Silahları bırakın

Dünya tarihinde akılların yitirildiği zamanlar yaşandı. İnsanların şuursuzca birbirlerine saldırdıkları ve öldürdükleri kötü zamanlar. İkinci Dünya Savaşı zamanında yaşananlar buna en iyi örneklerdir. Pek çok olgu var, bazıları filmlere bile konu olmuştur.
Bugün yaşadığımız bundan farklı mı?
Devlet ile PKK arasında kör bir savaş sürüp gidiyor. Toplumda her kesimin barış diye haykırdığı bir yerde hâlâ eller tetikten çekilmiyor.
Kimsenin inanmadığı, herkesin durumun farkında olduğu bir savaş. Devletin “zor”u uygulamak için yetiştirdiği asker ve polisleri bile durumun farkında, isyan ettikleri bir durum var. Yarbay Mehmet Alkan’ın kardeşinin cenazesinde söylediklerine katılmayan var mı? Derhal soruşturma açtıkları Alkan’ı kim bilir hangi örgüt üyeliğinden suçlayacaklar? Peki Mardin Dargeçit’te yaşamını yitiren Polis Memuru Akif Hatunoğlu için ne yapacaklar? Ona da mı soruşturma açacaklar cebinden çıkan vasiyeti için.
AKP’nin neden savaş istediğini artık herkes biliyor. İktidarlarının bekası için savaş şart. Seçim öncesi 19 askeri, gerilla bölgesine gönderirken, üstelik sorunlu subayın itirazına rağmen, yine aynı şeyi istemişlerdi: 19 gencin cenazeleri 19 farklı yere gitseydi, bir düşünün. O zaman başaramadığını 7 Haziran’ın yenilgisi ve hırsıyla şimdi yaptılar.
Suruç Katliamı’nı fırsat bilen AKP “terörle mücadelede kararlı” olduklarını söyledi. Aynı günün gecesi pek çok ilde operasyon yapıp Kürt-Alevi gençlerini örgüt üyeliğinden topladılar. Ne de olsa AKP’nin ideolojik olarak salgıladığı düşünce, Kürtlerin PKK’lı Aleviler DHKP-C’li olduğu yönünde idi.
Ne Suruç’ta ölenlerin yakınlarına başsağlığı dilendi ne de yaralılara geçmiş olsun dendi. Üstelik aralarında yaralılar da olan bazılarına savcılık soruşturmaları başlatıldı. Hatta hızlarını alamayıp Suruç’ta katliam ile ilgili basın açıklaması yapanlara soruşturma açtılar. Ağrı’da aralarında Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Ulaş Yılmaz’ın da olduğu 11 kişiyi Valilik açığa aldı. Aynısını da Aydın’da yaptılar.
Daha önce bu köşeden sormuştum: Kaç tane İŞİD militanı tutuklandı?
IŞİD’i ise ikinci sıradaki tehdit olarak belirten, ilk sırada PKK var diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün yaptığı açıklamada “400 vekil olsaydı böyle olmazdı” dedi. Seçim öncesi, 400 vekili alamazsa ülkeyi kan gölüne çevireceklerinin mesajlarını vermişlerdi zaten. Öyle de oldu.
Bugünlerde her kesimden insanın söylediği tek bir şey var: Barış.
Kadınlar sokaklarda haykırıyor. Hem asker hem de gerillaların anneleri geçtiğimiz hafta Meclisteydi, barış için haykırıyorlar. Hekimler barış yürüyüşü yaptı, haykırıyor. Her kesimden insanın barış diye haykırdığı bir yerde, kulaklar sağır gözler kör olmuş.