Göçler ve Kemal Özer
Fotoğraf: Envato
Aklımdayken gençlere hatırlatıvereyim, günlük olayları başarıyla şiire yansıtmak , Türkiye’nin tarihini şiirle yazmak Kemal Özer’in hüneriydi. Yalnız bizim iklimimiz, yakın coğrafyayla yetinmez Olimpiyat stadyumlarına uzanırdı. Kırk günlük yolda yaprak kıpırdasa duyardı.
Kemal Özer (1935, İstanbul - 30 Haziran 2009, İstanbul), çocukları, göçleri , işçileri yazarken fotoğrafları da kullanırdı. O küçük çocuğun karaya vurduğu fotoğraf, bana onun yazdığı bir şiiri, göçmen çocuğunun annesine sorduklarını anımsattı bir an:
Bana öyle demedin mi
sınırı geçince ne korku ne gözyaşı
bana öyle demedin mi
yalnız gerekeni alırız yanımıza
bana öyle demedin mi, geçince sınırı
üzülüp durmayacak yüreğin
Neden hâlâ üzülüyorum
sınırı geçmedik mi anne?
Kitabının adı Göçe Zorlanan’dı. Şimdi sokakta hangi perişan çocuğa gözüm ilişse, hangi esmer yüzü, kıvırcık saçı görsem, Kemal, fısıldıyor sanki:
Bir yangın koşuşturmasıydı o gün
yeri göğü alıp alıp savuran
kapımızı namluların çaldığı
Günler umudun yaşaması için zor günler. Sınırları aşarak güzel bir yaşama ulaşamıyor kimse. Ekmeğini yemek, suyunu içmik için bir gölge bulamıyor.
Bu yüzden Kemal Özer 1993’te sormuş , ben de bu soruya katılmasam olmaz:
Kimin yüreği bölünmeden kalabilir
yeryüzü gurbete dönüştüğü zaman?
Yeryüzünün gurbete dönüşmesini engellemek ellerimizde değil mi?
- Onur’u ve TEKEL işçilerini kutlayarak 04 Ekim 2015 00:24
- Yasaklı kitapları okuma bayramı 27 Eylül 2015 00:55
- Ne uzun sessizlik 13 Eylül 2015 00:51
- Bir yazarın çığlığı 30 Ağustos 2015 01:00
- Sosyal medya 23 Ağustos 2015 00:51
- Leblebici Horhor Ağa yeniden 16 Ağustos 2015 00:51
- 'Tabular, korkular ve kadınlar' 09 Ağustos 2015 01:00
- Cahillik başlıklı bir kitap 02 Ağustos 2015 01:00
- Güney sorunu ve yazı yazmak 26 Temmuz 2015 00:55
- Bayramda açık görüş 19 Temmuz 2015 00:13
- Çocuk işçiler ve iki ünlünün çağrısı 12 Temmuz 2015 00:53
- 'Ay ışığı' ve sansür 05 Temmuz 2015 01:00