Pazartesi, salı günleri yurt çapında estirilen faşist terör insanları korkuttu. Pek çok kimse iç savaşa doğru mu gidiyoruz diye düşünmeye başladı.

AKP de, MHP de bir iç savaş macerasına kolay kolay soyunamaz. Bilirler ki, gerçekten bir iç savaş yaşanırsa, sonucu ne olur, şimdiden kimse kestiremez.

Zaten iktidarlar, genellikle OHAL, sıkıyönetim gibi baskıcı yöntemlerle halkın mücadelesini bastırmayı tercih ederler.
Pazartesi ve salı günü yapılanlar ise ilerici, demokrat çevrelerin üzerinde baskı oluşturmak üzere kontrollü terör estirme uygulamasıdır. AKP, iktidarı 13 yıl boyunca buna sık sık başvurdu. Bir kere daha başvuruyor. Ama, artık attığı her adım, her yeni hamle onu daha da güçsüzleştiriyor.

7 Haziran seçimlerinin sonucunu beğenmeyen, yenilen pehlivan gibi bir daha seçim isteyince ve bu yeni seçim sürecinde milliyetçi kesimlerden daha fazla oy alabilmek için çatışmaları kışkırtınca, ortaya çıkan sonuç AKP’yi daha güç duruma düşürdü. Herkes, çatışmaların AKP’nin daha fazla oy hesabı için çıkarıldığını gördü. Cenaze törenlerinde AKP protesto edilmeye başlandı. Üstelik, askeri beceriksizliğin faturası da AKP’ye çıkarıldı. Son gelişmelerin, AKP yerine CHP ve MHP’ye güç kazandırdığını gören AKP, bu sefer, kontrollü milliyetçi terör olaylarından MHP’yi sorumlu tutmaya başladı.

Tabii, ki böyle milliyetçi terör programları uygularsanız, o hareketlerin içine pek çok çevre katılır. Milliyetçi, ırkçı hareketlere MHP tabanı katılmaya dünden teşnedir. Çapulcular katılır, yağmacılar katılır, provokatörler katılır.

AKP’nin iki aydır sürdürdüğü politika, ters tepecektir. Kürtler HDP’nin etrafında daha da kenetlenecek, HDP baraj altına düşmeyecektir. Milliyetçi oylar AKP’ye değil, MHP’ye gidecektir. CHP, uzlaşmacı, aklı-selim tutumu ile AKP’den bir kısım oyları alacaktır. Geçmişte AKP’ye oy vermiş pek çok çevre huzur için, bu sefer AKP’ye oy vermeyecektir.

Belki, AKP için bir kurtuluş yolu seçimin ertelenmesi olabilir. Fakat, seçimin ertelenmesi formülünü diğer üç parti kabul etmez. Güvenoyu almamış, bir azınlık hükümetinin, iki ay yerine ülkeyi sekiz, dokuz ay yönetmeye kalkmasına izin vereceklerini sanmam.

AKP’nin her türlü antidemokratik uygulamasına, teröre başvurmasına karşı tek yanıt, demokrasi güçlerinin en geniş şekilde barış ve daha fazla demokrasi şiarı etrafında toplanması ve AKP’nin oyunlarını deşifre ederek teşhir etmesidir.
Demokrasi güçleri görevlerini iyi yaparsa, 1 Kasım AKP’den kurtulduğumuz gün olur.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Metal tokat

Metal tokat

Renault işçileri, yaşadıkları sorunlar karşısında patronların yanında duran şube yönetimine karşı harekete geçti: Delege sayısının 3 katı aday çıktı, seçimlere katılım rekoru kırıldı, şubenin belirlediği adaylar geride kaldı. 200 bin metal işçisini ilgilendiren MESS grup sözleşmesi öncesi Metal Fırtına’nın amiral gemisi Renault’da yapılan seçimler sendikal bürokrasiye tokat oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
12 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et