geçmişte ve günümüzde çatışmalı olan bölgeleri ve askeri arazileri saymakta. Buna ek olarak araştırma, ABD Savunma Bakanlığının yaklaşık on milyon hektarlık bir arazinin cephanelerden (silah, patlayıcı vb.) kaynaklı olarak TNT kirliliğine maruz kaldığını tahmin ettiğini söylemekte. Araştırmada TNT’nin C sınıfı bir karsinojen (yani kansere sebep olan) olarak sınıflandırıldığı ve insanlar da dahil tüm canlılarda toksik etkileri (zehirli) olduğu, toprakta yaşayan mikroorganizmaların çeşitliliği ile bitkileri etkilediği de anlatılmakta. Bazı bitkilerin TNT’yi kökleri ile tuttukları ve toksik etkilerini azalttıkları biliniyor. Ancak TNT’yi köklerinde tutan bu bitkilerde büyüme ve gelişme olumsuz etkilenmekte. Johnston ve arkadaşları, Arabidopsis thaliana isimli model bitkide TNT’yi etkisizleştiren enzimleri araştırırken, TNT toleransı yüksek bir mutant bitkiyi keşfetti. TNT toleransının yüksek olması, o bitkinin yüksek TNT oranlı topraklarda büyüyebilmesi anlamına gelmekte. Araştırmacılar, bu bitkiyi analiz ettiklerinde MDHAR6 isimli bir gende tek bir mutasyonun buna sebep olduğunu buldu. Bu gen monodehidroaskorbat redüktaz 6 isimli bir enzimi kodlayan gendi. Bu çalışma ile bitki hücresinin enerji organları olan mitokondrilerde TNT’nin indirgenerek reaktif bir süper oksit oluşturduğu ve bunun MDHAR6 enzimi tarafından gerçekleştirildiği açığa çıkarıldı. Bu genin olmadığı ya da bu enzimin eksik olduğu Arabidopsis bitkilerinin TNT toleransının yüksek olduğu belirlendi. Bu buluş, TNT ile kirletilmiş toprakların arındırılmasında kullanılabilecek potansiyele sahip. TNT ile kirletilmiş topraklarda büyütülecek bitkiler, köklerine TNT bağlayıp bunu TNT’yi daha zararsız maddelere dönüştürerek toprağı arındırmakta.
(1) Johnstonet al., Monodehydroascorbate reductase mediates TNT toxicity in plants. Science (2015), 349 (6252):1072
- Deprem ve salgın hastalıklar 12 Şubat 2023 04:55
- Modern tarım uygulamaları ve yabani otların evrimi 11 Aralık 2022 01:40
- Evcil retroviral elemanlar retrovirüslere karşı 06 Kasım 2022 04:58
- Proto-hücrelerden sentetik amipsi hücrelere 25 Eylül 2022 04:20
- İnsanlığın sivrisinek ile dansı 04 Eylül 2022 03:23
- Hapşıran süngerler 14 Ağustos 2022 02:08
- Tüp bebek başarısızlığının arkasında yatan sebep, erken dönem DNA çoğalması hataları olabilir mi? 24 Temmuz 2022 04:08
- Yer değiştiren genetik elemanlar ve ahtapotun bilişsel yeteneklerinin evrimi 10 Temmuz 2022 03:58
- Evrimsel ilişkiler kara ölümün kaynağının Orta Asya olduğunu ortaya çıkardı 19 Haziran 2022 04:49
- HIV ilacı ile orta yaş hafıza kayıpları engellenebilecek mi? 29 Mayıs 2022 04:15
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve mikrobiyom 08 Mayıs 2022 01:18
- Antik enzimlerin yeni çağı 24 Nisan 2022 00:07